9. Hukuk Dairesi 2015/25506 E. , 2018/14459 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/25506 E. , 2018/14459 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının) ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, davacının iş akdini “..fazla mesailerinin ödenmemesi, 4 yıl boyunca zam yapılmaması arkadaşlarından tecrit edilmesi…” gibi sebeplerle haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatının ödenmesini talep etmiştir.
Mahkemece dava dilekçesi ve cevap kısaca özetlenmiş ve gerekçe olarak aynen;
“Bu itibarla mahkememizce yapılan yargılama ve incelenen tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı iş yerinde 04/05/2009-11/03/2013 Tarihleri arasında 3 yıl,10 ay, 7 gün hizmet süresinin bulunduğu, davacının giydirilmiş aylık brüt ücretinin 3.095,12 TL olduğu, iş akdinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, davalı işverenin bunu ispatlayamadığı, bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. “ denilerek karar verilmiştir.
Mahkemece delillerin ne olduğu belirtilmemiş, deliller tartışılmamış, iş akdinin kimin tarafından feshedildiği açıkça belirtilmemiş, davacının iş akdini feshinin neden haklı olduğu tartışılmadığı gibi, tam tersine iş akdinin işveren tarafından feshedildiği sonucunu doğuracak şekilde işverenin ispat yükünü yerine getiremediği şeklindeki soyut bir gerekçeye yer verilmiştir.
Davacının “..iş akdini haklı nedenle feshettik..” iddiası gözetildiğinde haklı nedeni ispat yükü davacı işçi üzerindedir. Mahkemece feshin kimin tarafından yapıldığı ortaya konulmadan, delil tartışması yapılmadan, ispat yükünün davacıya ait olduğu gözetilmeden ispat yükünün neden işverene yüklendiği açıklanmadan, kısaca Anayasa’nın ve HMK.nın anladığı anlamda gerekçe oluşturulmadan karar verilmiştir. Mahkeme kararı gerekçesiz olup, bu nedenle kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön