9. Hukuk Dairesi 2015/31257 E. , 2018/10820 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi, davacı avukatının duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15/05/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde ürün sorumlusu olarak 14.04.2008-26.02.2009 tarihleri arasında çalıştığını, 3.000 TL net ücret ve buna ilaveten 2,5 katı prim ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak davalı işverenlik tarafından davacının 10 aylık prim alacağının ödenmemiş olduğunu, ayrıca fazla mesai yapmasına ve genel tatillerde çalışmasına karşın ücretlerinin de ödenmediğini, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmasızın feshedilmesi üzerine açmış olduğu işe iade davasını kazandığını ancak süresinde işe iadesini talep etmesine karşın, işverenin işe davetinin samimi olmadığını, davalı işverenin davacıyı işe çağırdığını ancak maaşını yarıya indirdiğini ileri sürerek; kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretleri ile prim alacağı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; işe iade davası sonrası, davacının geçersiz fesihten önceki pozisyon ve ücretinde bir değişiklik olmaksızın iş başı yapması için davet edildiğini, davacının bildirilen tarihte iş başı yapmadığı gibi, 22.09.2012 tarihinden sonrada mazeretsiz olarak işe gelmediğini, iş sözleşmesinin 27.09.2012 tarihi itibariyle davalı şirket tarafından İş Kanunu'nun 25.maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, iddia ettiği gibi maaşın davalı şirket tarafından yarıya indirildiğinin söz konusu olmadığını savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı işçi, kesinleşen işe iade davası sonrasında süresinde işe başlatılması için işverene müracaat etmesine karşın, işverenin işe başlatmada samimi olmadığını, geçersiz fesih tarihindeki ücretinin yarıya indirildiğini ileri sürmüş ve işe iadesinin mali sonuçlarına hükmedilmesini ayrıca 4 aylık sürenin hizmet süresine eklenerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretlerinin de hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı işveren ise iddiaları kabul etmemiş ve davacının ücretinin indirilmesinin söz konusu olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davalının ihtarnamesinde geçersiz fesih dönemindeki pozisyon ve ücret ile başlatılacağının bildirildiği, tanık anlatımlarından davacının işe başladığı gün birkaç saat müdür ile görüşüp ayrıldığının ifade edildiği, önceki ücretinin yarısının teklif edildiği hususunun işçi tarafından ispatlanamadığı, davacıya işe başladıktan 1 ay sonra ücret ödemesi yapılacağı dikkate alındığında bu sürenin sonunda ücretin yarısının ödenmesi halinde işverenin samimi olmadığından bahsedilebileceği gerekçeleri ile işçinin işe başlamada samimi olmadığı kabul edilmiş ve taleplerin reddine hükmedilmiştir.
Davacı, davalının işe başlatma iradesinde samimi olmadığı yönündeki iddiasına dayanak olarak ücretinin yarıya düşürülmesini göstermiştir.
Davacıya, davalı işverence gönderilen ihtarnamede; geçersiz fesih tarihindeki ücretinde bir değişiklik olmayacağı belirtilmesine karşın, ... kayıtlarına göre işe başlatıldığı ayda 30 güne tekabül eden prime esas tutarının brüt 2.100 TL olduğu ve mahkemece, davacının geçersiz fesih tarihindeki ücret miktarının dahi net 2.900 TL olarak kabul edildiği dikkate alındığında, davacının iddiasını ispatladığı ve davalının işe başlatma yönündeki iradesinin samimi olmadığı ortadadır.
Bu nedenle, davacının yukarıda bahsi geçen taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi hatalıdır.
3- Davacı, 14 aylık ödenmemiş prim alacağı olduğunu ileri sürerek talepte bulunmuştur.
Mahkemece, işyerinde prim ödemesi yapıldığı hususunun ispatlanamadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tanığı davalıya ait işyerinde çalışmadığı gibi prim alacağına dair bir beyanda da bulunmamıştır. Davalı tanıklarının beyanları incelendiğinde ise, her iki tanığın da davalıya ait işyerinde prim uygulaması olduğunu beyan ettikleri, ancak tanık Feridun'un davacının faydalanıp faydalanmadığını bilmediğini, tanık Halil İbrahim'in ise davacının primden faydalanmadığını ifade ettikleri saptanmıştır.
Davalı işverence, işyerindeki prim uygulamasına dair belgeler dosyaya sunulmamıştır.
Ancak davacı tarafından dosyaya sunulan, 31.03.2008 tarihli davalı şirket yetkilisinin cevabi mailinde, prim şartlarında hem fikir olduklarını beyan ettiği tespit edilmiş olup, davacının prim alacağı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Fakat, cevabi e-maile konu 28.03.2008 tarihli davacı e-mailinde, prim miktarı açık ve net olmayıp, base ücretin 2-2,5 katından bahsedilmektedir.
Bu hususta, tarafların beyanları alınmalı ve söz konusu e-mailler yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak, prim alacağı somut bir biçimde tespit edillip, hüküm altına alınmalıdır.
Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yazılı şekilde sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2015/31257 E. , 2018/10820 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat