9. Hukuk Dairesi 2017/7725 E. , 2018/11722 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının 24/06/2010-30/09/2011 tarihleri arası ve 01/06/2012 tarihinden 16/08/2013 tarihine kadar davalı şirkete ait ... isimli şirkette resepsiyonist olarak istihdam edildiğini, 30/09/2011 tarihinde askere gitmek için işten ayrılıp akseden gelince tekrar işe başladığını, müvekkilinin aldığı son net maaşın 1.500,00 TL olduğunu, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde 2 defa çalıştığını ve işçilik alacakları hesaplanması sırasında sürelerin birleştirilerek hesap yapılmasını, daha önce davalı şirkette çalışan bazı işçilerin işten ayrılıp davalı şirkete dava açıp davacıyı tanık göstermelerinin üzerine davalı yetkilileri bunu davacıya sorunca davacının tarafsız olacağını, doğruları söyleyeceğini belirtmesinin üstüne 16/08/2013 tarihinde davalı tarafından iş aktinin haksız feshedildiğini, davacının bunun üzerine davalıya ihtarname gönderdiğini, bunun üzerine de davalının fesih ihtarnamesi gönderdiğini, davacının 16/08/2013 tarihinde işten davalı tarafından çıkarılması nedeni ile bu tarihten sonra zaten işe gidemeyeceği için devamsızlık iddiasının gerçek olmadığını, davalının davacıya haklarını ödememek için fesih nedeni kurguladığını, davacıyı işten çıkarıldığı 16/08/2013 tarihinden 1 gün sonra davalının bilgisi gerektiği denerek işyerine çağrıldığını davacının da gittiğini, davacının iyiniyeti nedeni ile yazılı olarak bildiklerini beyan ettiğini, 17/08/2013 tarihinde ibraname imzalamasının istediğini, imzalamadığını, iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davalı şirketin davacıyı işten çıkardıktan sonra devamsızlık nedeniyle tutanak tuttuğunu, müvekkilinin haftalık izin kullanmadığını, günde ortalama 12-13 saat çalışmasına rağmen adına tahakkuk eden fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin hafta tatili ve tüm dini ve milli bayramlarda aralıksız fasılasız istihdam edilmesine rağmen adına tahakkuk eden bayram-genel tatil çalışması alacaklarının ödenmediğini, sigortasının gerçek bedel üzerinden yapılmadığını, ... Çalışma ve Iş Kurumu İI Müdürlüğü müfettişleri tarafından günlük 3 saat fazla çalışma yaptırıldığının tespit edildiğini, davacının en son aldığı net maaşın 1.500,00 TL olduğunu, bunun asgari ücrete denk gelen kısmının banka aracılığıyla ödendiğini, kalan kısmının elden ödendiğini, davacıya 3 öğün yemek verildiğini, otelin lojmanında kaldığını, müvekkilinin aralıksız ve nizasız olarak çalıştığını, müvekkilinin otelde 2010-2011-2012 yıllarında 19:00-07:00 saatleri arasında, 2013 Nisan ayından itibaren 08:00- 22:00 arası çalıştığım, 2013 Temmuz ayından itibaren de günde 8 saat çalışmış olduğunu, otelde kullanılan Amonra programında müvekkilinin kayıtlarının olduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının ilk olarak 26/06/2010 tarihinde işe girip 30/09/2011 tarihinde kendi isteğiyle işten çıktığını, ikinci olarakda 01/06/2012 tarihinde işe girip 22/08/2013 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, Mayıs 2013'te davacının müşterilerden 8.143,00 TL'yi tahsil etmeyerek şirketi zarara uğrattığını, davalının bu paraların tahsilini davacıdan istediğini, davacının ise “ben işten çıkmak istiyorum” dediğini, bunun üzerine resepsiyon şefi olarak bu paraların tahsilinin davacının sorumluluğunda olduğunu dediğini, defalarca tahsilatın yapılmasını istediğini yapmadığı gibi 17/8/2013 ve devamı günlerde devamsızlık ettiğini bu nedenle iş aktinin haklı feshedildiğini, tahsil edilmeyen bedeller için ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7896-7899-7897 Esas sayılı dosyalarında takip yapıldığını, davacının 17/08/2013 tarihinde ve sonraki 4 gün daha işe gelmemesinin üstüne 22/08/2013 davalı şirket tarafından sözleşmesinin feshedildiğini, davacının sözleşmesinin feshedilmesinin daha önce şirketten ayrılan işçilerin davalarında tanıklık yapmasıyla ilgisinin olmadığını, kendisine zorla evrak imzalatılması gibi bir durumun olmadığını, davacının 1.000,00 TL ücretle çalıştırıldığını, yaz aylarındaki yoğunluk dışındaki zamanlarda resmi ve dini bayramlarla tatillerde çalıştırılmadığını, hafta tatili ve yıllık ücretli izinlerinin kullandırıldığını, Amonra isimli programda davacının mesaisinin tespitinin mümkün olmadığını, her personele ayrı ayrı şifre verilmediğini, davacının şifresiyle başka personellere de açık olduğunu, davalı şirket sahibinin 16/04/2013 tarihinde trafik kazasında vefat ettiğini, çocukları küçük olduğundan şirketin eşi tarafından yönetilmekte olduğunu, davacı ile davalı işyerinde çalışmakta olan başkaca işçilerin bu durumu lehlerinde kullanmaya çalıştıklarım, hemen hemen aynı tarihleri ihtiva eden davalar ikame ettiklerini, davanın bu sebeple dahi reddedilmesi gerektiğini, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer ücret alacaktan taleplerini kabul etmediklerini, davacının müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dinlenen tanık beyanlarına davacının işçi olarak (Resepsiyonist) yapılan ücret araştırmısına göre en son 1.995,50 TL brüt ücretle hizmet akdine bağlı olarak 2 yıl 4 Ay 23 gün çalıştığı, davacının hizmet sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde sona erdiği hususunun işverence ispat edilmesi gerekmekte olup, davalı işverenler tarafından bu husus ispatlanamadığından davacının iş aktinin sonlanması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığı, aynı şekilde davacının yıllık izinlerini kullandığı iddiasının işveren tarafından ispatlanması gerekmekte olup davacının çalıştığı süre içerisinde hak kazandığı yıllık ücretli izinlerini kullandığını veya ücretlerinin ödendiğini, davalı işveren tarafından usulüne uygun olarak tutacağı ve davacının imzasına havi izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispat etmesi gerektiği, davalılar tarafından dosyaya izin ücretinin kullandırıldığında dair herhangi bir belge sunulmadığı, işçiye yıllık izinlerini kullandırdığını veya ücretini ödediğini işveren işçinin imzasını taşıyan yıllık izin defteri veya eşdeğer belge ile ispat etmek zorunda olduğu, davalı taraflar davacının yıllık izinlerini kullandığını veya karşılığı ücretin ödendiğine ilişkin davacı tarafından imzalanmış belge sunamadığından davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığı, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili, ulusal bayram genel tatil alacağı olduğunu iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu, davalı işveren tarafından bu çalışmaların ödendiği hususu ispat edilmezse, davacı bu iddiasını, yaptığı çalışmaları her türlü delille ispat edebileceği, dosyada bulunan tanık anlatımlarına ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapora göre davacının fazla çalışma yaptığı,hafta sonları ve Cumartesi Pazarda bu şekilde çalıştığı,ayrıca genel tatil günlerinde çalıştığı ,ancak davacının iş müfettişine verdiği 24/07/2012 tarihli ifadede davacının ifadede haftanın 6 günü çalıştığı ulusal bayram genel tatil günlerindeki çalışmasının karşılığını aldığını beyan ettiğinden davacının tarihten sonraki ve bu çalışmalarının karşılığının ödenmediği hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının hesaplanması gerektiği düşünülerek hesaplama yapılmış ve bu hesabın yapıldığı 22.09.2014 tarihli ek rapora da itibar edildiği, söz konusu alacaklara yönelik hesaplamalar tamamen tanık beyanlarına göre yapılmış olduğundan, ait oldukları dönemlerdeki ücret üzerinden hesaplanan miktarlardan Yargıtay uygulamasına paralel olarak % 30 indirim yapılmış ve hesaplamalarda, davacının fiili çalışmaları esas alındığı, söz konusu alacakların tespiti açısından bilirkişi raporu alındığı, rapor ve ek raporlara itibar edilerek ve zamanaşımına uğrayan alacaklar dışlanarak ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak hüküm kurulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai hesabında yaz kış ayrımı bakımından, davacı tanığı resepsiyon şefi ...'ın Dairemizin 2017/4443 Esas sayılı dosyasında (... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/660 Esas sayılı dosyası) 6'ıncı, 7'inci, 8'inci, 9'uncu aylar yaz dönemi sayılarak hesaplama yapılmıştır. Eldeki dosyada, yaz dönemine ilişkin hesaplama olduğu gibi bırakılmalıdır. Ancak kış dönemi için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/660 Esas sayılı dosyası celbedilerek kış dönemi çalışma şekli irdelenerek, eldeki dosyada mevcut tanık beyanları da bu kapsamda irdelenerek, fazla mesai bakımından sonuca gidilmelidir. Ancak,...'in gündüz çalıştığı gözetilerek, davacının gece çalışmalarından doğan fazla mesaileri bakımından eldeki dosya ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/660 Esas sayılı dosyası arasında farklılık doğabileceği de gözetilmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2017/7725 E. , 2018/11722 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 57 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat