9. Hukuk Dairesi 2015/20763 E. , 2018/14780 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde aşçı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedildiğini, fazla mesailerinin ödenmediğini, davacının son yıla ait iznini hiç kullanamadığını ve önceki yıllarda da 15 gün izin kullanabildiğini, davacının asgari geçim indirimi alacaklarının hiç ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı fazla mesai, bayram ve genel tatil, yıllık izin ücreti, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacağının faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı vekili haksız fesih olgusuna tutunmakta olup, davalı tarafça tazminata karşılık senet mukabili davacıya ödemelerin yapıldığının beyan edilmesi hususu göz önüne alınarak kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi hususunun davalının kabulünde olduğu, dolayısıyla iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılacak şekilde feshedildiği, davalı tarafça davacıya yapılan toplam 60.000,00.-TL ödemenin iş bu alacaklardan düşülmesi sonucu davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve agi alacağının kalmadığı sonucuna varılmış ve yine iş bu kalemlere ilişkin ek rapordan sonra yapılan 10.000,00.-TL lik ödeme ile bakiye 3.958,10.-TL olmak üzere toplam 13.958,00.-TL nin davacının bayram ve genel tatil ücret alacaklarından düşülmesi gerekmiştir. Bayram ve genel tatil ücret alacağından %30 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığından davacının 1.409,66.-TL bayram ve genel tatil ücret alacağı ve 23.207,00.-TL (%30 hakkaniyet indirimi sonucu) fazla mesai ücret alacağının bulunduğu görülmüş, 13.958,10.-TL nin mahsubu sonucu davacının bayram ve genel tatil ücret alacağının kalmadığı, 10.658,56.-TL fazla mesai ücret alacağının bulunduğu, haftada 6 gün çalıştığı ve 1 gün izin kullandığı anlaşılmakla hafta tatil ücret alacağının reddine karar verilmiş, davalı tarafça yapılan ödemeler dava açıldıktan sonra gerçekleştiğinden kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, bayram ve genel tatil ve asgari geçim indirimi alacakları konusunda karar verilmesine yer olmadığına, yapılan ödemeler dava açıldıktan sonra gerçekleştiğinden ve dolayısı ile davalı taraf dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fesih sonrasında davacı ve davalı borç-alacaklar bakımından dosya içerisinde mevcut tarihsiz protokol ile anlaşmışlar ve davacıya 15 bin nakit, 50 bin TL'lik te bono verilmiştir. Bonoda bir ödeme aracı olup bu şekilde yapılan ödeme de geçerlidir. Davacı bonoya bağlanan alacaklar bakımından henüz vadesi gelmeden dava açmış olup dava devam ederken ödemesi gelen bonolar da ödenmiştir. Mahkemece bu ödeme dikkate alınmakla birlikte davanın açılmasına sebep olan taraf davalı yan kabul edilerek ödenen miktar bakımından red değil karar verilmesine yer olmadığına hükmü kurulmuş ayrıca ücreti vekalet ve yargılama giderlerinden sorumluluk bakımından da 50 bin TL'lik ödeme dava açıldıktan sonra olduğu gerekçesiyle bu husus davalı aleyhine yorumlanmıştır. Oysa ki yukarıda da açıklandığı üzere bono da ödeme vasıtası olup ilgili protokole göre davacı 15 bin nakit, 50 bin TL bono olarak dava açılmadan önce 65 bin TL'lik ödeme yapılmıştır. Bono vadesi gelmeden ve böyle bir bononun varlığından da bahsetmeden dava açan davacı bonodaki miktara tekabül eden alacaklar yönünden davada haksızdır. Mahkemece yapılacak iş, karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurduğu alacak kalemleri bakımından davanın reddine karar verip tarafların ücreti vekalet ve yargılama giderlerinden sorumluluklarını da buna göre belirlemektir. Açıklanan nedenlerle hatalı değerlendirme ile verilen hüküm hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2015/20763 E. , 2018/14780 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat