9. Hukuk Dairesi 2017/10342 E. , 2018/23711 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/10342 E. , 2018/23711 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının ...Belediye Başkanlığında işçi olarak 2008 yılında işe başladığını,... Belediyesi feshedildikten sonra tüm mal varlığını Gölköy Belediye Başkanlığına devredildiğini, aynı iş yerinde kesintisiz olarak 2014 Mart ayı sonuna kadar kesintisiz olarak çalıştığını, 30 Mart 2014 tarihinde hiç bir sebep bildirmeden sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini, bu nedenle iş akdinin haksız feshinden dolayı 15.000,00 TL kıdem tazminatı 5.000,00 TL ihbar tazminatı ve 2.000,00 TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 22.000,00 TL alacağın fesih tarihi olan 14/03/2014 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... tarafından davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
A- USUL BAKIMINDAN
07.04.2015 tarihli celsede davalı vekilinin bildirdiği mazeretin kabulüne karar verildiği halde, yeni bir duruşma günü verilerek mazereti kabul edilen davalı vekiline tebliği yerine aynı celse yargılamaya devam edilerek mazereti kabul edilen davalı vekilinin yokluğunda karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması mahiyetinde olup hatalıdır.

B-ESAS BAKIMINDAN
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Bilirkişi tarafından 10.558,69 TL brüt olarak hesaplanan kıdem tazminat alacağının infazda tereddüte yol verecek şekilde net mi yoksa brüt mü olduğu hususunda bir açıklama yapılmadan ve dosya içerisinden kıdem tazminat alacağına ilişkin olduğu anlaşılmakla birlikte hangi alacak talebine ilişkin olduğu belirtilmeden ve 30.03.2014 olması gereken fesih tarihinin anlaşılamayan bir nedenle 14.03.2012 olarak yazılması suretiyle 10.558,69 TL alacağa hükmedilmesi hatalıdır.
3- Dava dilekçesinde davacının 5.000,00 TL ihbar tazminat alacağı 2.000,00 TL yıllık izin ücreti alacağı talep ettiği ve bilirkişi tarafından da 3.116,97 TL brüt ihbar tazminat alacağı ile 3.213,00 TL brüt yıllık izin ücreti alacağının hesaplanmasına rağmen, mahkemece hangi alacak talebine ilişkin olduğu belirtilmeksizin yine infazda tereddüte yol verecek şekilde net mi yoksa brüt mü olduğu hususunda bir açıklama yapılmadan 5.116,97 TL alacağa hükmedilmesi hatalıdır.
4- Hükümde yazılı olmamakla birlikte 5.119,97 TL'nin davacının talep ettiği ve hak ettiği anlaşılan ihbar tazminat alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarına ilişkin olduğu düşünüldüğünde ise bu alacak kalemleri bakımından yasal faize hükmedilmesi gerekirken bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranına hükmedilmesi de hatalıdır.
5-Dava dilekçesinde davacının 15.000,00 TL kıdem tazminatı, 5.000,00 TL ihbar tazminatı ve 2.000,00 TL yıllık izin ücreti alacağı talep etmesine rağmen mahkemece 10.558,69 TL kıdem tazminatı, 3.116,97 TL ihbar tazminatı ve 2.000,00 TL yıllık izin ücreti alacağına hükmedildiği anlaşılmakla kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacakları yönünden reddedilmesi gereken miktarlar olduğu gözden kaçırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesi ve tüm talepler bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinin göz ardı edilmesi de hatalıdır.
6-Yukarıda ki bentte açıklandığı üzere davacının kıdem tazminatı alacağından 4.441,31 TL, ihbar tazminatı alacağından 1.883,03 TL reddedilmesi gereken miktar olup, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin hesaplanmasında kabul - ret oranlarının dikkate alınmaması ayrıca hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön