9. Hukuk Dairesi 2017/20741 E. , 2018/4037 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/20741 E. , 2018/4037 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 28. HUKUK DAİRESİ


DAVA :Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK.’un 353/1.b.2. Maddesi uyarınca başvuru talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gereği konuşulup düşünüldü.


Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, 20/10/1997 tarihinden iş akdinin sonlandırıldığı 26/07/2016 tarihine kadar... müdürlüğü kaynak kontrol şefliğinde petrol ve doğal gaz mühendisi olarak çalıştığını, iş akdinin .... ve diğer illagal örgütlerle bağlantısının bulunup bulunmadığı konusunda araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulmadan ve görevinin başında bulunmasının sakıncalı bulunması nedeniyle feshedildiğini, davacıya şifahen çocuklarının okuduğu okul nedeniyle böyle bir kararın alındığının bildirildiğini, müvekkilinin.... ve diğer illigal örgütlerle hiçbir ilişkisinin bulunmadığını iddia ederek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı şirketin ... müdürlüğü bünyesinde Uzman unvanıyla çalıştığını, Başbakanlık genelgesi ve 667 sayılı KHK uyarınca ... ve diğer illegal örgütlerle bağlantılı veya ilişkili olduğu düşünüldüğünden, bu durumda olan personelin görevi başında kalmasında sakınca bulunduğu, bu nedenle tedbiren görevi başında kalmasında sakınca bulunan personelin 4857 sayılı İş Kanununun 25/II. Fıkrası hükümlerine göre feshedildiğini, müvekkili şirketin sermayesinin tamamının doğrudan ve dolaylı olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu ve İBB'nin iştiraki olduğunu Kamu İhale Kurumu ve Sayıştay Kanunu'na tabi olduğunu, davacının da bu nedenle 667 sayılı KHK'nin 4. maddesinin 1. fıkrası gereği belediye personeli için öngörülen uygulamaya tabi olduğunu ve iş akdinin buna istinaden haklı nedenle yapıldığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) İlk derece Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının iş akdi birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla feshedilmiştir.673 Sayılı KHK'nin 7.maddesinde ise:'... terör örgütüne aidiyeti, iltisakı, üyeliği, mensubiyeti, irtibatı olduğu değerlendirilmek suretiyle iş sözleşmesi feshedilen işçiler bir daha bu teşebbüs ve ortaklıklar ile kamunun hissesi bulunan diğer tüzel kişiler bünyesinde veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemez.' şeklinde yasal düzenleme gereği mahkemenin davacının .... terör örgütü mensubu olup olmadığını inceleme görev ve yetkisi olmadığı, 667 Sayılı KHK ve 673 Sayılı KHK'nin ilgili maddelerine göre davacının işe iadesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) İstinaf Dairesi Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonunda, mahkemece ...”667 sayılı KHK ve 673 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine göre davanın reddine...” dair verilen karar sonucu itibariyle doğru ise de dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğinin yerel mahkeme kararında yer alması gerektiğini, 673 sayılı KHK’nın 7.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi nedeniyle, davacı vekilinin usule ve esasa yönelik itirazları yerinde görülmediği, kamu düzeni açısından maddi-hukuki durumun incelenmesinde; ilk derece mahkemesinin kararında re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık hallerinden hiç birisinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
F) Gerekçe
Davacının iş akdi 26.07.2016 tarihinde “ genel müdürlük makamının İlgi (c) onayı ile: İlgi (a) Başbakanlık Genelgesi ve 667 sayılı Kanun hükmünde Kararname uyanınca; bu personeller hakkında ...., paralel devlet yapılanması ve diğer illegal örgütlerle bağlantılı veya ilişkili olup olmadığı konusunda araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulduğu. bu durumda olan personelin görevi başında kalmasında sakınca bulunduğu, bu nedenle tedbiren görevi başında kalmasında sakınca bulunduğu düşünülen. Müdürlüğünüzün ilgi (b) yazısına konu olan Hulusi Karakaya’nın iş sözleşmesi 'işverenin haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı nı düzenleyen 4857 sayılı İş Kanununun I15. maddesinin 2. fıkrası hükümlerine göre' 26.07.2016 günü mesai bitimi itibariyle feshedilmiştir.” denilerek feshedilmiştir.
667 sayılı KHK.’un 4/1.g maddesi uyarınca “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen; Bir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili olmayan diğer kurumlarda her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personel, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılır. Aynı maddenin 2. Fıkrası gereğince de “görevine son verilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır. Bu fıkrada sayılan görevleri yürütmekle birlikte kamu görevlisi sıfatını taşımayanlar hakkında da bu fıkra hükümleri uygulanır(6749 sayılı kanun Mad. 4/1.g ve 4/2).
Daha sonra çıkarılan 685 sayılı KHK ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuş ve komisyona 2/1.a maddesi ile kanun hükmünde kararname ile çıkarılanların başvurularını komisyonun değerlendirileceği belirtilmiş, bu kararnamenin geçici 1. maddesi 690 sayılı KHK’un 56. Maddesi ile değitirilerek, komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için 7. Maddedeki başvuru usulünün uygulanacağı belirtilmiş ve “bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına dosya üzerinden kesin olarak karar verileceği, vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği, bu dosyaların, yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderileceği” açıklanmıştır. Dolayısı ile KHK kapsamına iş sözleşmesi feshedilen işçi, feshin geçersizliği ve işe iade davası açmış ise geçici madde uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken, komisyonun görevinin sadece KHK kararnamesi ile ihraç listesi içinde çıkarılanlarla sınırlı olduğudur. Kurum ve kuruluş, KHK listesinden yayınlanmadan çıkarmış ise iş sözleşmesi ile çalışanın feshin geçersizliği ve işe iade davasının iş mahkemesince görülmesi gerekir. Burada mahkemece feshin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı sunulan deliller kapsamında değerlendirilecektir. İşçinin terör örgütü ile bağlantısı, irtibat ve iltisakı var ise fesih haklı veya geçerli nedene dayanacaktır
Somut uyuşmazlıkta davacının iş akdinin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden feshedildiği belirtilmiş ise de davacının ilgili kanun hükmünde kararname kapsamında ihraç edilmediği anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi mümkün olmamakla davanın esası incelenerek davacının hakkında soruşturma olup olmadığı, ..., paralel devlet yapılanması ve diğer illegal örgütlerle bağlantılı veya ilişkili olup olmadığı araştırılıp tüm deliller toplanarak davalının iş akdini feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı araştırılarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
G) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı 6100 sayılı HMK.’un 373. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/02/2017 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön