6. Hukuk Dairesi 2015/6030 E. , 2016/3150 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

6. Hukuk Dairesi 2015/6030 E. , 2016/3150 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiralayan tarafından kiracı aleyhine ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Ağrı İcra Müdürlüğü'nün 2012/1666 Esas sayılı dosyasındaki takibin 63.803,75 TL asıl alacak, 18.391,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 82.195,69 TL'den 8.085,70 TL'nin mahsubu ile 74.109,99 TL üzerinden devamına, 63.803,75 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, yasal koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekillleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin icra tazminatı isteminin reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Icra ve İflas Kanunu' nun 67.maddesinin 2. fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. icra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Somut olayda:Davacı vekili, 18.8.2006 tarihli 10 adet kira sözleşmesine dayanarak Ağrı İcra müdürlüğünün 2012/1666 esas sayılı dosyasına kira alacağı ve işlemiş faiz toplamı 82.195,69 TL alacağın tahsili isteminde bulunmuş,mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalı ödemelerinin mahsubu ile itirazın 74.109,99 TL üzerinden devamına, şartları oluşmadığından davacı tarafın icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Takip konusu
./..
kira alacağı kira sözleşmelerinde açıkça yazılı olup davalı borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. Bu durumda alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü ile kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra tazminatı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı tarafın icra tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün icra tazminatına hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön