5. Hukuk Dairesi 2020/6743 E. , 2020/11334 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2020/6743 E. , 2020/11334 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki ... köyü, ... parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesi ve değer biçilirken o yörede mutat olarak ekimi yapılan ürünlerin değerlendirmede esas alınması gerekir.
Yapılan incelemede; bozma öncesi hükme esas bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak buğday, bakla ve bezelye ürünlerinin alındığı, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesinde; buğday net geliri hesaplamasında kira ve çeşitli giderler kaleminin masraflara dahil edilerek değerlendirme yapıldığı gibi, bakla ile bezelye ürünlerine ait ayrıntılı maliyet cetvellerinin de getirtilerek bilirkişi raporunun denetlenmediği belirtilerek bozma kararı verildiği, bozma sonrasında ... ve ... İlçe Tarım Müdürlükleri ile ... İl Tarım Müdürlüğünden bakla ve bezelye ürünü için 2008 yılına ait ayrıntılı maliyet cetvellerinin istendiği, ... İlçe Tarım Müdürlüğünce ayrıntılı maliyet cetvelinin bulunmadığı belirtilerek dosyada daha önceki hesaplamalarda kullanılan maliyet cetvelini yeniden gönderildiği, ... İlçe ve ... İl Tarım Müdürlüklerince de 2008 yılında bakla ve bezelye ürününe ait maliyet çalışması olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-f maddesi uyarınca; değerlendirme tarihi olan 2008 yılı itibariyle o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden sorulup bu ürünlerin değerlendirme tarihi olan 2008 yılı dekar verim miktarları ile üretim masrafları ve kg satış fiyatlarına göre taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre bedelinin belirlenmesi gerekirken, Kasım 2007 tarihi itibariyle idarenin kıymet takdiri raporunda belirlenen bedelinden yaklaşık bir yıl sonra değerlendirme tarihi olan Ekim 2008 tarihi itibariyle daha düşük bedel belirleyen ve denetime elverişli olmayan rapora göre eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,
2)Mahkemece verilen ilk karar ile muhtesat bedeli olarak toplam 74.759,06 TL bedele hükmedildiği ve bozma konusu yapılmadığı halde, davalının usuli kazanılmış hakkı gözetilmeksizin ağaç ve yapı yönünden idarenin kıymet takdir raporunda belirlenen bedeline hükmedilmesi,
3)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, yasal faiz işletilmesi gerekirken, faize hükmedilmemesi,
4)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
5)Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön