5. Hukuk Dairesi 2019/6318 E. , 2020/8666 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2019/6318 E. , 2020/8666 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile HMK'nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekilince yapılan istinaf başvuru talebinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kabulü ile HMK'nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkamesi 5. Hukuk Dairesince, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 6487 sayılı kanun ile eklenen geçici 6. madde ve 6745 sayılı kanunla eklenen EK-1 madde hükümleri nazara alındığında ilk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgeler ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının 19.01.2018 tarihli yazısına göre, dava dava konusu taşınmazın 1/25000 ölçekli ... Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında “Devlet Demiryolu - Banliyö” alanında kaldığı, bu durumda dava konusu taşınmazın Devlet Demiryolu- Banliyö hattında kalmış olması sebebiyle belediyenin 5 yıllık imar programında yer almadığı anlaşılmıştır. 6745 sayılı yasanın 33. maddesi ile eklenen Kamulaştırma Kanununun EK 1. maddesinin birinci fıkrasının ''Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkanları dahilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her halde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.'' hükmü uyarınca ve Anayasa Mahkemesinin 25.09.2013 gün ve 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı kararı gereğince hukuki elatmaya ilişkin olarak davaların çözüm yerinin idari yargı yerleri olması nedeniyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de;Anayasa Mahkemesinin 05/04/2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan 20/12/2018 gün 2016/181 Esas, 2018/111 sayılı kararı ile ''Kamulaştırma Kanununun EK 1. maddesinin'' Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir. '' kısmı iptal edilmiştir.
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir.Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu itibarla taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmamış ise de kanunda belirtilen süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, adli yargı görevli olduğundan işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiğinden, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine,12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön