9. Hukuk Dairesi 2018/6644 E. , 2018/15794 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı avukatı ve davalı Bakanlık vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, davacının 1475 sayılı Yasa’nın 14. maddesinin 5. bendine göre emeklilik sebebi ile iş akdini feshettiğini, bu hususta davalı T.C. Sağlık Bakanlığına dilekçe ile başvurup, kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiğini, Bakanlığı'nın 20/11/2013 tarihli yazı ile hastane ile imzalanmış iş akti olmadığından başvurunun ... Şirketi olmak üzere diğer firmalara yapılmasını belirttiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı Bakanlık vekili, yargı yoluna, Mahkemenin görevine, müvekkiline husumet yöneltilmesine itiraz ettiklerini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, emeklilik nedeni ile ayrıldıktan sonra davacının başka yerde çalışmaya başlamış olabileceğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davacının her ne kadar müvekkili olan şirket işçisi gibi görünse de aslında davalı T.C. Sağlık Bakanlığının asıl işçisi olduğunu, muvazaa bulunduğunu, davacının kıdem tazminatı talebi için yasal dayanağı bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava ve cevap dilekçesinden celp olunan işçi hizmet dosyasından özlük dosyasından tanık beyanlarından aldırılan bilirkişi raporundan ... 2. İş Mahkemesinin 2014/582 Esas sayılı dosyası ile ... 3. İş Mahkemesinin 2012/332 Esas sayılı dava dosyasından, ... hizmet cetvelinden bilirkişi raporuna karşı beyanlardan ıslah beyanından ve tomar dosya kapsamından davacının 1475 sayılı Yasa'nın 4447 sayılı Yasa ile eklenen 5. madde ile getirilen olanaktan yararlanmak istediği, buna göre '506 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. fıkrasının A( benindin (a) ve (b) altı bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81 maddesine göre laşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle 'işçilerin kıdem tazinatına hak kazanabileceği hükme bağlandığı, düzenlemenin amacının prim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamak olduğu şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve anayasal temeli olan çalışma hakkının ortaya çıktığı, bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazandığı, işçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığı anlaşıldığı taktirde 1475 sayılı Yasa'ya 4447 sayılı Yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olamayacağı, davacının 24/01/2003 tarihine işverene vermiş olduğu yazılı dilekçesinde özel nedenlerle aynı tarihte işyerinden ayrılmak istediğini bildirdiği, davalı işveren yetkili dilekçe altına davacının 23/02/2003 tarihinde ayrılabileceğine dair bir açıklama eklemiş ve tarafların bu yönde anlaşmaları üzerine davacı işçi bir süre daha çalıştığı, davacının 23/02/2003 tarihine işyerinden ayrıldığı ve bir gün sonra da başka bir işverene ait işyerinde çalışmak üzere işe başladığı, somut olayda davacı işçi iş sözleşmesini 1475 sayılı Yasa'ya 4447 sayılı Yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca feshetmediği, başka bir işyerinde çalışmaya başladıktan çok sonra sosyal sigortalar kurumuna bu yönde bir yazı almak için başvuruda bulunduğu, bu durumda yasa ile korunan hukuki menfaatin teminine yönelik bir davranış içine girilmemiş ve davacı işçi olayların gelişimine göre başka bir işyerinde çalışma için işyerinden ayrıldığı, davacı tanıklarının da davacının 1475 sayılı Yasa'ya 4447 sayılı Yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğinden söz etmediği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun en son içtihatının da bu noktada olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Davalı Bakanlık temyizi açısından;
Davacının davası reddedildiğinden davalı Bakanlığın kararı temyizde hukuki yararı bulunmadığı için TEMYİZ TALEBİNİN REDDİNE,
2-Davacı temyizi açısından;
Dosya kapsamında yapılan incelemeden, ...’nın ... Şirketine hitaben yazdığı yazıda davacının dilekçe tarihi olan 10/12/2013 itibari ile sigortalılık süresinin 26 yıl, prim ödeme gün sayısının 6178 olduğunu belirttiği, davacının ...’na verdiği 10/12/2013 tarihli dilekçede 15 yıl ve 3600 prim günü şartına ilişikin olarak '18/11/2013 tarihinde işten ayrılacağını' belirttiği, davacının ayrılış dilekçesinin 18/11/2013 tarihili olup, 'Kamu Hastaneleri Birliği Gazi Hastanesine' hitaben yazıldığı, bu dilekçesinde, ilk sigorta girişinin 1987 olup, 6000'in üzerinde prim ödemesi bulunduğu, emeklilikle ilgili prim ve hizmet yılı şartlarını oluşturduğundan sadece yaş şartını beklediğinden 12 yıllık hizmetiyle ilgili kıdem tazminatının ödenerek 18/11/2013 itibariyle iş aktinin sona erdirilmesini belirttiği, Devlet Hastanesinin 20/11/2013 tarihli cevabında 18/11/2013 tarihli dilekçe ile ilgili olarak hastane ile yüklenici firmalar arasındaki sözleşme hükümlerine göre her türlü hak ve alacağıyla ilgili olarak Hastane ile bir iş akti olmadığından Hastane tarafından işlem yapılamayacağından, ... Şirketi başta olmak üzere iş akti imzaladığın şirketlere başvurması gerektiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Mahkeme gerekçesindeki “davacının 2003 yılında işyerinde ayrıldığı' şeklindeki açıklamalar hatalıdır, zira, Mahkeme gerekçesinin bu kısmının, bilirkişi raporunda emsal olarak yazılmış bulunan bir Yargıtay kararının bir parçası olduğu ve eldeki davacı ile bir ilgisi olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı Devlet Hastanesine hitaben verdiği 18/11/2013 tarihli dilekçe ile yaş hariç emeklilik koşullarını tamamlaması nedeni ile kıdem tazminatı alarak ayrılmak istediğini belirtmiştir. Bu dilekçe tarihinde davacının sigortalılığı 26 yıl ve prim ödeme gün sayısı 6100 günden fazladır. Fesih tarihi de 18/11/2013 tarihidir. Davacının taşıdığı koşullar karşısında fesih haklıdır. Davacı yasal hakkını kullanmıştır. Buna ilişkin ... belgesinin olmaması ya da sonradan temin edilmesinin feshin haklılığına etkisi de bulunmamaktadır. Davalıya bu belgenin verilmemesi veya veriliş tarihi sadece faiz başlangıç tarihi bakımından önem taşır.
Açıklanan nedenler ile davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü ile bilirkişi raporu hesaplamanın doğruluğu bakımından bir denetlemeye tabi tutularak kıdem tazminatı talebinin hüküm altına alınması gerekirken reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2018/6644 E. , 2018/15794 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat