9. Hukuk Dairesi 2015/20589 E. , 2018/13283 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/20589 E. , 2018/13283 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI


A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 10.06.2010 - 14.05.2014 tarihleri arasında uzman yardımcısı pozisyonunda en son aylık brüt 2.300,00 TL. ücret ile çalıştığını, işe giriş tarihi itibariyle tüm hak ve alacakları saklı tutularak devir protokolleri ile iş akdinin dört kez devredildiğini, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, 01.08.2013 tarihine kadar şube dışı kontrollerde bulunarak dışarıda kaldığı zamanlarda harcırah ödemesi yapılmadığını, kendisine imzalatılan bordrolarda fazla çalışma ücretleri ödenmiş gibi gösterilmişse de bordrolardaki fazla çalışma ve resmi tatil ve hafta tatili bölümlerinin üzerini ihtirazı kayıt niteliğinde çizerek bu ödemeleri almadığını belirtmek suretiyle imzaladığını, tüm resmi tatillerde de çalışmasına rağmen, bu çalışmalarının karşılığının da ödenmediğini, ... 2. Noterliğinin 14.05.2014 tarihli 24045 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile iş akdini İş Kanununun 24/II-e bendi uyarınca, ücretinin kendisine doğru hesaplanarak ödenmemesi haklı sebebine dayalı olarak feshettiğini, kıdem tazminatına hak kazandığını iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının alacakları belirlenebilir olduğundan HMK uyarınca kısmi dava açılamayacağını, müvekkili Şirketin ... Kargo Yurt İçi Yurt Dışı Taşımacılık A.Ş. olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen unvanda bir şirket bulunmadığını, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 5 yıldan fazla süredeki ücret taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının ödenmemiş fazla mesai, genel tatil vs. alacağı bulunmadığından ve iş akdinin feshi haklı nedene dayanmadığını, kıdem tazminatı talebinin reddinin gerekeceğini, yasal çalışma süresinin aşılması ve zorunlu olarak resmi tatil günleri çalışılması halinde fazla mesai ve resmi tatil ücretlerinin bordrolara yansıtıldığını, dosyaya sunulmuş olan bordrolar incelendiğinde davacının 'fazla mesaimi, tatil ve hafta tatili dahil olmak üzere tüm ücretimi aldım.' ibaresinin altında imzasının bulunduğunu, imzalı ücret bordroları ile fazla mesai ve genel tatil ücretleri ödenmiş olduğundan bu hususa ilişkin herhangi İhtirazi kayıt ileri sürmeyen davacının bundan daha fazla çalışma yaptığını ileri sürmesinin mümkün olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının fazla mesai ücreti ve resmi bayram tatili ücretlerinin tam olarak ödenmemesi haklı nedenine dayalı olarak iş akdini feshettiği, davacının kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ve resmi bayram tatili ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı işçinin fazla çalışma alacağı tanık deliline dayanarak kabul edilmiş ise de; tanık beyanlarının tutarlı ve hesaplamaya elverişli olmadığı görülmüştür.Başka delilde olmadığından ispatlanamayan fazla çalışma alacağının reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön