6. Hukuk Dairesi 2015/9202 E. , 2016/1450 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalının itirazının kaldırılmasına ve taşınmazın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tahliye istemli olarak 27.10.2014 tarihinde başlattığı icra takibinde, aylık 5.100,00 Dolar’dan 2014 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayları kira bedeli 40.800,00 Dolar ile 18.01.2014 – 26.10.2014 tarihleri arası aylık %2 akdi faiz bedeli 3.916,80 Dolar olmak üzere toplam 44.716,80 Dolar karşılığı 100.398,16 TL’nin tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı borçlu süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde, aylık kira miktarının 4.000,00 Dolar olduğunu, bu nedenle takip ile istenilen aylık kira miktarına itiraz ettiğini, takip ile istenilen faizin de kanuna aykırı olduğunu, 2014 yılı Ekim ayı itibariyle kira borcu bulunmadığını, takip tarihi itibariyle muaccel olmayan 2014 yılı Kasım ve Aralık ayları kira bedelinin de istenemeyeceğini ileri sürerek borca ve faize itiraz etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının itirazının kaldırılarak kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Hesap özetinin dosya arasına alınmasının ardından rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda; davalının takip tarihi itibariyle bakiye kira borcunun 56.904,48 Dolar, faizinin ise 6.887,41 Dolar olup, toplamda 63.719,89 Dolar ettiği, davacı takip alacaklısının ise aynı kira dönemi için takipte toplam 44.716,80 Doların tahsilini talep ettiği bildirilmiştir. Bunun üzerine mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı takip alacaklısının fazla talep etmiş olduğu alacak miktarı bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralanandan tahliyesine karar verilmiştir.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin faize ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 18.01.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 3. maddesinde; kiracı ödemede temerrüde düştüğü takdirde kiracının ayrıca aylık %2 dolar üzerinden döviz faizi ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Davacı da takip ile bu düzenlemeye dayanarak aylık %2 dolar üzerinden işlemiş faiz talebinde bulunmuştur.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 346.maddesinde “kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemez. Özellikle, kira bedelinin zamanında ödenmemesi hâlinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersizdir” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı yasanın 120.maddesinde “Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faiz oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur” düzenlemesine yer verilmiştir.
'6101 sayılı TBK.nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7. maddesinde; 'TBK.nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76. faize ilişkin 88. temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalara da uygulanır.' hükmü öngörülmüştür.
Bu durumda 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 6101 Sayılı Yürürlük Kanunu'na göre temerrüt faizine ilişkin TBK.nun 120.maddesi görülmekte olan davalara da uygulanacağından, temerrüt faizi konusunda TBK’nun 120.maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın tahliyeye ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle faiz alacağına ilişkin kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.
6. Hukuk Dairesi 2015/9202 E. , 2016/1450 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat