6. Hukuk Dairesi 2015/10376 E. , 2016/714 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

6. Hukuk Dairesi 2015/10376 E. , 2016/714 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı İtirazın iptali ve tahliye davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. ... geldi. Hazır bulunanın sözlü beyanı dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın ve ıslah talebinin kısmen kabulüne, itirazın iptali ile takibin 27.000TL asıl alacak yönünden devamına, kiralananın tahliyesine, 2,916 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağı yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, takip konusu ve hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden hesaplanan 5.400 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: davalının davacıya ait 2116 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazı 29/11/2011 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığı, davacının, davalının 2011-2012, 2012-2013 ve 2013-2014 yıllarına ait 27.000 TL kira alacağı +2.916 TL işlemiş faiz toplamı: 29.916 TL'nin tahsili amacıyla ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/1080 esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının itirazı ile takibin durması üzerine davacının itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra takibine karar verilmesini talep ettiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili, dava dilekçesinde dava değerini 27.000 TL olarak göstermiş ve başvuru harcını da 27.000 TL üzerinden yatırmıştır. Davalı tarafça dava değerine ve yatırılan harca karşı çıkılmamış, mahkemece de eksik harcın tamamlatılması yoluna gidilmemiştir. Bu durumda dava değerinin 27.000 TL olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, asıl alacak yönünden itirazın tümünün iptaline, takibin 27.000 TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz talebinin reddine karar verilerek,reddedilen işlemiş faiz miktarı üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde itirazın tümünün iptaline, takibin devamına ilişkin talep de bulunulmuş ise de,davalı tarafça karşı çıkılmayan ve harcı yatırılan dava değeri 27.000 TL olup,mahkemece 27.000 TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiğine göre, iş bu davada reddedilen kısım bulunmadığının kabulü gerekmektedir.

Bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddedildiği kabul edilerek bu kısım yönünden davalı lehine vekalet ücreti verilmesi doğru değildir.
3-Davalı vekilin kiralananın tahliyesine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince:
6100 Sayılı HMK.nun 176. maddesinde 'Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.' hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda bir davada sadece usul işlemleri ıslah edilebilecek olup, ıslahla yeni bir dava açılamaz ve istemde bulunulamaz.
Davacı vekili dava dilekçesinde,itirazın iptaline,takibin devamına ve %20 icra tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesinde tahliye talebi bulunmamaktadır. Yargılama sırasında davacı vekili 22.4.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile takibin devamı istemi içinde tahliye istemi de bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesini ıslah ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece,icra dosyası kapsamından ve ödeme emri içeriğinden tahliye sonucunu da kapsadığı ve itirazın iptaline dair verilecek kararın doğal olarak tahliye sonucunu da doğuracağı gerekçesiyle davacı vekilinin ıslah talebi de göz önüne alınarak itirazın iptaline, takibin devamına ve tahliyeye karar verilmiştir.
Davacı vekili,dava dilekçesinde açıkça tahliye isteminde bulunmamıştır, takip talebinde tahliye istenmesi,borçluya örnek 13 ödeme emri gönderilmesi yada dava dilekçesinde itirazın iptaline ve takibin devamı isteminde bulunulması, tahliye isteminde de bulunulduğu anlamına gelmez. Tahliye davası ayrı bir dava olup dava dilekçesinde açıkça tahliye isteminin yazılması gerekmektedir. Bu nedenle, davacının ıslah talebi HMK.'ya göre geçerli ve usulüne uygun bir ıslah olarak kabul edilemez. Mahkemece,dava dilekçesinde tahliye talebi bulunmaması nedeniyle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile alacağa ilişkin hükmün vekalet ücretine hasren, BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile tahliyeye ilişkin hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.350.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, keza Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına davalı takdir olunan 1.350.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3 nolu bozma sebebine oyçokluğuyla, 2 nolu bente ilişkin oybirliğiyle 09.02.2016 tarihinde karar verildi.

(M)

KISMİ MUHALEFET ŞERHİ

Davaya dayanak icra takibinde alacaklı-davacı kira alacağına ilişkin takip talebinde bulunmuş, itiraz nedeniyle takibin durması üzerine eldeki davayı açmış, dava dilekçesinde önce sadece itirazın iptali isteminde bulunmuş, daha sonra sunduğu ıslah dilekçesiyle talep sonucuna tahliyeyi de eklemiştir.
Davacının talep sonucunu değiştirmesi 6100 sayılı HMK 123 (1086 sayılı HUMK 185/2) gereği yasaktır. Talep sonucuna yeni talep eklemek te aynı kapsamdadır (KURU, Prof. Dr. Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, İstanbul 2001, Cilt: II, sh: 1700). Ancak HMK 141/2 ye göre bunun iki istisnası vardır: 1) karşı tarafın açık muvafakati ve 2) ıslah (KURU, age, Cilt: II, sh: 1725).
Islah HMK 176 ya (HUMK 83) göre, yargılama sırasında taraflara yaptıkları usul işlemini bir kereye mahsus düzeltme veya değiştirme hakkı veren bir usul müessesesidir. Karşı tarafın muvafakati gerekmediği gibi usulî kazanılmış hakkın da istinasıdır. Taraf, usul işlemini tamamen veya kısmen ıslah edebilir. Islahla talep sonucuna yeni talep eklemek te mümkündür (KURU, age, Cilt: IV, sh: 3965 vd, 4021).
Eldeki davada alacaklı-davacı, dayanak takip talepnamesinde tahliye istediğine göre işbu davada, bidayette sadece itirazın iptalini istemiş olsa da sonradan ıslahla talep sonucuna tahliyeyi de ekleyebilmelidir. Kanun tarafa tam ıslah yetkisi bile vermiştir. Buna göre davacı isterse dava dilekçesini, başlık ve taraflar hariç bütünüyle de değiştirebilir. Örneğin başta temerrüt nedeniyle tahliye isteğine ilişkin dava dilekçesini tamamıyla değiştirerek maddi ve manevi tazminata dönüştürebilir.
Açıklanan nedenlerle davalının ıslaha yönelik temyiz itirazlarının reddi gerektiği düşüncesinde olduğumdan (3) numaralı bozma sebebi hakkında çoğunluk görüşüne katılmıyorum.












Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön