9. Hukuk Dairesi 2018/9634 E. , 2018/21802 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2018/9634 E. , 2018/21802 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 01.10.2005 tarihinde davalı ... Matbaacılıkta çalışmaya başladığını, 2008 yılında Ekbil Matbaacılığın iş yerini ... Matbaacılığa devrettiğini, davacının ... Matbaacılık adı altında da çalışmaya devam ettiğini, ofset ustası olarak üst düzey matbaa makinalarını kullandığını, ... matbaada en son ücretinin 1.500 TL net olduğunu, çalışma saatlerinin 09:00-19:00 arası olduğunu, cumartesi günleri 09:00 ile 13:00 veya 15:00 saatleri arası çalıştığını, dini bayramların ilk iki günü hariç genel tatillerde çalıştığını, ücretlerinin asgari ücret kısmı dışındaki bölümünün elden ödendiğini, hatta son ayların ücretlerinin sadece asgari ücret kısımlarının ödendiğini, sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırılması, fazla mesai ücretlerini ödenmemesi ve 2009 yılı Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat ayları ücretlerinin eksik ödenmesi sebepleriyle davacının 18.02.2010 tarihinde iş akdini haklı nedenle feshetmek zorunda kaldığını, davacının işçilik haklarının ödenmediğini beyan ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, ücret zammı alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Ş. vekili, davalı şirketler arasında bir devir ilişkisi ve organik bağ olmadığını, şirket yetkilileri ve ortakların farklı olduğunu, davacının müvekkil şirkette 03.07.2006-01.12.2008 tarihleri arasında çalıştığını, 01.12.2008 tarihinde imzaladığı ibranamede de 03.07.2006 tarihinde işe başladığının yazılı olduğunu, istifa ederek işyerinden ayrıldığını, ertesi gün aynı konuda faaliyet gösteren diğer davalı şirkette çalışmaya başladığını, müvekkil şirketin faaliyetlerine devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davalı şirketler arasında bir devir ilişkisi ve sözleşmesinin olmadığını, sadece ticari alışveriş olduğunu, diğer davalının know know’undan yararlanıldığını, davacının iş yerinde 02.12.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, aylık net 576 TL ücret aldığını, ücretlerinin düzenli ödendiğini, çalışma saatlerinin 08:30-18:00 arası olduğunu, cumartesi günleri ise 08:30-12:30 arası olduğunu, iki yıllık iznini kullandığını, 30.05.2010 keşide tarihli 5.000 TL’lik çekin 2009 yılı maaşlarına karşılık ve fazla mesai karşılığı olarak verildiğini, bayram tatillerinde çalışma olmadığını, davacının 12-17 Şubat tarihlerinde mazeretsiz işe gelmemesi nedeniyle iş akdine 17.02.2010 tarihinde haklı nedenle son verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar tarafların temyizi üzerine Dairemizin 17.12.2015 gün ve 2014/25288 E. 2015/35782 K. sayılı ilamı ile bozulmuş,
Mahkemece bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bozma sonrası verilen karar tarafların temyizi üzerine Dairemizin 09.03.2017 gün ve 2017/14619 E. 2017/3638 K. sayılı ilamı ile tekrar bozulmuştur.
2. bozma kararında özetle;
“Somut uyuşmazlıkta, Yerel Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında belirtildiği üzere davalılar arasında işyeri devri ilişkisi bulunmakta olup davalı ... Şirketi devreden işveren, ... Matbaacılık Şirketi ise devralan işveren durumundadır. Buna göre Mahkemece bozma kararına aykırı şekilde; ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından sadece devralan işverenin sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken ihbar tazminatından devreden işverenin, yıllık izin ücretinden ise her iki işverenin müşterek ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi hatalıdır.
Diğer taraftan, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarından davalıların sorumlulukları iş yeri devri esaslarına göre ayrı ayrı belirlenerek her bir davalının sorumlu olduğu miktarın hüküm altına alınması gerekirken, Mahkemece bu alacaklara ilişkin sadece davalılardan Ekbil Matbaacılık Şirketi yönünden hüküm kurularak diğer davalı yönünden bir hüküm kurulmaması HMK’nın 297. maddesine aykırıdır.
Ayrıca, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminat alacağında devreden işverenin sorumlu olduğu miktar belirlenirken devir tarihindeki ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, fesih tarihindeki ücret üzerinden hesaplama yapılması da isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçelerine yer verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına rağmen usuli kazanılmış hakka uyulup uyulmadığı noktasında toplanmaktadır.
Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay'ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır.
Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta; Yerel Mahkemece 17/12/2015 tarihli ilk bozma öncesi verilen kararda 4.357,33 TL fazla mesai ile 752,00 TL genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmış, kararın davalılarca temyiz edilmesi üzerine verilen karar Dairemizce bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyulmakla da fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarında hüküm fıkrasında belirtilen miktarlar yönünden davalılar lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece verilen 27/06/2018 tarihli son kararda ise, 4.524,00 TL fazla mesai ücreti ile 918,00 TL genel tatil ücreti hüküm altına alınmıştır. Bu durum, bozmaya uyulmakla davalılar lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın ihlali olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön