9. Hukuk Dairesi 2018/9983 E. , 2018/22986 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2018/9983 E. , 2018/22986 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ : .... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 29. HUKUK DAİRESİ


DAVA : Davacı, davalı Bakanlığın diğer davalı ... Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası lehine yapmış olduğu 14/10/2014 günlü olumlu yetki tespiti yazısının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalılar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
...Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi davalılar avukatlarının istinaf başvuruları esastan reddetmiştir.
...Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı Şirket vekili, davalılardan ... Sendikası’nın yaptığı 10/10/2014 günlü yetki tespit başvurusu üzerine diğer davalı Bakanlıkça yapılan incelemede müvekkili Şirkette çalışan toplam 1105 işçiden 457'sinin adı geçen Sendikaya üye olduğu yönündeki olumlu tespit yazısının müvekkiline 03/12/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı Bakanlığın bu tespitte müvekkili şirkete ait 11 adet işyerini kapsama alarak tespitini buna göre yapmış ise de, yapılan bu tespitin hatalı olup iptali gerektiğini, zira incelemede esas alınan 4 işyerinin halihazırda faaliyet göstermediği gibi, bu işyerleri arasındaki Topkapı adresinde kurulu işyerine ait gayrimenkulün 09/12/2013 tarihinde satılarak işyeri kapatılmış olmasına rağmen Bakanlıkça kapalı olan bu işyerinin de kapsama alınmış olduğunu, ancak hala faal olan merkez işyerinin kapsama alınmayarak eksik tespit yapıldığını, oysa işletmenin bir kısım işyerlerinin bölünerek ayrı ayrı işkollarına sokulamayacağını, merkez işyeri ile diğer işyerlerin yetki kapsamında olması gerektiğinden Bakanlığın kendi içerisinde tutarlı olabilmesi için halen faal olan holding işyerini de kapsamda göstermesi gerektiğini, davalı Bakanlığın bu eksik inceleme sonucu müvekkili Şirketin merkez işyerinde görev yapan İş Geliştirme Departmanına ait bir kısım çalışanlarla aynı departmana bağlı ancak üretim tesislerinde çalışan ve aynı işi yapan kişilerin farklı tespitlere konu olabileceğinden çelişkili bu sonucun hukuken korunamayacağını, davalı Sendikanın 4 sıra nolu Petrol, Kimya Lastik ve İlaç işkolunda kurulu bir sendika olup, müvekkili Şirketin ana faaliyet konusunun da beşeri ilaç ve hammadde üretimi ve pazarlaması olup, ayrıca kozmetik ürünleri ve tıbbi ampul üretimini de gerçekleştirdiğinden müvekkili Şirketin faaliyetinin hem üretim hem de pazarlama faaliyetlerinin bütünü olduğunu ve bu faaliyetini Türkiye çapında kurulu ve dava dilekçesinde adresleri ve bilgileri sunulan bir genel merkez ile toplam 20 adet işyeri ile yürüttüğünü, bu işyerlerinden genel merkez işyerinde ilaç vs. Kimyevi ürünleri üretimine ilişkin tüm yönetim, mali işler ve finans, insan kaynakları, ticaret, hukuk, pazarlama ve bu faaliyetlere destek faaliyetlerinin yerine getirildiğini, bunun dışında kalan işyerlerinde de yine faaliyetin bütünlüğü içerisinde ilaç üretimi, ampul üretimi, aşı üretimi, kolonya üretimi, ilaç ruhsatlandırma, tanıtım ve tüm faaliyetlere ilişkin araştırma geliştirme, depo faaliyetleri vs. faaliyetlerin yerine getirildiğini ve işyerlerinin hep birlikte bir işletme bütününü oluşturduğunu, bu işyerlerinin bölünerek sadece bir kısmının TİS kapsamına alınmasının hukuken olanaksız olup bu tespit şeklinin Bakanlık uygulamasına ve Yargıtay kararlarına da aykırı olduğunu, müvekkili Şirketin Türkiye çapındaki işyerlerinde çalışan sayısı toplam 1693 olup, halen faal olan ve tespit yazısına konu 4'ü kapalı olan 11 işyeri değil 20 ayrı işyeri bulunduğunu, buna göre tüm işyerleri ile birlikte bir işletme bütünlüğünü oluşturan Şirkette davalı Sendikanın yetkili olabilmesi için tüm işyerlerinde çalışan 1693 personelden %40'nın yani 677'sinin üyeliğine sahip olması gerektiğini, ortada birbirinden bağımsız işyerleri bulunmayıp farklı amaçlara da hizmet etmediklerinden bu işyerleri arasında hem yönetim ve hem de amaçta birlik bulunduğunu, aynı işverene ait muhtelif işyerlerinin aynı teknik amacı gerçekleştirmek üzere örgütlenmiş olduğundan bu işyerlerinin bölünerek farklı TİS birimleri oluşturulmasının mümkün olamayacağını, Yargıtay'ın uygulamasının bu yönde olduğunu, öncelikle müvekkili Şirkete ait işyerlerinin girdiği işkolunun belirlenmesi için uyuşmazlığın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, SGK mevzuatı bakımından işyerinin girdiği sınıflandırmanın yani NACE kodlarının farklı olmasının da bu durumu değiştirmeyeceğini, zira işyerinin girdiği işkolunun 6356 sayılı kanunda belirlenen 20 işkoluna göre yapıldığını, ayrıca bakanlık tespit yazısında müvekkili Şirkette çalışan 1105 personelden 457'sinin sendika üyesi olduğu yönünde tespit yapılmış ise de; işçi ve üye sayısının doğru olup olmadığının müvekkilinin denetimine sunulmadığından kimlerin üye olduğu, üyeliklerin geçerli olup olmadığı yönünden inceleme yapılması gerektiğini iddia ederek davalı Bakanlığın diğer davalı ... Sendikası lehine yaptığı 14/10/2014 tarihli olumlu yetki tespit yazısının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı T.C. ... vekili; davanın yasal süresinde açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkili Bakanlıkça ... Sendikasının ... Holding A.Ş. ve bağlı işyerlerinde (İşletme) TİS yapmak üzere 10/10/2014 tarihinde yetki tespit başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucu ... Holding A.Ş. ve bağlı işyerlerinde (işletmede) 1105 işçinin çalıştığı, 457'sinin sendika üyesi olduğu, 11 işyerinin bulunduğu ve 4 işyerinin kapalı olmayıp SGK kayıtlarında açık olduğu, 11 işyeri dışındaki diğer işyerlerinin ise farklı iş kollarında kurulu olduğu görüldüğünden yetki tespitine dahil edilmediklerini, bu işyerleri bakımından da davacı Şirket tarafından 6356 sayılı Yasanın 5. ve İş Kolları Yönetmeliğinin 4. maddesi uyarınca işkolu tespitine ilişkin bir başvurunun bulunmadığını, 6356 sayılı yasanın 42. maddesi uyarınca Bakanlığa yapılan yetki tespit başvurularının aynı Kanunun 41/7 maddesi gereğince Bakanlığa gönderilen üyelik ve çekilme bildirimleri ile işveren tarafından SGK'ya yapılan işçi bildirimleri değerlendirilmek suretiyle sonuçlandırıldığından davacı tarafın dava dilekçesindeki itirazlarına iştirak edilemeyeceğini ve Bakanlıkça yapılan tespitin yerinde olduğu savunularak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı ... Sendikası vekili; müvekkili Sendikanın 10/10/2014 tarihinde yaptığı başvuru üzerine diğer davalı Bakanlıkça yapılan inceleme sonucu müvekkili Sendikaya tebliğ edilen 14/10/2014 günlü yetki tespit yazısı ile davacı Şirketin 4 nolu işkolunda yer alan ve 11 işyerinden oluşan işletmesinde çalışan 1105 işçiden 457'sinin ... Sendikası üyesi olduğunu ve yasanın aradığı çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, bu tespit yazısına karşı davacı tarafça ileri sürülen itirazların yasaya aykırı olduğunu, zira davalı Bakanlığın 6356 sayılı yasanın 41/7. maddesi gereğince SGK kayıtlarını esas alarak yaptığı incelemede davacı Şirketin 4 no lu Petrol, Kimya, Lastik ve İlaç işkolunda faaliyet gösteren 11 işyeri bulunduğu ve 11 işyerinden oluşan işletmede çalışan 1105 işçinin başvuru tarihi itibariyle 457'sinin müvekkili ... Sendikasının üyesi olduğu tespit edilmiş olup, davacı tarafça dava dilekçesinde listelenen ve yetki tespit yazısında yer almayan tüm işyerlerinin 4 nolu işkolunda faaliyet gösteren işyerleri olmayıp bu hususun dava dilekçesinde sunduğu 20 işyerine ait listede her bir işyerinin karşısında belirtilen yapılan işler sütununda da açıkça anlaşıldığını, söz konusu listede 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 nolu işyerlerinde yapılan 'ilaç ruhsatlandırma sürecine ilişkin Ankara'daki resmi ilişkilerin yürütülmesi, ilaç tanıtım faaliyetini yürüten ekip için açılan bölge ofisi ve 11, 12 nolu genel merkez yönetim işyerinde yapılan işin ise; 'ilaç üretimine ilişkin destek hizmetleri (genel yönetim, satın alma, hukuk, insan kaynakları, mali işler ve finansman, bilgi sistemleri, ruhsatlandırma, satış, ticaret, pazarlama ve ilaç tanıtım faaliyetleri) olarak tanımlanmış olup, bu faaliyetlerin 4 sıra nolu işkoluna girmediğini, Bakanlık tespit yazısında 11 adet işyeri belirlenmiş ise de, dava dilekçesinde de kabul edildiği üzere bakanlık listesindeki 1, 2, 5 ve 7 nolu işyerleri hali hazırda faaliyet göstermediğinden müvekkili sendikanın 11 işyeri esas alındığında dahi yetki tespiti bakımından gerekli çoğunluğa haiz olduğunu, bu sayı 7 olduğunda da yasanın emrettiği 14, 15, 16, 17, 18 ve 19 nolu 7 adet işyeri 4 nolu işkolunda faaliyet gösteren ve müvekkili Sendikanın başvuru dilekçesinde yer alan işyerleri olduğunu, 6356 sayılı yasanın 2/D bendinde işletme toplu iş sözleşmesi 'bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum ya da kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşme' olarak tanımlanmış olup, davacı Şirketin de 04 nolu işkolunda kurulu toplam 7 adet işyeri olan bir işletme olduğunu, diğer işyerlerinin SGK kayıtlarında 04 nolu işkolunda görülmediğini, davacının aksini iddia etmesi halinde yetki başvurusundan önce bu işyerleri için işkolu tespiti istemesi gerektiğini, çoğunluk tespitinden sonra ya da yetki davası ...m ederken yapılan işkolu itirazının yetki davası için etki edebileceğini, bu nedenle davacı şirketin 04 nolu işkolunda bildirilmemiş işyerlerinin ve işçilerinin 04 nolu işkolundaki yetki belgesinde gösterilmesinin hukuken mümkün olmayıp, davacı iddialarının yersiz olup Bakanlığın çoğunluk tespiti yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, 'Dinlenen davacı tanığı Meriç Erdin beyanında; ''Ben ... Holding Genel Merkezinde Personel Şefi olarak çalışmaktayım, ... Holding'in iş kolu, ilaç üretimi, satışı, ilaç için hammadde alımı, pazarlaması üzerinedir, genel merkezimiz Halkalı'dadır, sayısını tam net bilemiyorum ancak 10 civarında farklı illerde irtibat büromuz bulunmaktadır, bu büroların ayrı sicil numaraları vardır fakat ... Holding olarak sigortaya kayıtlılardır, irtibat bürolarının tamamı merkezdeki yani Halkalı'daki yere bağlıdır, irtibat büroları sadece o il içerisinde çalışanlara yönelik irtibatı sağlamak bir nevi tanıtım temsilciliği görevini yürütmektedirler. ... Holding bünyesinde çalışan gerek merkezde gerek irtibat bürolarında ya da üretim tesislerinde çalışan herkesin bordoları merkezde yapılmaktadır,'' demiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı, davalı Bakanlıkça, davacı ...nin ... Sendikası ile toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin verilmesine dair 14.10.2014 tarihli tespitin iptalini istemiş, adı geçen yazıda çoğunluğun sağlandığı, 1105 işçinin çalışıp 457 tanesinin sendika üyesi olduğunun gözönüne alındığı anlaşılmaktadır.
Davacı 1257 nolu işyerlerinin faaliyet dışı olduğunu, diğerlerinin farklı tüzel kişiliğinin bulunmadığını, eksik tespit yapıldığını, halihazırda 1693 personel bulunup 677 üye çoğunluğunun gerektiğini, tespitte bu hususların gözönüne alınmadığını belirtmişlerdir. Davalı Bakanlığın 22.1.2015 tarihli yazısında ise başvuru üzerine 1105 işçinin tespit edilip 4 işyerinin kayıtlara göre açık olduğu, bunların bir kısmının çimento, toprak, cam, gemi yapımı, ticaret büro iş kollarında bulunduğu, bu nedenle kapsama dahil edilmedikleri, iş kollarının tespitine yönelik şirket tarafından bir tespit başvurusunda da bulunulmadığını, üyelik veya çekilmelerin bildirilmediğini belirtmiştir.
Davalı sendika ise dilekçe ve duruşmalarda tespitin SGK kayıtlarına göre yapıldığını, davacının 4 nolu petrol - kimya - lastik - plastik - ilaç iş kolunda faaliyet gösterdiğini ve bu nitelikte 11 işyeri, 457 üye olduğunu, diğer belirtilenlerin bu faaliyetlerde sayılamayacağını, 1257 nolu işyerlerinin faaliyette bulunmadığını, 11 işyeri dışında 7 işyeri olduğunda da çoğunluk sağlandığını, bilirkişi raporunda Cam-İş kolundaki mevcudiyetin gözönüne alınmadığını, merkez büro ve diğer temsilciliklerin yardımcı iş olarak görülmediğini, genel müdürlük merkezindeki büro iş kolunun ve temsilciliklerinin petrol-kimya iş kolundaki işletmeye dahil edilemeyeceğini, genel müdürlük çalışanlarının sadece 4 nolu iş kolunda değil, 11 nolu cam cimento işyerindeki işlemleri de yürüttüğünü, bu nedenle üye hesabında 4 nolu iş kolundaki işyerlerinin üyelerinin toplamının nazara alınması gerektiğini, buna göre toplam üye sayısının (4-5-6-7-8-9--21-22-23-24 sıradakiler) 1071 üye olarak 433 kişi olduğunu, bu doğrultuda çoğunluğun sağlandığını ileri sürmüştür.
Buna göre taraf savunma içerikleri, celbedilen belgeler, bilirkişi raporu dikkate alındığında, 6356 sayılı yasanın 2-34-41 ve 4857 sayılı yasanın 2. hükümleri göz önüne alınarak davacı şirketin tek bir tüzel kişilik ve buna bağlı irtibat bürosu şube vasfı taşır bağlı yapılanmaların bulunduğu, sözleşme ve faaliyetlerinin doğrudan Holding tarafından gerçekleştirildiği, farklı yerlerde irtibat bürosunun bulunduğu, merkezin ...'da olduğu, bu şekilde yapılanmasının bulunduğu anlaşılmıştır.Bakanlıkça ise 11 işyeri nazara alınarak tespit yapılmıştır. Davacı kuruluş petro-kimya ve ilaç sektöründe faaliyet göstermekte, kuruluş amaçları ve faaliyetleri de geniş kapsamda bu doğrultuda yürütüp özetle, ilaç imali, satışı, ithalat ve ihracatı, eczacılık malzemeleri, tıbbi alet ve e...t, tarım ilaçları, kimyevi maddeler, gıda maddeleri ve takviyeleri, üretmek, almak, pazarlamak, satışını gerçekleştirmek, gerektiğinde tesis kurmak, kiraya vermek, diğer yandan ilaç endüstrisinde kullanılacak cam plastik metal ve benzeri maddelerden yapılan tıbbi ampul, kutu vs ambalaj malzemeleri imal etmek, satmak gibi hususları amaçladığı anlaşılmaktadır.
Bakanlıkça 1-2-3-10-11-12-13-14-15-16-17-18-19-20 nolu işyerlerinin cam iş-antrepoculuk ve büro iş kolunda olduğundan bahisle tespite dahil edilmedikleri görülmektedir. Ancak, yukarıda özetle belirlenen şirketin faaliyet alanları ve iştigal konusu birlikte değerlendirildiğinde varılacak sonuç, Türkiye çapında 4'ü kapalı 11 işyeri dışında toplam 20 işyeri bulunduğu, aynı organizasyon faaliyeti içerisinde asıl işin yürütümünü gerçekleştirdikleri, inceleme dışı bırakılan büro ve depo iş kolunda oldukları anlaşılan işyerlerinde, incelemede esas alınan... adreslerinde kurulu 7 işyerinde üretilen ilaçların ruhsatlandırılması, pazarlanması, satışı ile ilgili muhasebe ve büro işlemlerinin yürütüldüğü ve antrepoculuk iş kolunda değerlendirilen işyerinin ise mamul ilaç deposu olduğu ve bu işlerin yardımcı iş niteliği taşıdığı ve üretim yapılan işyerleri ile birlikte bir TİS ünitesi olarak değerlendirilmesi gerekeceği ve 6356 sayılı yasanın 34. Maddesinde belirtilen aynı iş kolunda birden çok işyerine sahip olma koşulu gerçekleşmiş olduğundan Bakanlıkça değerlendirmeye esas alınmayan ve gayri faal olan 4 işyeri dışında diğer 13 işyerinin de işletme kapsamında değerlendirilmesi ve çoğunluk tespitinin buna göre yapılarak sonuca varılması gerekir.
Bu doğrultuda, yetki tespitine konu 20 iş yerinin taraflarca red ve inkar edilmeyen üye sayısı içeriğine göre 1.105 + 280 : 1385 olması ve çoğunluğun da bu doğrultuda hesaplanması gerekmektedir. Ne var ki 457 üyeye sahip davalı sendikanın bu çoğunluğu sağlayamadığı sonucuna varılmıştır. Bu halde yetki tespitinin iptali gerekir. Bu nedenle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.' gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı T.C. ...’nın 75014829/10302/18264 sayılı 14/10/2014 tarihli tespit kararının iptaline karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davalılardan T.C. ... ile ... Sendikası vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davalı T.C. ... vekili; dava kamu düzenine ilişkin olduğu halde davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı noktasında ilk derece mahkemesince ayrıca bir inceleme yapılmadığı, hatalı ve eksik inceleme sonucunda verilen rapor ile hüküm kurulduğu, Çalışma Genel Müdürlüğünün yetki tespiti işleminde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığını, aynı iş kolunda birden çok iş yerinin bulunduğu iş yerlerinde toplu iş sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceğine yönelik 6356 sayılı kanunun 34. Madde hükmü kapsamında birden fazla iş yerinin bulunması halinde işletme olarak tespitin yapıldığının 6356 sayılı yasanın 42. Maddesinde SGK otomasyon sistemi ile yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, aynı iş kolundan olmadığı halde 9 iş yeri de dahil edilerek davacıya ait 20 iş yeri baz alınarak inceleme yapılıp bu çerçevede çalışan işçi sayısı belirlenmek suretiyle davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için yasal çoğunluğa sahip olmadığına yönelik tespite ilişkin bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, diğer davalı sendikanın 10/10/2014 tarihinde yetki tespiti başvurusunda bulunduğunu, diğer davalı Petrol İş Sendikası tarafından ... Holding AŞ'ye bağlı iş yerlerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için yapılan başvurusunda Bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucunda iş yerinde 1100 işçinin çalıştığı, 457 işçinin diğer sendikaya üye olduğunun tespit edildiği, davacı şirket tarafından belirtilen hükümler gereğince söz konusu iş yerleri hakkında iş kolu tespitine ilişkin herhangi bir başvuru olmadığını, yetki tespitinde başvuru tarihi itibariyle işverene ait iş yerlerinin tümü değil yalnızca aynı iş kolunda faaliyet gösteren iş yerleri dikkate alınarak yetki tespiti yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Sendikası vekili; muhatap iş verenin Türkiye’nin en karlı sanayi kuruluşlarından olduğunu, müvekkil ... Sendikasına işçilerin hak aramak amacıyla üye olduklarını, bakanlığın yetki tespiti yaptığını, yetkinin 4 yıla yakın süredir süren yargılama sonucunda karara bağlandığını, iş yerlerinin 4857 sayılı yasanın 2. Maddesinde tarif edildiğini, işletmenin 6356 sayılı yasa ve TİS Kanununa göre 34. Maddenin 2. Bendinde tarif edildiğini, bu kapsamda iş yeri kapsamının aynı iş kolundaki iş yerleri olduğunu, bilirkişi raporunun Kartepe Kocaeli'de kurulu olarak belirlenen iş yerinin çimento, toprak ve cam iş yeri kolunda olduğunu, ... Sanayi Sitesi Beylikdüzü / ...adresinde olduğu belirtilen iş yerinin antrepoculuk kolunda, ... / ...olduğu belirtilen iş yerinin büro iş kolunda olduğunu, sadece aynı iş koluna ait yerlerin değerlendirilmesi gerektiğini, 10 numaralı büro, 11 numaralı cam, 16 numaralı antrepo iş kollarına ait iş yerlerinin de ... Yolu Küçükçekmece / ...adresindeki iş yerinde işinin yapıldığını, 227 işçinin çalıştığı ... Yolu Küçükçekmece / ...adresindeki büro iş kolundaki genel müdürlük iş yerinin, ... Holding AŞ'nin 4 sıra numaralı Petrol İş kolundaki işletmesinin yetki tespitinde çoğunluk sayısına dahil edilemeyeceğini, bu 227 kişinin de dahil olduğu toplam 314 çalışanın e-devlet kapısından girip üye olmak istese cam iş kolunda, büro iş kolunda ve antrepo iş kolunda görüldüklerinden Petrol İş Sendikasına üye olamayacaklarını, üye olamayan işçilerin TİS yetkisi için çoğunluk yetkisinde çalışıyor gibi hesaba katılmasının hukukla, yargıyla ve adaletle bağdaşmadığını, hukuk, yargı ve yargıtay kararları gereği sendikaya üye olamayan çalışanlar ile işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekillerinin TİS çoğunluk tespitinde çalışan sayısına dahil edilemeyeceğini zira bu kişilerin petrol iş kolunda sayılmalarının hukuk, mantık ve maddi imkansızlık gereği mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, “Dosyaya sunulan bilirkişi raporu içeriğine göre davalı Bakanlığın 22/01/2015 günlü cevabi yazısında yetki tespit yazısına esas alınan 7 iş yeri arasında cam iş kolunda kurulu olduğu kabul edilen listede 10 sıra nolu ve 49345,41 SGK sicil nolu tıbbi ampul üretim iş yerinin tespite esas alındığı rapor ekindeki çizelgeden de anlaşıldığına göre ... Mahallesi adresinde tıbbi ampul imalatı yapıldığı bildirilen ve cam iş kolunda belirtilen bu iş yerinin tespite esas alınmaması gerektiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan bakanlıkça yetki tespitinde dikkate alınan 7 iş yerine ilişkin bir iş kolu tespit kararı bulunmamakla birlikte SGK kayıtlarından hareketle bu iş yerlerinden altısının 04 nolu Petrol-İlaç iş kolunda kurulu olduğu, tıbbi ampul üretimi yapılan bir iş yerinin ise 11 sırada belirtilen cam iş kolunda kurulu olmasına rağmen işletme kapsamında değerlendirildiğinin bilirkişi raporundaki tespitlerde yer aldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan davalı ... sendikası vekilinin istinaf başvuru sebeplerinden biri olarak ileri sürdüğü Merkez 1 ... Cad. No:1 Küçükçekmece/...adresindeki eczane ürünleri imalatı - idari merkez faaliyeti olarak belirtilen 10 sıra nolu büro iş koluna kayıtlı yerde SGK kayıtlarına göre çalıştığı bildirilen 227 çalışan sayısının rapordaki değerlendirmeye esas alınmadığı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda davalıya ait iş kolu tespitine yönelik herhangi bir tespit kararı bulunmayan 4 sıra nolu petrol - ilaç iş koluna kayıtlı iş yerlerinde SGK kayıtlarına göre çalışan sayısı ve davalı sendika üyesi işçilerin sayısı birlikte değerlendirildiğinde davalı sendikanın yasanın aradığı çoğunluğu sağlayamadığı, 49345.41 SGK sicil nolu tıbbi ampul imalatı yapılan ve 11 sıra nolu cam iş kolunda faaliyet gösteren işçilerin sayısının dışlanmasının da sonucu etkilemediği dosya kapsamından, bilirkişi raporu ve ekindeki iş yerleri çalışan ve sendika üyesi işçilerin sayısını gösterir çizelgeden anlaşıldığına göre ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile yetki tespit kararının iptaline yönelik karar verilmesinde davalı taraflarca ileri sürülen istinaf sebep ve gerekçeleri bakımından herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ve kamu düzenine aykırılık halinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.” Gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalılar vekili temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
Uyuşmazlık; davalı ...’nca yapılan 14.10.2014 tarihli yetki tespitinin iptaline ilişkin olup, davalılardan ... Sendika’nın yetki tespiti talebinde bulunması üzerine davalı Bakanlıkça yapılan incelemede, davacı Şirkete ait toplam 11 işyerindeki çalışan işçi sayısı 1105, üye sayısı da 457 olarak belirlenip olumlu yetki tespitine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bilirkişi raporundaki tespitlere dayanılarak yetki tespitine konu 20 iş yerinin taraflarca ret ve inkar edilmeyen üye sayısı içeriğine göre 1105+280=1385 olması ve çoğunluğun da bu doğrultuda hesaplanması gerektiği, 457 üyeye sahip olduğu anlaşılan davalı Sendikanın bu çoğunluğu sağlayamadığı gerekçesiyle dava konusu yetki tespitinin iptaline karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalıların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355 inci maddesi kapsamında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yaptığı incelemede;
a) Bilirkişi raporuna göre dava konusu yetki tespit yazısında esas alınan 7 iş yeri arasında cam iş kolunda kurulu olduğu kabul edilen listede 10 sıra nolu ve... adresindeki 49345.41 SGK sicil nolu işyerinin tıbbi ampul imalatı yapıldığı ve cam iş kolunda kurulu olduğu için tespite esas alınmaması gerektiği,
b) Öte yandan davalı ... sendikası vekilinin istinaf başvuru sebeplerinden biri olarak ileri sürdüğü Merkez 1 ... Cad. No:1 Küçükçekmece / ...adresindeki eczane ürünleri imalatı - idari merkez faaliyeti olarak belirtilen 10 sıra nolu büro iş koluna kayıtlı yerde SGK kayıtlarına göre çalıştığı bildirilen 227 çalışan sayısının rapordaki değerlendirmeye esas alınmadığı,
c) Davalıya ait iş kolu tespitine yönelik herhangi bir tespit kararı bulunmayan 4 sıra nolu petrol - ilaç iş koluna kayıtlı iş yerlerinde SGK kayıtlarına göre çalışan sayısı ve davalı sendika üyesi işçilerin sayısı birlikte değerlendirildiğinde davalı sendikanın yasanın aradığı çoğunluğu sağlayamadığı,
d) 49345.41 SGK sicil nolu tıbbi ampul imalatı yapılan ve 11 sıra nolu cam iş kolunda faaliyet gösteren işçilerin sayısının dışlanmasının da sonucu etkilemediği, gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de, yapılan bu tespit ve değerlendirme dosya içeriğiyle örtüşmediği gibi dosyanın temyizen denetimini de mümkün kılmamaktadır.
Evleviyetle, İlk Derece Mahkemesi hükmüne ve istinaf incelemesine esas alınan bilirkişi raporunda; davacı Şirkete ayrı 24 işyeri inceleme konusu yapılmış, bu işyerlerinden 4’ünün gayrı faal olduğu, kalan 20 işyeri için de aynı organizasyon içinde anılan Şirketin asıl işi olan ilaç ve kimyevi maddeler üretimi ve pazarlama işini gerçekleştirdiği, Bakanlıkça inceleme dışı bırakılan büro ve depo işkollarında kurulu olduğu anlaşılan işyerlerinde ise yapılan işlerin yardımcı iş niteliğini haiz olup, üretim yapılan işyerleri ile birlikte aynı işletme kapsamında değerlendirilip çoğunluk tespitinin buna göre yapılması gerektiği değerlendirilmiş ve buna göre Bakanlığın tespitindeki işyerleri için belirlenen 1105 sayısına diğer işyerlerinin toplam çalışan sayısı olan 280 sayısının eklenmesi ile davalı şirkete ait 20 işyerinden oluşan işletmedeki toplam çalışan sayısı başvuru tarihi olan 10.10.2014 tarihi itibariyle 1385 olduğu belirlenmiştir. Ekli listenin tedkîkinden ise; tespite konu olmayan ve büro ile depoculuk işkolunda kurulu olan 1034271.34, 1034270.34, 1361155.34, 34116.06, 1074643.06, 596987.34, 15811.55, 232212.35, 6457.01, 1075012.16, 1058937.07, 1023088.38 ve 1017029.21 SGK sicil nolu işyerlerindeki toplam çalışan sayısının (227, 38, 3, 3, 1, 1, 1, 1, 1, 1, 1, 1,1) ise 280 olarak tespit edildiği görülmüştür.
Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesi’nin Merkez 1 ... Cad. No:1 .../...adresinde 1034271.34 SGK sicil nolu işyerinde 227 çalışan sayısının raporundaki değerlendirmeye esas alınmadığı yönündeki tespiti dosya içeriğine göre yerinde değildir.
Ayrıca, bilirkişi incelmesinde dava konusu Bakanlığın tespitindeki davacı Şirkete ait 11 işyerindeki toplam çalışan işçi sayısı olan 1105 aynen alınmıştır ki bu sayıya cam işkolunda görünen 49345.41 SGK sicil nolu işyeri de dahil edilmiştir. Nitekim bilirkişi raporunda bu işyerinin farklı işkolunda olması nedeniyle tespit kapsamı dışında bırakılması gerektiğine ilişkin bir değerlendirme yapılmamış, bilakis hesaplamada aynı işletme kapsamındaki sayıya da dahil edilmiştir.
Keza Bölge Adliye Mahkemesi’nce, 4 sıra nolu petrol - ilaç iş koluna kayıtlı iş yerlerinde SGK kayıtlarına göre çalışan sayısı ve davalı sendika üyesi işçilerin sayısı birlikte değerlendirildiğinde davalı sendikanın yasanın aradığı çoğunluğu sağlayamadığı gerekçesine yer verilmiş ise de; davacı Şirketin kayıtlarında 4 sıra nolu petrol – ilaç işkoluna kayıtlı 6 işyerinin (1048890.59, 1020256.59, 36594.59, 1091159.59, 1085066.41 SGK sicil nolu) davalı Bakanlığın tespitine konu edildiği ve burada belirlenen çalışan sayısı ve davalı sendika üyesi sayısına göre gerekli çoğunluğun sağlandığı tespit edilmiştir. Bu noktadan, Bölge Adliye Mahkemesi’nce varılan sonuç denetime elverişli olmamakla birlikte, bu çelişkinin davalı Bakanlığın tespite konu işyerleri için belirlediği çalışan sayısı ile bilirkişi raporunun ekli listesinde bu işyerleri için tespit edilen çalışan sayısının birbiri ile tutarlı olmamasından kaynaklandığı izlenimi edinilmiştir. Zira tespite konu yazıda 1048890.59, 1020256.59, 36594.59, 1091159.59, 1085066.41, 40793.41, 49345.41, 14353.34, 1304269.34, 80559.41 ve 1097472.41 SGK sicil nolu işyerlerinde toplam çalışan işçi sayısı 1105 olarak belirlenmiş iken bilirkişi raporuna ekli listede burada çalışanların toplamının 1413 olduğu görülmüştür.
O halde gelinen bu noktada uyuşmazlığın aydınlatılması için tespite konu işyerleri için bulunan toplam çalışan sayısı ile bilirkişi raporuna ekli listesindeki bu işyerleri için belirlenen çalışan sayısı arasındaki çelişkinin de giderilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
Bu durumda yapılacak iş, davacı Şirketin kayıtlarında farklı işkolunda görünen işyerlerinin (petrol - ilaç iş kolu haricindeki büro ile depoculuk işkolunda kurulu olan) aynı tespit kapsamında değerlendirilip değerlendirmeyeceği sorununun öncelikli olarak tartışılıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre de burada (tespite kapsamında olduğu kabul edilecek işyerleri için) çalışan sayısının tereddüde mahal verilmeksizin tespiti ile neticesinin temyiz denetimine açık gerekçelendirilerek karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan nedenlerle; Bölge Adliye Mahkemesinin hükme esas alınan bilirkişi raporuyla çelişen ve temyiz denetimine açık olmayan bir gerekçeyle karar vermesi bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararlarının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön