9. Hukuk Dairesi 2017/5476 E. , 2018/6796 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti ...klarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının Nisan 2007 yılında hizmet akdine bağlı olarak işe başladığını mobilya, halı, tüp ticareti yapan iş yerinde ... girişinin 09/11/2007 tarihinde yapılarak yaklaşık 6 ay sigortasız çalıştığını, davacının işe başladığı tarihten hizmet akdinin feshedildiği tarihe kadar ... İli ... İlçesi...Caddesi No:12 de bulunana davalıya ait halı. mobilya, tüp vs dükkanında çalıştığı halde davalı ... tarafından 3 ayrı iş yerinde sigortalı gösterdiğini, ... girişinin yapıldığı şirketlerden... Gıda Tarım Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti.ye davalı ...’un ortağı olduğu ve ' mezbaha ' hayvan kesimi işi ile uğraşan bir şirket olduğunu, ...Mobilya Dayanıklı Tüketim Malları San. Tic. Ltd. Şti.nde davalı ...’un akrabaları olduğunu ve ... merkez ilçesinde halen faaliyet gösteren bir şirket olduğunu ve davalının bu şirkete de ortak olduğunu, davacının söz konusu şirketlerde hiç çalışmadığını sadece yanında çalıştığı ...'un ortağı olması nedeni ile bildiğini, işe başladığı tarihten itibaren davalı ...'un yanında işçi olarak akşam saat 20.30-21:00 a kadar çalıştığını, davalı işveren tarafından ağza alınmayacak şekilde sözler sarf edilerek haksız yere iş akdinin fesedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücret ...ğı, ulusal bayram ve genel tatil ücret ...ğı ile yıllık izin ücret ...ğı istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Daval ... vekili, davalının davacının işvereni olmadığını, şahsi olarak da hiç bir zaman işvereni olmadığını davalı ... Dayanıklı Tüketim Malları San. Tic. Ltd. Şti. bundan 20 yıl önce kurulmuş bi şirket olduğunu savunarak davanın öncelikle husumetten reddini, davacının iş akdinin feshine yönelik olayın gerçekleştiğinin iddia edildiği gün davalının davacıyı hiç görmediğini, çalışma sürelerine yönelik iddiaların da doğru olmadığını savunarak esastan da reddini talep etmiştir.
Davalı ... Dayanıklı Tüketim Malları San. Tic. Ltd. Şti. vekili; davacının işe gelmeyerek haklı bir sebep olmadan iş akdini kendisi feshettiğini, iş yerinde çalışma saatlerinin sabah saat 08:30 olduğunu kapanış saatinin akşam ezanında da iş yerinin kapandığını, hafta tatili izni verildiğini, bayram izni verildiğini ve öğlenleri de 1 saat istirahat verildiğini işçilere yıllık izin verildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işverenin feshin haklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar ayrı ayrı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukukî esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.’un 27. maddesinde hukukî dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukukî sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece yargılama safhasında tanıklar dinlenmiş bilirkişiden rapor alınmış karar, gerekçesinde de gerekçeli ve hükme elverişli bilirkişi raporunun esas alındığı, feshin haklılığı davalı işverence ispatlanamadığı tespitine yer verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece gerekçeli kararda taraf dilekçeleri özetlenmiş ise de, deliller tartışılmamış, maddi olay/olaylar saptanmamış, hükme esas alınan raporun neden tercih edildiği açıklanmamış, sadece bilirkişi raporuna atıf ile yetinilmiştir.
Bilirkişi raporuna atıf kararın gerekçeli olduğunu göstermez. İddia ve savunmaları tartışmayan, taleplerin kabulündeki hukuki dayanakları açıklamayan, Anayasa’nın ve HMK.’nun amaçladığı anlamda gerekçe taşımayan ve bu nedenle adil yargılanma hakkını ihlal eden karar salt bu nedenle hatalı olup davada birden fazla davalı olduğu halde hangi davalının sorumlu olacağı açıklanmadan “davalıdan” denilerek hüküm kurulmasının HMK 297. maddesine aykırı olduğunun düşünülmemesi hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş, davalı ...’un husumet itirazı değerlendirilerek, davalıların sorumlulukları ayrı ayrı belirlenerek, davada birden fazla davalı olduğu dikkate alınarak hangi davalının hangi sebeplerle ...klardan sorumlu olduğu açıklanarak davacınının talepleri açısından açık, tereddütsüz bir gerekçe oluşturup, olumlu ya da olumsuz bir karar verip hüküm kurmaktır.
Bu şekilde yetersiz gerekçe ile infazda tereddüt oluşturacak şekilde 6100 sayılı HMK'nın 297-298 maddelerine aykırı verilen kararın bozulması gerekmiştir.
2- Hükmedilen miktarların net mi brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların esasa yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde ilgililere iadesine, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2017/5476 E. , 2018/6796 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat