6. Hukuk Dairesi 2015/3110 E. , 2016/1648 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

6. Hukuk Dairesi 2015/3110 E. , 2016/1648 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalı kiracı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
2-Davacının makul süre kira alacağına yönelik temyiz itirazına gelince;
Davacı dava dilekçesinde, davaya konu kiralananı 16.06.2009 tarihinde satın aldığını, önceki malik ile davalı arasında ... Alışveriş Merkezindeki 32, 33 ve 34 no’lu bağımsız bölümler için ayrı ayrı 01.01.2009 başlangıç tarihli, 2 yıl süreli işyeri (Deri Ayakkabıcılığı) kira sözleşmesi imzalandığını, Haziran 2009 – Aralık 2009 ile Ocak 2010 – Aralık 2010 aylarına ilişkin toplam 101.904TL kira bedeli ile işlemiş 6554TL faiz alacağının tahsili için 12.03.2010 tarihinde başlatılan icra takibine davalı kiracı tarafından yapılan haksız ve yersiz itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, kiralananın tahliye edildiğini, protokol yapıldığını ve borcunun bulunmadığını, kiraya verenin AVM’ye müşteri çekecek faaliyetlerde bulunmadığını, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini belirterek haksız ve yersiz davanın reddini savunmuştur. Yerel Mahkemece, satın alma tarihi ile tahliye tarihine kadar olan toplam 27200TL kira bedeli ile 419TL faiz toplamı üzerinden itirazın kısmen iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, önceki malik ile davalı arasında 32, 33 ve 34 no’lu bağımsız bölümler için ayrı ayrı 01.01.2009 başlangıç tarihli, 2 yıl süreli işyeri (Deri Ayakkabıcılığı), kira sözleşmesi imzalandığı, davacının bu yerleri 16.06.2009 tarihinde satın aldığı, davalı kiracının haklı neden göstermeden 21.06.2010 tarihinde kiralananı tahliye ettiği, bu hususun davacı tarafından açıkça kabul edildiği anlaşılmaktadır.
“Kiralananın kira sözleşmesinin bitiminden önce geri verilmesi” başlıklı TBK 325. maddesinde; “Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Kiracının bu sürenin geçmesinden önce kiraya verenden kabul etmesi beklenebilecek, ödeme gücüne sahip ve kira ilişkisini devralmaya hazır yeni bir kiracı bulması hâlinde, kiracının kira sözleşmesinden doğan borçları sona erer. Kiraya veren, yapmaktan kurtulduğu giderler ile kiralananı başka biçimde kullanmakla elde ettiği veya elde etmekten kasten kaçındığı yararları kira bedelinden indirmekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği anlaşılmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu 98. maddesinin (6098 sayılı TBK 114.madde) atfıyla aynı kanunun 44. maddesi (6098 sayılı TBK 52. madde) ile TBK 325. maddesindeki düzenleme birlikte değerlendirilerek, davacı kira sözleşmesinin sonuna kadar olan kira bedelini isteyemese de belirlenecek makul süre için mahrum kaldığı kira bedeli hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Yerel Mahkemece, 21.06.2010 tahliye tarihi esas alınarak davaya konu olan 32, 33 ve 34 no’lu bağımsız bölümden oluşan kiralanan yerlerle ilgili tahliye tarihinden sonra mahrum kalınan makul süre kira tazminatı da belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ; Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön