9. Hukuk Dairesi 2015/18292 E. , 2018/11017 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/18292 E. , 2018/11017 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatları tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını doldurduğu için kıdem tazminatı alarak işyerinden ayrılabileceğine ilişkin ...'ndan yazı alarak işverene ibraz ettikten sonra işten ayrıldığını beyan ettiğini, ancak işverence işten ayrılırken başka bir işte çalışmayacağına dair tahhütname imzalatılmak istendiğini, davacının buna anlam veremediğini ve akabinde noter aracılığı ile davalıdan kıdem tazminatını talep ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, maaş, işlemiş faiz için yapılan ... 24. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1411 Esas sayılı dosyasına yapılan kısmi itirazın iptalini takibin devamını, %20 icra inkar tazminatını, ayrıca 1.000,00TL fazla mesai alacağını faizi ile birlikte istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, yaş hariç emeklilik koşullarını tamamlama durumunda kıdem tazminatı koşulunun oluşması için başka yerde çalışma niyeti olmaması gerektiğini, bu bakımdan davacıdan ayrılış esnasında böyle bir niyeti olmadığına dair taahhütname imzalamasının istendiğini, yani, ömrünün geri kalanında çalımayacağına dair taahhüt istenmediğini, bu taaahhüdü verirse kıdem tazminatının ödeneceğinin belirtildiğini, ama davacının avukata sormadan imzalmayacağını söylediğini, metnin kendisine verildiğini, sonra karşılıklı ihtarlaşmalar olmasına rağmen davacının taahhüdü imzlamadığını yani bunun anlamının ayrılırken başka yerde çalışma niyeti bulunması olduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının ilamsız takip yaptığı ve davalının yıllık izin ücreti , maaş alacağı ve fazla mesai alacağı haricinde takibe itiraz ettiği, davacının davalı işyerinde 26/10/2000- 24/01/2013 tarihleri arasında çalıştığı ... hizmet cetvelinden anlaşıldığı, davacının brüt 1.676,21 TL ücret aldığı ... hizmet cetvelinden anlaşıldığı, davacı iş sözleşmesini emeklilik için gerekli sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısını doldurması nedeniyle fesih ettiğini beyan etmektedir. İşçinin 1475 sayılı Yasa'nın 14/5 maddesine dayanarak işten ayrılması nedeniyle davacı Kanun'un kendisine verdiği emeklilik hakkını kullandığı, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarının bu yönde olduğu, dolayısıyla usulüne uygun olarak emeklilik nedeniyle işten ayrılan davacı kıdem tazminatına hak kazanmış olup olup hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince hesap edilen kıdem tazminatına yapılan itirazın iptaline karar vermek gerektiği, davacı her ne kadar kıdem tazminatı miktarını ıslah ederek artırmış ise de davacının Mahkeme'de açmış olduğu dava icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu ve davacının bu itirazın iptalini istediği dolayısıyla talebini ıslah yoluyla dahi artıramayacağı kanaatine ulaşıldığı, davacı icra inkar tazminatı talep etmiş ise de alacağın yargılamayı gerektirdiği ve belirlenebilir olmadığı görülmekle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği, davacının işyerinde fazla mesai yapıldığını ispat ettiği, fazla mesainin ödendiğini ise davalı işveren ispat edemediğinden hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince hesap edilen fazla mesai ücretinden Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları gereğince izin hastalık gibi nedenlerle sürekli olarak fazla mesai yapılması mümkün olmadığından takdiri bir indirim yapılmasına karar verilerek takdir edilen fazla mesai ücretine hükmedildiği gerekçesi ile itirazın iptali ile takibin taleple bağlı kalınarak 14.783,00TL kıdem tazminatı olan asıl alacak ve 46,06TL işlemiş faiz toplam 14.829,06TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsili şeklinde devamına,davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,takdir edilen 8.604,00 TL fazla mesai ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, dosyada 1 kök bilirkişi raporu, 2 adet ek bilirkişi raporu bulunmaktadır. Mahkeme gerekçesinde belirtilen hizmet süresi ve ücret miktarından hareketle Mahkeme tarafından kabul edilen kıdem tazminatının ek bilirkişi raporlarında hesaplanan kıdem tazminatı olduğu anlaşılmakta ise de fazla mesai ücreti bakımından, Mahkeme'nin gerekçesinde takdiri indirim yapıldığı belirtilmesine rağmen oranının belirtilmemesi ve alacağın net mi yoksa brüt mü olduğunun da belirtilmemesi, ilaveten 1. ek bilirkişi raporunda hesaba esas ücretteki maddi hatanın düzeltildiğini ve hesap pusulalarında fazla mesai ücreti ödenen ayların dışlandığı belirtilen 2. ek bilirkişi raporu alınmasına rağmen Mahkeme gerekçesinde hangi bilirkişi raporunun hükme esas alındığının belirtilmemesi ve tüm bunlar sonucunda fazla mesai ücreti bakımından hangi bilirkişi raporunun esas alındığının yorum yolu ile de tespit edilemediği anlaşılmaktadır.
Mahkemelerin edaya ilişkin hükümleri aynı zamanda alacağın toplam ve netice miktarını tespit unsurunu da içermek zorundadır. Eldeki Mahkeme kararının açıklanan nedenler ile bu özelliği taşımaması hatalıdır.
3-Kıdem tazminatı bakımından, itirazın iptali davasına konu olan (icra takibine konu edilen) kısım haricinde kalan ve davacı tarafın ıslahı ile artırılarak talep edilen kıdem tazminatı miktarı olan 21836,93 TL hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması hatalıdır.
Dosya kapsamına göre davacının kıdem tazminatına hak kazandığının anlaşılmasına göre icra takibi kapsamında olmamakla birlikte ıslah dilekçesi ile eda davası şeklinde talep edilen bu miktarın da davacı lehine hüküm altına alınması gerekir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön