9. Hukuk Dairesi 2015/9134 E. , 2018/4458 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/9134 E. , 2018/4458 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesi, teminat senetlerinin iadesi veya iptaline davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davalılar avukatının duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31/01/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin her iki davalı şirkette 03.03.2003-25.02.2012 tarihleri arasında uluslararası tır şöförü olarak çalıştığını, her iki şirketinde araçlarını kullandığını, 17.02.2011 tarihinde emeklilik nedeni ile iş akdi feshedilse de çalışmaya devam ettiğini, asgari ücret yanında sefer başına harcırah aldığını, işe girerken teminat senedi alındığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini ve iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile sefer ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil, fazla mesai ve hafta tatili ücretleri ile teminet senedinin iadesi veya iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar Vekili Cevabında Özetle:
Davalılar vekili; davacının, davalılardan ... Uluslararası Nakliyat İt. İh. Ve Turizm Tic. AŞ'nin işçisi olduğunu, diğer davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımına uğrayan alacaklar olduğunu, 03.03.2006-17.02.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin emeklilik nedeni ile son bulduğunu, 18.2.2011 tarihinde davalı işyerinde tekrar işe başladığını, 31.12.2013 tarihinde ise istifa etmek sureti ile işten ayrıldığını, asgari ücretten maaş aldığını, herhangi bir başka ücretin kendisine ödenmediğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkda, dava dilekçesi incelendiğinde; işverenin işe giriş sırasında teminat senedi aldığı iddia edilerek, bu senedin iadesi veya iptaline karar verilmesinin talep edildiği görülmektedir.
Mahkemece, davacının bu talebi hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmediği gibi davada birden çok davalı bulunmasına karşın; hüküm sonucunda yer alan alacaklardan hangi davalının sorumlu olduğu da açıkça belirtilmeksizin, alacakların 'davalıdan tahsiline' karar verilmiştir.
Karar bu yönleri ile HMK'nun 297. maddesine aykırıdır.
Her bir talep hakkında verilen hüküm, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların tamamı ayrı ayrı ve hiçbir şüphe ya da tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm sonucunda gösterilmelidir.
Davalılardan ... Lojistik Taşımacılık Turizm ve Destek Hiz. San. Ve Tic. AŞ, davacının diğer davalının işçisi olduğunu savunarak, husumet itirazında bulunmuştur. Kararın gerekçesinde davalılar arasında hukuki ilişkiye dair herhangi bir gerekçe oluşturulmadığı gibi yukarıdaki paragrafta belirtildiği üzere hüküm altına alınan alacakların hangi davalıdan tahsiline karar verildiği de açıkça belirtilmemiştir.
İddia ve savunmalar doğrultusunda dosyadaki deliller bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve davalılar arasında hukuki ilişki net bir biçimde tespit edildikten sonra her bir talep hakkında,davalı veya davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
2-Mahkemece; davacının, 03.03.2006-18.02.2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı kabulü ile kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır.
Ancak dava dilekçesi incelendiğinde; davacının, çalışma dönemlerini ayırdığı ve 17.02.2011 tarihinde son bulan 1. dönem çalışması için fark kıdem tazminatı talep ettiği, dosya kapsamından 18.02.2012 tarihinde sona erdiği anlaşılan 2. dönem çalışması için ise ayrıca kıdem tazminatı talebinde bulunduğu görülmektedir.
HMK.nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı bir biçimde ve talep aşılarak yazılı şekilde kıdem tazminatının hüküm altına alınması da yerinde değildir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre esasa ilişkin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalılar yararına takdir edilen 1.480.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön