5. Hukuk Dairesi 2018/7138 E. , 2019/16461 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2018/7138 E. , 2019/16461 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesince istinaf isteminin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair kararının davacılar vekilince temyizi üzerine istemin reddine ilişkin yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiş; ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 16.05.2018 tarihli 2017/987 Esas, 2018/103 Karar sayılı ek kararı ile hükmün kesin olduğundan bahisle davacılar vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu ek karar, davacılar vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte buluna 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun duruşma yapılmadan verilecek kararları düzenleyen 353/1-a-4. maddesinde, diğer dava şartlarına aykırılık bulunması halinde, Bölge Adliye Mahkemesince, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verileceği hükmü düzenlenmiştir.
Her ne kadar ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de; öncelikle, Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olup olmadığı ön sorun olarak incelenmelidir. Bu bağlamda;
Bölge Adliye Mahkemesinin dava şartı yokluğundan davanın reddine dair kararının yasal dayanağı 6100 sayılı HMK'nun 353. maddesidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapılmadan verilecek kararlar şu şekilde belirtilmiştir.
Madde 353 -(1)“ Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a)Aşağıdaki durumlarda Bölge Adliye Mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması,
2) İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması,
3)Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması,
4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması,
5)Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması,
6)Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması.
b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2)Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
3)Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında,
Duruşma yapılmadan karar verilir.”
Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile uzlaşma dava şartının yokluğu nedeniyle davanın reddine dair hüküm kurulduğundan HMK 353/1-a-4 maddesi uyarınca karar verildiği anlaşılmaktadır.
HMK'nun 353/l-a-4 maddesinde ise, dava şartlarına aykırılık bulunması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
HMK'nun 369. maddesinde ''Yargıtay, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir'' hükmü bulunmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde, bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verebileceği durumlar tahdidi olarak sayılmıştır. Kanunda sayılan dava şartına aykırılık bulunması hali işbu dosyada bulunmamaktadır. Zira davacılar uzlaşma başvurusunu 22.05.2013 tarihinde davalı idareye yapmışlardır. ... Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesinin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine dair kararı HMK'nun 369. maddesinde belirtilen 'kanunun açık hükmüne aykırılık' teşkil ettiği, bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varıldığından ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 16.05.2018 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi gereğince; 'Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan talepler, bedel talep edilmesi hâlinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanması dava şartıdır.' hükmü getirilmiştir.
Dosyada bulunan delil ve belgelere göre; davacılar vekili tarafından, davalı idareye dava konusu taşınmazla ilgili uzlaşma talebini içeren 22.05.2013 tarihli dilekçenin verildiği;uzlaşma dava şartının yerine getirildiği anlaşılmakla, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan şimdilik sair hususlar incelenmeksizin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön