5. Hukuk Dairesi 2018/12899 E. , 2019/17655 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 14. Hukuk Dairesince HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle yeniden yargılama yapılması için mahkemesine iadesine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda; dava konusu taşınmazın tapu kaydında, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/420 esas sayılı ihtiyatı tedbir kararı olduğu, mülkiyet hakkına dava dışı ... tarafından itiraz edildiği ve açılan tapu iptal ve tescil davası üzerine ihtiyati tedbir kararı verildiği ve söz konusu dosyanın halen kesinleşmemiş olduğu,tedbirin devam ettiği gerekçesiyle 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 18/3 maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın mülkiyetindeki ihtilaf devam ettiğinden bahisle HMK. nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca mahkeme kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemesine iadesine karar verilmiş ise de;
Her ne kadar ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de; Öncelikle, bölge adliye mahkemesince verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olup olmadığı ön sorun olarak incelenmelidir. Bu bağlamda;
Bölge adliye mahkemesinin dosyayı geri gönderme kararının yasal dayanağı 6100 sayılı HMK'nun 353. maddesidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapılmadan verilecek kararlar şu şekilde belirtilmiştir.
Madde 353 -(1)“ Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a)Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması,
2) İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması,
3)Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin bölge adliye mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması,
4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması,
5)Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması,
6)Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması.
b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1)İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2)Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
3)Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile eksik inceleme sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair hüküm kurulduğundan HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar verildiği görülmektedir.
HMK 353/l-a-6 maddesinde ise, ilk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
HMK 369. maddesinde ''Yargıtay, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir'' hükmü bulunmaktadır.
İş bu dosyada aşağıda açıklanacağı üzere taraflarca gösterilen ve ilk derece mahkemesince toplanan deliller davanın esası hakkında hüküm kurmaya yeterli olduğundan Bölge Adliye Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/l-a-6 maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair kesin verilen kararın HMK 369. Maddesinde belirtilen 'Kanunun açık hükmüne aykırılık' teşkil ettiği, bu itibarla bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varıldığından,
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353.maddesinde, bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Kanunda sayılan geri gönderme sebepleri arasında 'delillerin eksik toplanması' bulunmamaktadır. 'Delillerin hiç birinin toplanmaması ve gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi' vardır. O halde kanundaki düzenleme karşısında Bölge Adliye Mahkemesince delillerin eksik toplanması sebebiyle dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.
İlk derece mahkemesince tarafların gösterdikleri delillerin çoğu toplandığından Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/l-a-6. maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, eksik delillerin toplanması konusunda özellikle HMK’nın 353, 354 ve 373. maddeleri ele alındığında da, kanundaki düzenleme karşısında bölge adliye mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu maddelere bakacak olursak;
HMK 353/l-b-3 maddesinde; 'Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir”
HMK 354. maddesinde “(1) Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesince inceleme, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır.
(2) İnceleme sırasında gereken hâllerde başka bir bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesi istinabe edilebilir.
Yine HMK'nun 357/3. maddesinde 'İlk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği halde incelenmeden reddedilen veya mücbir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan deliller bölge adliye mahkemesince incelenebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Dava konusu ... ili, ... İlçesi, ... Köyü 105 ada 49 parsel taşınmazın tapu kaydında bulunan... tarafından ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/420 E, 2015/85 K, sayılı dosyasında açılan ve aralarında dava konusu taşınmazında bulunduğu taşınmazlara ilişkin tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması neticesinde; davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/8522E, 2018/8111 K. sayılı kararı ile onandığı ve aynı Dairenin 12/09/2018 tarih, 2018/2258-12287 E-K sayılı karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde bölge adliye mahkemesince toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HMK'nun 371.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
5. Hukuk Dairesi 2018/12899 E. , 2019/17655 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat