9. Hukuk Dairesi 2015/23954 E. , 2018/20597 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/23954 E. , 2018/20597 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 09/08/2006-19/07/2013 tarihleri arasında üretim bölümünde en son net 815,40 TL ücretle çalıştığını, aylık ücretlerde sürekli gecikmeler yaşandığını, fazla çalışma, genel tatil ücretlerinin ödenmemesi ve aylık ücretlerinin yasal ödeme süresinden çok sonra ödenmesi nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 09/08/2006-22/07/2013 tarihleri arasında çalıştığını, son ücretin net 815,00 TL. brüt 1.140,00 TL. olduğunu, davacının 19/07/2013, 20/07/2013, 22/07/2013 tarihlerinde işe gelmediğini, bu nedenle iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiğini, fazla çalışma yapılmadığını, genel tatil günlerinde çalışılmadığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin davacı tarafından tazminata hak kazanılacak şekilde sona erdirildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma ücretinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına itibarla davacının 2012/Mayıs ayına kadar haftada 11 saat, bu tarihten sonra ise haftada 9 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Dosya içeriğine göre, davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde davacının çalışma saatlerini gösterir parmak izi takibine dayalı puantaj kayıtlarını sunduğu görülmüştür.
Mahkemece, fazla çalışma ücreti hesabında puantaj kayıtları dikkate alınmaksızın, takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi hatalıdır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, salt işyerine giriş çıkış kayıtlarının esas alındığı hallerde takdiri indirime gidilemez.
Mahkemece, hesaplama neticesinde tespit edilecek miktarın bozma öncesi verilen karardakinden fazla olması halinde, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi kapsamında bozma öncesi gibi karar verilmesi gerektiği de gözden kaçırılmamalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön