5. Hukuk Dairesi 2017/27459 E. , 2019/2802 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2017/27459 E. , 2019/2802 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
...... niteliğindeki ...... ili ...... ilçesi ...... mahallesi 6392 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-İlk karar davacı idare ve davalılardan ..., ... ve ... vekillerince temyiz edilmiş olup, ilk kararda tespit edilen taşınmazın zemin bedeli, kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşmiştir.
Bu durumda ilk kararı temyiz etmeyen davalı ... mirasçıları yönünden kesinleşen zemin bedeli davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalıların payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilip adı geçenlere ödenmesine ve diğer davalılar yönünden de bozmadan önceki miktarla sınırlı olarak hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden bozmadan sonra tespit edilen bedel üzerinden tüm davalıların payını kapsar şekilde karar verilmesi,
2- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozma ilamı sonrası tespit edilen bedelden, bozma ilamı öncesi tespit edilen bedelin mahsubu sonrası kalan fark bedele 08.05.2013 tarihinden 27.10.2015 gününe kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ...... irad kaydedilmesine, 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön