6. Hukuk Dairesi 2015/10681 E. , 2016/3827 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

6. Hukuk Dairesi 2015/10681 E. , 2016/3827 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-Tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalının kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince: Davacı alacaklı, 12.11.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2014 yılı 3. ayından kira farkı olduğu belirtilen 515-TL, 2014 yılı 4. ayından 10. ayına kadar aylık 6.500-TL den kira alacağı ile %10 işlemiş faiz toplamı olan 64.412,05-TL alacağın tahsilini istemiş, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekili süresinde itiraz ederek; borcun bulunmadığı ve kiraların elden ödendiği belirtilerek borca, işlemiş ve işleyecek faize itiraz etmiştir. Yargılama sırasında ise davalı bir kısım borçların elden bir kısmının ise banka hesabına ödendiğini belirtmiş olup dosyaya arasında yer alan 14.08.2014 tarihli, “... ... dükkan kira” açıklamalı dekont ile ... hesabına 1.500-TL yatırıldığı anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı TBK.nın 88, 120.m/1 ve 2.fıkraları gereğince sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı 120.m/1.fıkrada belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faiz oranı hakkında akdi faiz oranı geçerlidir. 6101 Sayılı TBK.nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 7.maddesinde; 'TBK.nın kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76. faize ilişkin 88. temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138.maddesi görülmekte olan davalara da uygulanır.' hükmü öngörülmüştür. Bu nedenle yukarıda açıklandığı üzere kiracı hakkında 6101 Sayılı TBK.nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'unun 7.maddesi gereğince Türk Borçlar Kanun'unun 120.maddesinin uygulanması gerekir.
6102 Sayılı TTK.nun 12. maddesi hükmüne göre 'bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Anılan Yasanın 11. maddesinde 'Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasında sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.' 15. maddesinde de 'İster gezici olsun ister bir dükkanda veya sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin 2. fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.' düzenlemesi bulunmaktadır. Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu'na göre esnaf sayılması, TTK. yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret Siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak davalının tacir olup olmadığı araştırılarak 6098 sayılı TBK.nın 88 ve 120/1-2 maddeleri gereğince talep edilebilecek faiz üzerinde durulmadan ve 14.8.2014 tarihli ödeme konusunda davacının beyanı alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1 No'lu bentte açıklanan nedenlerle kararın tahliyeye ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 No'lu bentte yazılı nedenlerle, 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca davalı vekilinin alacak ve faize yönelik itirazlarının kabulü itirazın kaldırılmasına ilişkin kararın BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön