5. Hukuk Dairesi 2019/11965 E. , 2020/9126 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2019/11965 E. , 2020/9126 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
2-... Vek.Av....

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 03/11/2020 günü temyiz eden davacı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalı idareler vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın reddine karar verilmiş; karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
İlk kararda taşınmazın A,B ve C harfleri ile gösterilen ve yaya kaldırımı olarak kullanılan bölümlerinin bedeline hükmedilmiş olup, bu hususta bozma yapılmadığı gibi, bu bölümlerdeki kaldırımın bozma sonrasında sökülüp sökülmediği de tam olarak dosyadan anlaşılamamakla birlikte, kaldırımın sökülerek kaldırılmış olması halinde dahi dosyadaki kroki ve fotoğraflara göre sokakların kalan bölümü ile bütünlük gösterdiği davalı idarenin sadece davaya konu edilen taşınmaza rastlayan bölümlerde el atmaya son vermesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı gibi;
Anayasa Mahkemesinin 05/04/2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan 20/12/2018 gün 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile ''Kamulaştırma Kanununun EK 1. maddesinin '' Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir. '' kısmı iptal edilmiştir.
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla taşınmazın (D) harfi ile gösterilen bölümüne mucur dökülmesi ve araçlarca park yeri olarak kullanılmasının kalıcı olarak elatma olduğu kabul edilmese dahi A, B ve C harfleri ile gösterilen 15,64 m² lik bölümlerine elatılmış olduğu gibi, yine taşınmazın 31.08.1986 yılı onaylı imar planına göre imar planında taşınmazın tamamının park olarak kayıtlı bulunduğu anlaşıldığından, makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, adli yargı görevli olduğundan parselin tamamı yönünden işin esasına girilerek, bozma ilamında taşınmazın m² birim bedeli yönünden bozma yapılmadığı da gözetilmek suretiyle, bozma öncesi taşınmazın tapu kaydında yeralan eski irtifak nedeniyle değer düşüklüğü oranı uygulanmak suretiyle belirlenmiş olan 911,33 TL m² birim bedeli üzerinden, taşınmazın bakım ve sorumluluğunun davalı ... Belediye Başkanlığına ait olması nedeniyle bu davalı yönünden davanın kabulü ile davacı payının karşılığı tazminat bedeline hükmedilmesi gerektiğinden,
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.540,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 03/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön