9. Hukuk Dairesi 2015/22104 E. , 2018/17838 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/22104 E. , 2018/17838 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/12/2004 - 24/07/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde ... teknisyeni olarak çalıştığını, müvekkilinin işe girdikten sonra 2005 yılında sendika üyesi olduğunu ve toplu sözleşme hükümlerine tabi olduğunun, sendika üyesi olduktan sonra yevmiye ücretinin 29,20 TL'den 25,42 TL'ye düştüğünü, müvekkilinin işten ayrıldığı tarihe kadar yevmiye ücretini düşük olarak aldığını, bu nedenle fark ücret alacağının olduğunu, ayrıca davalı işverenin uygulamasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesinde belirtilen eşit davranma ilkesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, İş Kanunu'nun 5. maddesinde belirtilen eşit işlem yapma borcuna aykırılık nedeniyle 4 ay kadar ücret tutarında tazminat alacağına ve fark ücret alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı definde bulunarak davacının sendika üyesi olduktan sonraki bir aya düşen ikramiye dahil aylık brüt ücretinin sendika üyesi olmadan önceki aylık brüt ücretine göre %40 oranında artış gösterdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle; ... kayıtları ve toplanan delillerin değerlendirilmesinde; dava tarihinde yürürlükte bulunan 2822 sayılı ...’un 6. maddesinde, “Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe hizmet akitleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. Hizmet akitlerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Hizmet akdinde düzenlenmeyen hususlarda toplu iş sözleşmesindeki hükümler uygulanır. Toplu iş sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir” düzenlemesinin “işçi lehine şart ilkesi” olarak adlandırılan kuralın Türk İş Hukukundaki pozitif yansımasının olduğu, toplu iş sözleşmesi ile karşı karşıya geldiğinde yani aynı konuda iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesinde farklı düzenlemeler yer aldığında iş sözleşmesi hükmünün daha işçi lehine olmak koşuluyla somut olaya uygulanacağından ve somut olayda, davacının iş sözleşmesi ile kararlaştırılan temel ücretinin düşürüldüğünün anlaşıldığı, bu ücretin düşürülmesi işleminin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre değil toplu iş sözleşmesi ile yapıldığı, İş Kanunu’nun 22. maddesindeki prosedüre uyulup işçinin yazılı rızasının alındığı da iddia ve ispat edilemediği ve işveren tarafından toplu iş sözleşmelerinin uygulanması neticesinde iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin davacının sendikaya üyeliği ve ...'den yaralanmaya başlanması üzerine düşürülmesinin 2822 sayılı ...'nın 6. maddesi uyarınca işçi lehine şart ilkesinin ihlali niteliğinde olup, kanuna aykırı olduğundan ücret farkı alacağının zamanaşımı defi değerlendirilerek kabulüne, davacının sendika üyesi olduktan sonra toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği ücretin yeniden düzenlenmesi nedeniyle eşit işlem borcuna aykırılık tazminatının kanuni koşullarını oluşturmadığı anlaşıldığından bu yöndeki tazminat talebinin reddine dair hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı vekilinin temyizine gelince:
Davacı işçi, iş sözleşmesi ile belirlenen temel ücretinin toplu iş sözleşmesi ile düşürüldüğünü, sonrasında toplu iş sözleşmesi ile belirlenen ücret artışlarının düşük ücretle yapıldığını, bu durumun eşit işlem borcuna aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek ücret farkı ve toplu iş sözleşmesinde öngörülen diğer haklar yönünde fark alacaklar ile eşit davranma borcuna aykırılık tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı işveren, toplu iş sözleşmesi ile davacının gelirlerinde artış meydana geldiğini, toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılan tüm ücret ve sosyal yardımlarının ödendiğini savunmuştur.
Mahkemece, iş sözleşmesinin işçi lehine hükümlerinin toplu iş sözleşmesine göre öncelikle uygulanması gerektiği ve toplu iş sözleşmesi ile getirilen ücret skalasının İş Kanunu'nun 22. maddesinde öngörülen prosedüre uygun olarak ... koşullarında değişiklik anlamına gelmediği gerekçesiyle ücret farkı isteğinin kabulüne ayrımcılık tazminatının reddine karar verilmiştir.
Davacı işçi 22.12.2004 tarihinde işe başlamış olup, taraflar arasında imzalanan bireysel iş sözleşmesinin 6. maddesinde yevmiye 29,20 TL olarak belirlenmiş, 7. maddede ise fazla çalışmaların ücrete dahil olduğu açıklanmıştır. İş sözleşmesinin 8. maddesinde ise işçinin sendikaya üye olması durumunda işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesindeki şartlar dahilinde hak ve menfaatlerden yararlanacağı belirtilmiştir.
İş ilişkisinin kurulduğu tarihte işyerinde 21.10.2003 tarihinde imzalanmış olan 01.03.2003-28.02.2005 tarihleri arasında yürürlükte kalan toplu iş sözleşmesi uygulanmaktadır. Toplu iş sözleşmesinde davacının konumunda çalışanlar için yevmiye 25,42 TL olarak belirlenmiştir.
Davacı işçi işe girdiği tarihten itibaren yaklaşık üç ay sonra sendika üyesi olmuş ve yevmiyesi 25,42 TL olarak uygulanmaya başlanmış, bu arada toplu iş sözleşmesi ile getirilen diğer mali ve sosyal haklardan yararlanmıştır.
Bireysel iş sözleşmesinin 8. maddesinde taraflarca, işçinin ilerde sendikaya üye olması halinde temel ücretin toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirleneceği açıkça kararlaştırılmıştır. Davacı işçinin iş sözleşmesini imzaladığı tarihte işyerinde 2003-2005 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinde ücret rakamı 25,42 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda davacı işçi bireysel iş sözleşmesini imzaladığı sırada, ileride sendika üyesi olması durumunda yevmiyesinin ne kadar olması gerektiği bilmektedir ve buna göre üye olması halinde uygulanacak yevmiye de toplu iş sözleşmesi hükümleri ile aynı doğrultuda belirlenmiştir. Başka bir anlatımla taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde, işe giriş yevmiyesi 29,20 TL olarak belirlenmiş olsa da, işçinin sendikaya üye olması durumunda 25,42 TL olacağı öngörülmüş durumdadır.
İş sözleşmesinin 8. maddesi hukuken geçerli olup değişiklik yapma yönünde saklı kayıt anlamındadır ve işçinin sendikaya üye olması ile taraflar arasında ücretten indirimi öngören bir sözleşme hükmü olarak sonuç doğurur. Bu durumda ... koşullarında işçi aleyhine değişiklik yapıldığı ve İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırılık oluştuğundan söz edilemez.
Bireysel iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi hükümleri arasında ücretin miktarı yönünden herhangi bir çatışma bulunmadığından, davacının işe girdiği ve sendikaya üye olduğu tarihlerde yürürlükte olan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 6/2. maddesine göre, hizmet akitlerinde yer alan işçi lehine hükümlerin uygulanacağı yönündeki kuralın da uygulama imkanı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı işçinin sendikaya üyeliğinin ardından uygulanmaya başlayan toplu iş sözleşmesi hükümleri ile iş sözleşmesinin ücrete dair kuralları arasında tam bir uyum bulunduğu ve davacı işçinin temel ücretinde eksilme olmadığı anlaşıldığından fark ücret talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.10 2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön