9. Hukuk Dairesi 2015/11769 E. , 2018/5022 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin ücreti, prim alacağı, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 18/05/2006 -22/01/2009 tarihleri arasında promotör pazarlama ve satış işinde çalıştığı, en son ücretinin net 1.250,00-TL olduğunu, üç ayda bir 2.700,00TL prim aldığını, aylık 240,00TL yemek ücreti verildiğini, çalışmasının son dört ayına kadar Pazartesi günleri tatil olmak üzere diğer günler 14:00-03:00 saatleri arasında çalıştığını, son dört ayında ise haftanın 6 günü 10:00- 23:00 saatleri arasında çalıştığını, çalıştığı süre boyunca dini milli bayramlarda, genel tatillerde çalıştığı, fazla mesai yaptığı, ücretlerinin ödenmediğini, iş akdinin haksız feshedildiğini, döneme ilişkin prim alacağının ödenmediğini, işten çıktığı Ocak ayına ilişkin ücret alacağının ödenmediğini, 20 günlük ücretli izin alacağı bulunmasına rağmen ödenmediğini, işverence iş akdinin haksız olarak feshedildiği iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin alacağı, prim, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunduğunu, davacının iş akdinin 21/01/2009 tarihinden itibaren mazeretsiz devamsızlıkları nedeniyle Beşiktaş 13. Noterliği’nin 28.01.2009 tarihli ve 01821 yevmiye no.lu ihtarı ile İş Kanunu’nun 25/II-g maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, yaptığı işin niteliği gereği araç kullanma ehliyetinin bulunması gerektiğini, işe girişinde ehliyeti bulunduğunu beyan ettiğini, bur süre sonra ehliyetinin trafik cezaları nedeniyle alındığının işverenlikçe öğrenildiğini, sonradan ehliyetini geri aldığını, alkollü şekilde şirket aracını kullanırken kaza yaptığını, hasarın işverenlikçe karşılandığını, Şirkete verdiği zararın maaş ve işçilik alacaklarından kısım kısım kesilerek geri ödenmesi konusunda şifahi olarak anlaşıldığını, şirkete toplam 7.766,97 TL borcu bulunduğunu, işverenliğin haklı nedenle iş akdini fesih imkanı varken bu hakkını kullandığını ve davacıya bir çok defa şans tanıdığı 21.01.2009 tarihinden itibaren herhangi bir mazeret bildirmeksizin ve işverenden izin almaksızın işe devam etmemesi nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedilmek zorunda kalındığını, ... 4. İş Mahkemesi’nin 2009/77 esas sayılı dosyasıyla aynı konuda dava açıldığını, takipsiz bırakıldığını ve açılmamış sayılmasına karar verildiğini, hasarlı araç ve OGS kaçak geçişleri nedeniyle davacı aleyhine Üsküdar 1. İş Mahkemesi’nde dava açıldığını, ... 4. İş Mahkemesi’nin 2009/77 esas sayılı dosyasıyla birleştirildiğini, alacağının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak
İş akdinin haklı olarak feshedildiğinin ispat yükü davalıya ait olduğu, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde, davalı davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ispat edemediği, davalı tarafından 22.01.2009 tarihinde haksız olarak feshedildiği, akabinde davalının davacının işe gelmemesini gerekçe göstererek haksız feshini ortadan kaldırmaya yönelik fesih ihtarnamesi gönderdiği, bu suretle davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacaklarına hak kazandığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi fazla çalışma iddiasını tanık deliline dayanarak ispatlamaya çalışmıştır. Hükme dayanak bilirkişi raporunda tanık beyanları ve iddia dikkate alınarak haftalık 21 saat fazla çalışma hesaplanmıştır. Yapılan bu hesaplama denetime açık olmadığı gibi tanık beyanlarıda tutarlı ve ispata elverişli değildir. Açıklanan nedenlerle ispatlanamayan fazla çalışma ücretinin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü isabetsizdir.
3-Ayrıca, hükme dayanak bilirkişi raporunda davacı işçinin çalışma süresi 18.05.2006-28.01.2009 tarihleri arasında 2 yıl, 8 ay, 10 gün olarak belirlenmiştir.
Davacı dava dilekçesinde davalı işyerinde 22.01.2009 tarihine kadar çalıştığını açıklamıştır.
Bu durumda, davacının son çalışma tarihinin 22.01.2009 yerine 28.01.2009 tarihi olarak belirlenmesi maddi vakıa ile bağlılık ilkesine aykırı (HMK.’nun 25. md.) olup, hizmet süresinin ve buna bağlı olarak diğer alacak kalemlerinin yeniden belirlenmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2015/11769 E. , 2018/5022 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat