6. Hukuk Dairesi 2015/2840 E. , 2016/227 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

6. Hukuk Dairesi 2015/2840 E. , 2016/227 K.
'İçtihat Metni'


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Osmaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2010/455-2014/43
BİRLEŞEN : OSMANİYE 2 ASLİYE HUK. MAH. 2011/310 Esas 2011/385 Karar

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Asıl dava, kiracının açtığı faydalı ve zorunlu masraf ve kiralananda kalan demirbaşların bedelinin tahsili, birleşen dava kiraya veren tarafından açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile 78.666 TL nin tahsiline, birleşen davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 200.000 TL nin tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı/birleşen dosyada davalı vekili ve davalı/birleşen dosyada davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde, dava konusu fabrikanın hasılat kirası olarak kiralandığını, ancak davalı şirket içindeki anlaşmazlıklar nedeniyle davalı tarafın sözleşmenin iptali ve tahliye davası açtığını, davanın kabul edildiğini ve icra marifeti ile tahliye edildiklerini, taşınmaza zorunlu tesisat ve inşaat yaptıklarını, makinalarda iyileştirme yaptıklarını, demirbaşlarının kiralananda kaldığını belirterek 188.275 TL nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; müvekkili şirketin iplik fabrikasını kurduğunu, ancak ortakları ..' in hile ile fabrikayı davacı tarafa kiraladığını, yetkilerini kötüye kullandığını, bunun üzerine sözleşmenin iptali ve tahliye süreci başlattıklarını, 22.4.2009 tarihinde icra kanalı ile taşınmazı tahliye ettirdiklerini, 2006 yılı sonundan tahliye tarihine kadar taşınmazı kullanamadıklarını, davacının haksız yere taşınmazı işgal ettiğini belirterek asıl davanın reddini, birleşen davada ise taşınmazı kullanamadıklarından şimdilik 20.000 TL gelir kaybının tahsilini istemiştir. Davalı/birleşen dosyada davacı vekili 17.06.2013 harç tarihli dilekçesi ile talebini toplam 200.000 TL olarak ıslah etmiştir.
1-Dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre asıl davaya yönelik olarak davalı/birleşen dosyada davacı vekilinin tüm, davacı/birleşen dosyada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Asıl dosyada davacı/birleşen dosyada davalı vekilinin kiralananda kalan demirbaşlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı kiracı davaya konu taşınmazda demirbaşların kaldığını belirterek asıl davada 17.035 TL olarak demirbaş bedelinin de tahsilini istemiştir. Davalı kiraya veren ise kötüniyetli kiracının masraf veya diğer taleplerinin haksız olduğunu savunmuştur.
Taraflar arasında imzalanan 05.12.2006 başlangıç tarihli ve 10 yıllık kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile iplik üretim fabrikası demirbaşları ile birlikte davacıya kiralanmıştır. Sözleşmenin 2. maddesinde 'kiracı eğer fabrikanın daha rasyonel ve verimli ve sürekli çalışmasını teminen mal sahibinin de muvafakatını alarak tesise ek yaptırcağı tesis ve aksamları mal sahibi bunların bedelini ödemesi halinde tesiste bırakacak. Mal sahibi bunların bedelini ödemeyip de tesiste kalmasını istemesze kiracı bunları alıp götürmek hak ve yetkisine sahiptir' şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Mahkemece yapılan keşif sonucunda makina ve inşaat mühendisi bilirkişi taşınır niteliğinde olan menkullerin kiracı tarafından götürülebileceği gerekçesiyle değer hesabı yapmamış, mahkemece bu rapor benimsenerek yalnızca inşaat ve makinalar yönünden imalat ve iyileştirmeler hesaplanarak asıl dava kısmen kabul edilmiştir. Dosyada mevcut ... İcra Müdürlüğü' nün ..Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, kiracının 22.04.2009 tarihli tutanak ile tahliye edildiği, kiracı yetkilisinin taşınmazdaki menkul malların da teslimini istediği, alacaklı vekilinin ise belge ile ispat edilemeyen menkullerin götürülmesine karşı çıktığı, bunun üzerine kiracınının talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Tahliye tutanağı dikkate alındığında kiracının taşınır niteliğindeki demirbaşları alamadığı sabittir. Mahkemece davacı kiracının talep ettiği taşınır demirbaşların davacıya ait olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru değildir.
3- Birleşen dosyada davacı/birleşen dosyada davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki sözleşmenin .. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin .. Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği, kararın Yargıtay aşamasından da geçerek 03.06.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece şirket ortağı .. işletmenin tek varlığı olan fabrikayı tek başına 3. kişilere kiraya verme yetkisi bulunmadığı, kira sözleşmenin şirketin amacı ve konusu dışına çıktığı ve ultra vires teşkil ettiği gerekçesiyle sözleşmenin iptali ve kiracının tahliyesine karar verilmiştir.
Kiraya veren vekili taşınmazı davacı kiracının elinde bulundurması nedeniyle fabrikayı işletemedği için tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece tekstil ve makina mühendisi bilirkişilerden rapor alınmış, bilirkişiler 28.02.2013 tarihli raporları ile fabrikanın üretim kapasitesine göre 05.12.2006 tarihi ile 22.04.2009 arasında, şayet fabrika kiraya veren tarafından işletilseydi günlük 9.458 TL den toplam 8.227.983,00 TL gelir elde edilebileceğini belirtmiştir. Mahkemece bu rapor benimsenerek ve taleple bağlı kalınarak 200.000 TL tazminatın kiracıdan tahsiline karar verilmiştir.
TBK.nun 46. maddesinde 'Bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar. Yetkisiz temsilcinin kendisiyle işlem yaptığı diğer taraf, temsil olunandan, uygun bir süre içinde bu hukuki işlemi onayıp onamayacağını bildirmesini isteyebilir. Bu süre içinde işlemin onanmaması durumunda, diğer taraf bu işlemle bağlı olmaktan kurtulur.' TBK.nun 47.maddesinde 'Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukuki işlemi onamaması hâlinde, bu işlemin geçersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir. Ancak, yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın, kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez. Hakkaniyet gerektiriyorsa, kusurlu yetkisiz temsilciden diğer zararların giderilmesi de istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden doğan haklar saklıdır.TBK.nun 547. maddesinde Ticari temsilci, işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir. İşletme sahibi, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorundadır; ancak ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmış olmasına bağlı değildir.' şeklinde düzenlemeler bulunmaktadır. Mahkemece davaya konu fabrikanın yetkisiz ortak tarafından davacı şirkete kiralanmasında, davacı kiracı şirketin kusurlu olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre birleşen davada tazminat istemi yönünde karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2 ve 3 No'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı/birleşen dosya davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön