5. Hukuk Dairesi 2019/9473 E. , 2020/3966 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasının konusuz kaldığından reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 25/06/2019 gün ve 2019/1217 Esas - 2019/12540 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin olup mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca taraflar arasında düzenlenen sulh protokolü uyarınca konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalı idare vekilinin temyizi üzerine onanmış; bu karara karşı, davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davalı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK.nun 440. maddesinde yazılı nedenlerin hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Şöyle ki; Mahkemece her ne kadar, taraflar arasında düzenlenen sulh sözleşmesi gereğince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; Sulh HMK'nun 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların arasındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Karar kesinleşinceye kadar yapılan her türlü sulh anlaşması mahkeme huzurunda yapılmış sulh olarak kabul edilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Ancak; 5393 sayılı Belediye Kanununun 18.maddesinin (h) bendi uyarınca; vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin TL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar verme yetkisinin Belediye Meclisinde olduğu, dosya içerisinde taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin olarak Belediye Meclisinden alınmış bir sulh ve kabul kararı bulunup bulunmadığı anlaşılamadığından mahkemece bu husus araştırılıp protokolün bu usule uygun düzenlenip düzenlenmediği tespit edilip sonucuna göre,bu usule uygun düzenlenmediğinin anlaşılması halinde ise; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 Sayılı Yasanın 35.maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12.maddede yer alan 24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir. Bu Kanunun geçici 6'ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve onbirinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmüne göre rapor alınarak varsa ibraname ve ödemeler ile birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından; Davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25/06/2019 gün 2019/1217 E 2019/12540 K sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde,
Dava, imar uygulamasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca taraflar arasında düzenlenen sulh protokolü uyarınca konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece her ne kadar, sulh protokolü uyarınca konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de;Sulh HMK'nun 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların arasındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Karar kesinleşinceye kadar yapılan her türlü sulh anlaşması mahkeme huzurunda yapılmış sulh olarak kabul edilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Ancak;
5393 sayılı Belediye Kanununun 18.maddesinin (h) bendi uyarınca; vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin TL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar verme yetkisinin Belediye Meclisinde olduğu, dosya içerisinde taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin olarak Belediye Meclisinden alınmış bir sulh ve kabul kararı bulunup bulunmadığı anlaşılamadığından mahkemece bu husus araştırılıp protokolün bu usule uygun düzenlenip düzenlenmediği tespit edilip sonucuna göre, bu usule uygun düzenlenmediğinin anlaşılması halinde ise; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 Sayılı Yasanın 35.maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12.maddede yer alan 24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir. Bu Kanunun geçici 6'ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve onbirinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmüne göre rapor alınarak varsa ibraname ve ödemeler ile birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
5. Hukuk Dairesi 2019/9473 E. , 2020/3966 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat