9. Hukuk Dairesi 2017/8212 E. , 2018/13274 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, 20.06.2007-Ağustos 2013 tarihleri arasında davalı üniversitede işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, ... 7. İş Mahkemesi'nin 2013/622 esas sayılı dava dosyası ile ilave tediye alacaklarının tahsili amacıyla dava açtıklarını, hak ettiği kıdem tazminatının ödenmemesi nedeniyle de iş bu davayı açtıklarını ileri sürerek, kıdem tazminatı alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, davacının ... Sosyal Şirketi işçisi olduğunu, üniversitenin ihale yapmak suretiyle işi muhtelif gerk veya tüzel kişilere verdiğini, işçi çalıştırmadığını, aralarında alt-asıl işveren ilişkisinin de bulunmadığını, ... 7. İş Mahkemesi'nin 2013/622 esas sayılı dava dosyasına istinaden ödeme de yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı vekili müvekkilinin, 2013 yılı 8. ayda işten ayrıldığını, ... 7. İş Mahkemesi'nde 2013/622 Esas sayılı dava dosyası ile açmış oldukları davada ilave tediye ücreti alacağına hükmolunduğundan kıdem tazminatı talep ettiklerini belirtmiştir.
Mahkemece, ilave tediye alacaklarının ödenmemesi nedeni ile davacının iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği gerekçesi ile kıdem tazminatı alacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesi incelendiğinde, davacının işe girdiği tarih gün, ay ve yıl olmak üzere tam olarak belirtilmesine karşın, fesih tarihinin aynı kesinlikte açıklanmadığı ve 2013 yılı 8. ay olarak ifade edildiği saptanmıştır.
Dava dilekçesinde bahsi geçen ilave tediye davasına dair mahkeme kararı, dava dilekçesi ve bilirkişi raporu da eldeki dava dosyasında yer almaktadır.
Söz konusu belgeler incelendiğinde, ilave tediye davasının 31.12.2013 tarihinde açıldığı ve dava dilekçesinde kesintili çalışmadan bahsedilmediği gibi çalışmanın davanın açıldığı tarihte de devam etmekte olduğunun iddia edildiği ve hükme esas bilirkişi raporunda da hesaplamaların 31.12.2013 tarihine kadar ve kesintisiz olarak yapıldığı saptanmıştır.
İlave tediye davasında, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nce söz konusu karar onanarak kesinleşmiştir.
Sigorta kayıtları incelendiğinde ise, davacının 29.07.2013 tarihinde dava dışı ... Sosyal Ltd Şti'nden çıkışının bildirildiği ve 2 gün sonra 01.08.2013 tarihinde yine dava dışı Yavuz Koruma Özel Güvenlik Ltd Şti'nde çalışmaya başladığı, her iki şirketin de işyeri adreslerinin davalı üniversiteye ait olduğu dolayısı ile alt işverenler arasında işyeri devrinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca, 2013 yılı 8 ayda sigorta kayıtlarında herhangi bir çıkış işlemi de bulunmamaktadır.
Davacının, dava dışı ... Sosyal Şirketi'ne hitaben verdiği 29.07.2013 tarihli istifa dilekçesinde herhangi bir neden belirtilmediği gibi 2 gün sonra farklı alt işveren nezdinde işe girişinin olduğu da dikkate alındığında, istifa dilekçesinin aslında alt işveren değişikliği nedeni ile alındığı, kaldı ki davacının yukarıda ayrıntılı bir biçimde bahsedildiği üzere ilave tediye davasında dava açıldığı tarihe kadar çalıştığını ve hizmet süresinde herhangi bir kesinti olduğunu da iddia etmediği ortadadır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı işçi tarafından gerçekleştirilen bir feshin bulunmadığı anlaşıldığından kıdem tazminatı talebinin reddine hükmedilmesi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, kıdem tazminatı alacağı olarak toplamda 8.000 TL (dava ve ıslah dilekçeleri dikkate alındığında) talep edilmesine karşın, 6100 sayılı HMKnun 26. maddesine aykırı olarak ve talep aşılarak, 8.077,44 TL'ye hükmedilmesi de hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, 19.06.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2017/8212 E. , 2018/13274 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat