6. Hukuk Dairesi 2015/5628 E. , 2016/1367 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAHİLİ DAVALI : ...
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirketin müvekkiline ait taşınmazlarda 22.07.2013 başlangıç tarihli iki ayrı kira sözleşmesi ile kiracısı olduğunu, sadece bir aylık kira bedellerinin ödendiğini geri kalan kira bedellerinin ödenmediğini bu nedenle ödenmeyen ve kira sözleşmesi gereği muaccel hale gelen kira alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, takip ve dava konusu alacağın, kira sözleşmesinin hususi şartlar 10.md. kapsamında, muacceliyet kespeden kiralar olduğu, Türk Borçlar Kanunu kapsamında muacceliyet şartının hukuken geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Davacı vekilinin davalı kefiller ... ve ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında akdedilen 22.07.2013 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmeleri ile ... adresindeki işyeri aylık 1.500,00 TL kira bedeli ile, 44/2 adresinde bulunan işyeri ise aylık 7.750,00 TL bedelle kafeterya olarak kullanılmak üzere davalı kiracı ...Şti. ne kiralanmış olup, kira bedellerinin her ayın biri ila beşi arasında ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı borçlular ... ve ... ise sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamıştır. Kira sözleşmelerinin 10. maddesinde kiracının kira bedellerinden herhangi birini ödemediği takdirde müteakip aylara ait bir yıllık kira bedelinin ihtara hacet kalmaksızın muacceliyet kespedeceği düzenlenmiştir. Davacı alacaklı 07.01.2014 tarihinde borçlu kiracı şirket ile kefiller aleyhine başlattığı icra takibinde, sözleşmenin 10. Maddesi gereğince muacceliyet kazanmış kira bedelleri açıklamasıyla toplam 101.750,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, dava dilekçesinde ise davalıların bir aylık kira bedeli haricinde 2013 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, 2014 yılı Ocak ayı kira bedellerini ödemediklerini açıklamıştır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK'nun 583. maddesinin birinci fıkrasına göre; 'Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır.' düzenlemesi yer almaktadır. Yasada tarif edilen şekle aykırı düzenlenen kefalet sözleşmesine istinaden kefalet sorumluluğu doğmaz. Somut olayda kira sözleşmesi, 6098 Sayılı TBK'nun yürürlüğe girmesinden sonra imzalanmış olduğundan, kefaletin şekil şartları 6098 Sayılı TBK hükümlerine tabidir. Kira sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsilen kefil olduğuna ilişkin açıklamalar kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden, yasal şekle uygun verilen bir kefalet söz konusu olmadığından, davalı kefillerin borçtan sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu nedenle bu davalı kefiller hakkındaki davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK.nun 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin bu şekilde değiştirilerek düzeltilmesi gerekmiştir.
2-) Davacı vekilinin davalı kiracı hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; Kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, düzenlenmiş olup kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanun'unda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir. Davalı kiracı ... Şti. tacir ve özel hukuk tüzel kişisi olduğundan TBK'nun 346. maddesi davalı kiracı hakkında 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacaktır. Açıklanan yasal düzenleme gereğince kira sözleşmesindeki muacceliyete ilişkin hüküm geçerli olup tarafları bağlar. Mahkemece muacceliyet şartının Türk Borçlar Kanunu gereğince hukuken geçerli olmadığı belirtilerek yazılı şekilde davalı kiracı hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle; Davalı kefiller hakkında açılan davanın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de bu yüzden davalı kefiller hakkındaki hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden sonucu itibariyle doğru olan hükmün 6100 Sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK'nın 438 maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davalı kiracı yönünden BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
6. Hukuk Dairesi 2015/5628 E. , 2016/1367 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 100 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat