9. Hukuk Dairesi 2018/9769 E. , 2018/21865 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2018/9769 E. , 2018/21865 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 01.01.2012 tarihinde genel müdür olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arası için belirli süreli olarak yapıldığını, genel müdürlük görevini 27.04.2012 tarihine kadar yaptığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan davalı tarafından 30.04.2012 tarihinde feshedildiğini, işten çıkış bildirgesinin kod 04 (Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) olarak verildiğini, iş sözleşmesi 4. Maddesinin sözleşmenin işveren tarafından süresinden önce feshedilmesi halinde fesih tarihi ile sözleşme süresi sonu arasındaki süre için aylık 10.000,00 TL tazminat ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle ... 26. İcra Müdürlüğü 2012/8254 E sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında taleplerinin kabul edildiğini, kararın kesinleştiğini, bu karar ve işten ayrılma bildirgesinde belirtilen ayrılma nedeni de dikkate alındığında iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmadan feshedildiğinin sübuta erdiğini, ihbar tazminatının ödendiğini, iş sözleşmesi feshinden sonra davacının 1 yıl iş aradığını, herhangi bir kazanç elde edemediğini, davalıya ait iş yerindeki çalışmasına güvenerek konut kredisi kullandığını, işten çıkarılması nedeni ile ekonomik olarak sıkıntılı bir süreç yaşadığını, Borçlar Kanunu gereğince davalının iş sözleşmesi gereği aylık 15.000,00 TL den 8 aylık ücret tutarı olan 120.000,00 TL yi ödemesi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını iddia ederek bakiye süre ücret alacağı hakkının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili , davacı alacaklarının belirlenebilir olduğunu, belirsiz alacak davası açılamayacağını, taraflar arasındaki yapılan iş sözleşmesi 4. maddesinde iş sözleşmesinin süresinden önce feshi halinde ödenecek cezai şartın kararlaştırıldığını, bu düzenlemenin seçimlik cezai şart niteliğinde olduğunu, bu madde uyarınca kararlaştırılan cezai şartın ödendiğini, bu dava ile ise sözleşmenin süresinden önce feshi nedeni ile tazminat talebinde bulunduğunu, davacı ile 01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arası için belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığını, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, iş sözleşmesi 4. maddesinde düzenlenen cezai şartın işçi lehine müvekkili aleyhine cezai şart niteliğinde olduğunu, bir an için davacının cezai şart ile birlikte bakiye süre ücret alacağını talep edebileceği düşünülse dahi iş akdi müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğinden davacının bakiye süre ücret alacağını talep edemeyeceğini, bakiye süre ücret alacağına hükmedilecek olsa dahi davacının işi yapmaması nedeni ile tasarruf ettiği miktarın ve başka işten elde ettiği gelirin tenzil edilmesi gerektiğini, ihbar tazminatı alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mahkemenin hükmettiği rakamın temelini oluşturan 71.026,29 TL'nin, ihbar tazminatının mahsubuyla oluştuğunun, Yargıtay onamasından geçerek kesinleşen T.C ... 13. İş Mahkemesi'nin 2012/578 Esas ve 2013/404 K sayılı ilamıyla davacının iş aktinin belirli süreli olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Geniş anlamda ücret niteliği taşımayan bir nevi tazminat olduğu kabul edilen bakiye süre ücret alacağına yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizinin yürütülmesi, hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki '...en yüksek banka mevduat...' sözcüklerinin çıkartılarak yerine “ ...yasal... ” sözcüğünün yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28/09/2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. Sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön