9. Hukuk Dairesi 2017/23999 E. , 2018/8963 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/23999 E. , 2018/8963 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 10. İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Müvekkilinin davalı işyerinde 13/08/2012 tarihinden iş akdinin feshedildiği 05/04/2016 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin fesih edilmesinin nedeni olarak da mesai arkadaşıyla mesai saatleri arasında fiziki müdahaleye varacak derecede tartışması ve fabrika çıkışında da tartıştığı kişiler tarafından müvekkilinin darp edilmiş olmasının gösterildiğini, feshin 17. Maddeye göre yapılmasına ve fesih bildiriminde dolaylı olarak haklı nedene dayanılmış olmasına karşın davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının ödeneceğine dair beyanının davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, feshe dayanak somut olayda müvekkilinin mesai saatleri içerisinde işyerinde tartışmakta olan kişileri birbirinden ayırmaya çalıştığını, tartışan kişiler arasında oluşan husumet neticesinde de işyeri çıkışında müvekkilinin darp edildiğini, hiçbir tartışmaya girmeyen ve işyeri çıkışında darp edilen kişiler tarafından mağdur edilen müvekkilinin davalı işveren tarafından da keyfi olarak mağdur edilerek iş akdine son verildiğini iddia ederek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine, iş verenin işçiyi işe başlatmaması halinde 8 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın, boşta geçen sürelere ilişkin 4 aylık ücretin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette 13/08/2012-05/04/2016 tarihleri arasında kalite kontrol elemanı olarak çalıştığını, iş akdinin 05/04/2016 tarihinde 4857 Sayılı Kanunun 17. Maddesi uyarınca geçerli nedenle feshedildiğini, davacının 31/03/2016 tarihinde mesai saatlerinde çalışma arkadaşı ... ile fiziki müdahaleye varacak derecede tartışma yaşandığını, bu olayın akabinde ertesi gün 01/04/2016 tarihinde işyeri vardiya çıkışı olan saat 16:00 sıralarında davacının fabrikadan çıkıp yanında bulunan ...'ın arabasına giderken önceki gün tartıştığı ... ve 3 şahsın fabrika önüne geldiğini fabrikadan çıkarken yine 2 grup arasında kavga yaşandığını, müvekkili şirket çalışanlarının gerek mesai saatleri içerisinde işyerinde gerekse mesai bitimi iş çıkışı müvekkili şirket fabrika binasının önünde bu şekilde yaralamaya varacak derecede kavga etmesinin şirket prensiplerine aykırı olup çalışma düzenini bozduğundan iş akdinin feshedildiğini, yaşanan olayın adli makamlara intikal ettiğini, tarafların alınan ifadelerinde birbirlerini suçladıklarını, kavgaya karışan ve iş akdi feshedilen diğer çalışan ...'ın alınan ifadesinde davacının işyerinde çalışan bayanlara sürekli tacizde bulunduğunu, bazı bayanları evine kadar takip ettiğini, bazı bayanlara da telefonla mesaj atarak tacizine devam ettiğini ifade ettiğini, son derece çirkin olan bu iddianın şirket yetkilileri ve şirket çalışanlarını fazlasıyla rahatsız ettiğini bu hususun da davacının işten çıkartılmasında önemli bir rol oynadığını, davacının iş akdini haklı nedenle feshetme imkanı varken uzun yıllar çalışan personellerine iyi niyet göstergesi ve işsizlik maaşından da yararlanmaları düşünülerek tazminatları ödenmek suretiyle iş akdinin feshedileceğinin bildirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, davacının 31 mart 2016 tarihli olay ve 01/04/2016 tarihinde yaşanan kavga da bir kusurunun bulunmadığı, davalı tarafça davacının iş akdinin geçerli nedenle feshedildiği iddialarının ispatlanamadığı, feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf başvurusunda; feshin haklı nedene dayandığını savunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince, işyerinde meydana gelen küfürlü tartışmada ve ertesi gün meydana gelen kavgada davacının bir kusuru olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesince verilen karar yerinde görülerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde, istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin davranışlarına dayanan fesih, her şeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.
İşçinin yükümlülüklerinin kapsamı bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile yasal düzenlemelerde belirlenmiştir. İşçinin kusurlu olarak (kasden veya ihmalle) sebebiyet verdiği sözleşme ihlalleri, sözleşmenin feshi açısından önem kazanır. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir.
İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II, d hükmü uyarınca haklı fesih nedeni sayılmıştır. Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmek, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek geçerli fesih nedenidir. Buna karşılık bir darp veya hakaret söz konusu olmaksızın işçinin, yasanın gerekçesinde de belirtildiği gibi 'amirleri veya iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermesi, sıkça ve gereksiz yere tartışmaya girişmesi' gibi davranışlarda bulunması, işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde, geçerli bir fesih nedenidir. Gerçekten işçinin işverenle, işveren vekilleriyle veya diğer işçilerle geçimsizliği işyerinin normal işleyişine za¬rar veriyorsa işveren süreli fesih hakkını kullanabilir. İş Kanunu’nun 25’inci maddesi kapsamında değerlendirilecek ağır sözleri, işçi, işverenin veya vekilinin tahrikleri sonucu söylemesi, geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. İş Kanunu’nun 25’inci maddesi kapsamında değerlendirilecek ağır sözleri, işçi, işverenin veya vekilinin tahrikleri sonucu söylemesi, yada tahrik kapsamında savunma sınırlarını aşarak darp veya hakarette bulunması geçerli fesih nedeni sayılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek diğer bir işçi ile işyeri dışında tartışması ve darp edilmesi üzerine kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek feshedilmiştir. Davacının işyerinde çalışırken diğer işçinin sözlü saldırısından sonra iş çıkışında aynı işçinin fiili saldırısına uğradığı ve karşılık verdiği, adli mercilere intikal eden bu kavga nedeniyle hakkında dava açılan davacı ile diğer çalışanın yaralama suçları sabit görülerek haklarında HAGB kararı verildiği, bu kararın hukuk hakimini bağlayıcı mahkumiyet niteliği olmamakla birlikte dosyadaki bilgi ve belgelerden kavga ve karşılıklı darp olayının sabit olduğu, davacının diğer işçinin haksız tahriki altında yaralama da bulunduğu, davalı işverenin her iki işçinin iş akdini de bu nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Davacının iş sözleşmesinin feshi diğer işçinin saldırısı nedeni ile haklı neden ağırlığında değilse de bu tartışma ve karşılıklı yaralama eylemi işyerinde olumsuzluklara yol açtığından geçerli nedene dayanmaktadır. Geçerli nedene dayandığı davalı işverenin de kabulündedir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 ve 6100 sayılı HMK.’un 373. Maddeleri uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
G) Sonuç: Yukarda açıklanan gerekçe ile
1. Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının KALDIRILMASINA,
2. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. Davanın REDDİNE,
4. Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile kalan 6.70 TL davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
5. Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7. Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
8. Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2018 tarihinde kesin olarak, oy birliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön