9. Hukuk Dairesi 2015/27810 E. , 2018/18314 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/27810 E. , 2018/18314 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI


A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, müvekkilinin 18/08/2005 tarihinden iş sözleşmesinin işverence haksız olarak ilk fesih edildiği 30/10/2007 tarihine kadar davalı site yönetimi bünyesinde kapıcı-kaloriferci olarak çalıştığını,daha sonra 01/11/2008 tarihinde davalı sitede yine aynı işte çalışmaya başlamış ve aralıksız olarak yine haksız fesih tarihi olan 21/08/2013 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin davalı/işverenden işçilik alacakları bulunduğunu, kıdem tazminatı için 5.000,00.TL., ihbar tazminatı için 1.000,00.TL. fazla ... ücreti alacağı için 1.000,00.TL. yıllık ücretli izin alacağı için 1.000,00.TL. resmi ve dini genel tatil ücreti alacakları için 200,00.TL. asgari geçim indirimi için 200,00.TL. olmak üzere toplam 8.400,00.TL. alacağının tespit edilmesini, bu miktarın davalıdan tahsilini, kıdem tazminatına iş akdinin sona ermesinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat oranı, diğer alacaklar için yasal faizin hesap edilerek taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davacının bir süreden bu yana müvekkili koop. apartman yönetiminde çalıştığını,bu süre zarfında çalışmasının karşılığı olan ücretini düzenli olarak ve eksiksiz aldığını,bu konuda herhangi bir yakınmada bulunmadığını,davacı tarafın ortada müvekkilinden kaynaklanan bir sebep yok iken iş akdini tek taraflı olarak fesih ettiğini,işinden istifa ettiğini,bu hususta işyerinden kendi rızası ile ayrıldığını,istifa ettiğini,o tarihe kadar hak ettiği ücretlerin tamamını eksiksiz olarak aldığını,... Sitesi'nden herhangi bir alacağı kalmadığını beyan etmiş ve tutulan tutanağın yönetim ile davacı işçi arasında imzalandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Anayasa'nın 141'inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297'nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297'nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı). 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve 6100 sayılı HMK'nın 298. maddesi uyarınca hüküm fıkrası ile gerekçe arasında veya tefhim edilen kısa karar ile gerekçe arasında çelişki olması bozma sebebidir.
Somut uyuşmazlıkta; davaya konu işçilik alacaklarında hesaplamanın; aylık brüt ücretin 1.921,30 TL olarak yapıldığı ek rapora göre bir değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, aylık giydirilmiş brüt ücretin 2.811,51 TL olarak yapıldığı ek rapora göre karar verildiği belirtilerek gerekçede çelişki yaratıldığı, anlaşılmıştır.
HMK'nun 298. maddesine aykırı bir biçimde gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması nedeni ile kararının bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön