9. Hukuk Dairesi 2015/24600 E. , 2018/21970 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/24600 E. , 2018/21970 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının 21/05/2007-07/08/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, 12.06.2012 tarihinde iş saatleri içerisinde işyerinde davalı şirket çalışanlarından ... tarafından üzerine tiner dökülüp çakmakla tutuşturulmak suretiyle yakıldığını, ilgili şahıslar hakkında ... 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/1051 sayılı dosyası ile dava açıldığını, meydana gelen yanma olayı sonrasında hastaneye kaldırıldığını, 22.06.2012 tarihine kadar hastanenin yanık servisinde yattığını, daha sonra 27.08.2012 tarihine kadar iş göremezlik raporu verildiğini, oluşan yanıklar sebebiyle halen tedavi altında olduğunu, davalı şirketin işyerinde ve iş saatlerinde can güvenliğini sağlayamadığını, üstelik halen olayın faillerini şirkette çalıştırmaya devam ettiğini, bu durumda can güvenliğinin sağlanmasının mümkün görünmediğini, mevcut durum karşısında davacının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi gereğince iş akdini feshettiğini, ihtarname ile iş akdinin haklı feshi sebebiyle kıdem tazminatı, asgari geçim indirimi, birikmiş ücret ve yıllık izin ücretinin ödenmesi talep edilmişse de bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadığını, iddia ederek; kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının 12.06.2012 tarihinde nasıl olduğunu bilmedikleri bir şekilde yaralandığını, davacının ifadesinde şirket çalışanları olan ... tarafından üzerine aseton dökülerek yakıldığını iddia ettiğini, ancak bahsi geçen davalı şirketin eski çalışanlarının 16.07.2012 tarihli ifadelerinde suçlamayı kabul etmediklerini, çalışanlar hakkında açılan ceza davasının hala devam ettiğini, olayın başlangıcı sırasında olay yerinde başka bir görgü şahidi olmadığından dolayı olayın oluş biçimi bakımından başkaca bir bilgilerinin bulunmadığını, esasında davacı ile dava dışı şahıslar arasında meydana gelen bu durum karşısında olayın önüne geçebilmek için alınabilecek bir tedbir ve önlem bulunmadığını, ilgili durum ile alakalı müvekkili firmanın hiçbir kusurunun bulunmadığını, ayrıca işbu olayın iş kazasıymış gibi gösterilmeye çalışılmasının kabul etmelerinin mümkün olmadığını, iş kazasının kabul edilebilmesi için kaza ile yapılan iş arasında bir illiyet ve otorite ilişkisi bulunması gerektiğini, davacının iş akdini kendi rızası ile 17.08.2012 tarihinde noter vasıtasıyla sonlandırdığını ve ilgili olay karşında dava dışı şahısların ise dava dilekçesinde belirtilenin aksine davacının istifasından daha evvel iş akitlerinin sonlandırıldığını, bu nedenle davacının haklı nedenle feshinin söz konusu olmadığını, davacının müvekkili firmadan alacağı birikmiş bir ücretinin bulunmadığını, Temmuz ve Ağustos maaşlarının olay tarihi olan 12.06.2012 tarihi ile istifa tarihi olan 17.08.2012 tarihleri arasında davacının raporlu olmasından dolayı davacının talebi doğrultusunda SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, asgari geçim indiriminin ise maaş bordrolarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; dosyada mevcut imzalı izin defterine göre, davacının çalışma süresi boyunca 110 gün izin kullandığı anlaşılmaktadır. Bu belgeye göre davacının, sadece son yıla ait 20 günlük iznini kullanmadığı anlaşıldığından, yıllık izin ücretinin 20 gün üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı dava dilekçesinde asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacıya ait ücret bordrolarında asgari geçim indirimi alacakları tahakkuk ettirilmiş ve bordro tahakkukları bankaya aynen yatırılmıştır. 2011 yılının Mart ayına ait asgari geçim indiriminin ise ödendiği ispatlanamadığından, sadece bu aya ait asgari geçim indirimi alacağının hüküm altına alınması için hükmün bozulması gerekmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön