9. Hukuk Dairesi 2018/6085 E. , 2018/14962 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacı işçinin davalı işveren ait iş yerinde 01/06/2007 - 14/02/2011 tarihleri arasındaki dönemde çalıştığını, davalı işverenin iş akdini haksız ve yasaya aykırı olarak iş akdini sona erdirdiğini, müvekkilinin en son aldığı ücretin net 1550,00 TL olduğunu, müvekkilinin pazar günü hariç her gün 09:00 -22:00 saatleri arasında bazen de sabaha kadar çalıştığını, müvekkilinin dini ve milli bayramlarda da çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacı işçinin davalı işverene ait iş yerinin bakım onarım servisinde 21/06/2007 - 14/02/2011 tarihleri arasında dönemde boyacı ustası olarak çalıştığını, davacının iş akdinin 14/02/2011 tarihinde kendisinin ahlak ve doğruluk kurallarına aykırı eylemleri nedeniyle feshedildiğini, davacının bu eylemleri nedeniyle daha öncede uyarıldığını, tekrar etmesi halinde iş akdinin feshedileceğinin kendisine tebliğ edildiğini, davacının boyahane bölümünün ortak kullanımındaki malzeme dolabında bulunan boya kutularında birisinin üzerine bir kağıt yapıştırıldığını ve bu kadıda da ağza alınmayacak küfürler yazdığını, 14/02/2011 günü sabahı işleri icabı boya kutusunun alan iş arkadaşlarının yazılar karşısında büyük şaşkınlık yaşadığını, davacının neden böyle bir eyleme giriştiğini soran iş arkadaşlarına da küfürler ettiğini, olay davacının iş arkadaşlarının durumu ustabaşına aktarılması üzerine konu hakkındaki tutanak tutulduğunu, davacıdan yazılı savunmasının talep edilmesi üzerine ise kimseye haber vermeden davacının işyerini terk ettiğini, davacının iş akdinin aynı gün feshedildiğini, bunun da davacıya Üsküdar 16. Noterliğin 14/02/2011 tarihli ihtarnamesi ile bildirildiğini, ihtarnamenin 17/02/2011 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II maddesi gereği sona erdirildiğini, mahkemece incelenesi durumunda haklılıklarının anlaşılacağını, açıklanan bu olayın davacının ilk ahlaka aykırı eylemi olmadığını, 24/11/2010 tarihinde işyerinde servis müdürü ve ustabaşı tarafından yapılan kontrollerde davacının çalışabilmesi için elzem bir malzeme olan boya tabancasının işyerinde olmadığını anlaşıldığını, boya tabancasının uzun bir süredir davacının evinde olduğunun anlaşıldığını, boya tabancası olmadan işyerinde çalışması mümkün olmayan davacıdan konu hakkında yazılı savunmasının talep edildiğini, savunmasında suçunu kabul eden davacı hakkında müvekkil işverenin tamamen iyi niyet ile davacıya sadece ' kınama' cezası vermekle yetindiğini, ve davacının 30/11/2010 tarihinde ' kınama ' cezası aldığını, müvekkil şirkette ... saatlerinin hafta için 09:00-18:00 cumartesi günleri ise 09:00-13:00 saatleri arasında olduğunu, davacının fazla mesai yapmadığı için fazla mesai alacağı bulunmadığını, davacının iddia ettiğinin aksine müvekkil şirkette resmi tatil ve hafta tatillerinde ... yapılmadığını, davacı işçinin hak ettiği tüm yıllık izinleri kullandığını, davacının çalıştığı son aya ait 14 günlük ücretinin her zamanki gibi banka hesabına yatırıldığını, bu hususun davacıya gönderilen ihtarnamede de kendisine bildirildiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının ortak kullanım alanındaki boya kutusu üzerine küfürlü yazılar yazdığı ihtilaf konusu olmadığı, davacının iş arkadaşı ...ya küfrettiği yönünde 14.02.2011 tarihli tutanak tutulduğu, tanık olarak dinlenilen ... davacının kendisine küfür etmediğini, birim amirinin davacıya siktir git şeklinde sözler söylediğini, boya kutusunu kendisinin bulduğunu, kendisine yönelik bir küfür bulunmadığını, çalışanlar arasında argo kelimeler kullanılarak şakalaşmalar yapıldığını beyan ettiği, davacının boya kutusu üzerine yazdığı küfürlü sözlerin herhangi birkişiye hitaben yazılmadığı,davacının iş sahibi ya da çalışanlardan birine küfür etmediği, işveren tarafından tutulan 14.02.2011 tarihli tutanağın gerçeği yansıtmadığı, iş akdinin feshinin İş Kanunu'nun 25. maddesi kapsamında haklı fesih boyutunda olmadığı anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınmasına karar verildiği, taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinde aylık ücretin içinde günlük 3 saat yapılan fazla çalışmaların da dahil olduğu, tanık beyanlarına göre davacının günlük 1,5 saat fazla mesai yaptığı.bu çalışmanın ücrete dahil olduğu anlaşılmakla fazla ... alacağı talebinin reddine karar verildiği, yine bayram ve genle tatil ücretlerinin aylık ücrete dahil olduğunun iş sözleşmesi ile belirlendiğinden bayram genel tatil alacağı talebinin reddine karar verildiği, İş Kanunu'nun 37. maddesi uyarınca davalı işveren tarafından talep edilen ücretin ödendiği ispat edilemediğinden ücret alacağının hüküm altına alınmasına karar verildiği, tanık beyanlarına göre davacının hafta tatili izni kullandığı gerekçesi ile ücret ve hafta tatili ücreti haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla ... yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla ... yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla ... alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla ... olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla ... ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla ... yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla ... alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla ... ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla ... yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 2014/1824 Esas sayılı bozma ilamı doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınmış ise de fazla mesai ücreti bakımından, tanık .... önce davalı tanığı olarak bildirilmiş ise de sonradan diğer iki davalı tanığı davalı vekili tarafından bildirilmiş, tanık ....nın adresi davacı vekili tarafından bildirilmiştir. Tanık ....nın davalıya karşı dava açtığı anlaşılmaktadır. Diğer davalı tanıkları ifade verdikleri tarihte halen davalı nezdinde çalışmaktadır. Davacı tanıkları....nin ve ....nin beyanları arasında kısmen çelişki mevcuttur. Bu nedenlerle en az ispat kuralına göre davacının bir hafta gece bir hafta gündüz çalıştığı, gündüz çalıştığı haftada, haftanın 4 gün 09:00-18:00 saatleri arasında, 1 saat ara dinlenmesi vererek, haftada 2 gün 09:00-20:00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi vererek çalıştığı, böylece haftada 7 saat fazla mesai yaptığının, gece çalıştığı hafta, haftanın 3 gün 18:00-03:00 saatleri araısnda 1 saat ara dinlenmesi ile haftanın 3 gün ise 18:00-04:00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi ile çalışarak, haftada 6 saat fazla mesai yaptığının kabulü ile sonuca gidilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Ulusal bayram genel tatil ücreti bakımından ise taraf tanıklarının durumu yukarda özetlenmiş olup, Dairemizin hükmüne uyulan 2014/1824 Esas sayılı bozma ilâmından da anlaşılacağı üzere davacının bir kısım çalışması olduğu anlaşılmakla birlikte davacı tanıkları ....nin ve ....nin beyanları arasındaki çelişki de gözetilerek, davacının ulusal bayram genel tatil alacağının dini bayramlar dışlanmak sureti ile hesaplanması gerekmektedir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2018/6085 E. , 2018/14962 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat