9. Hukuk Dairesi 2016/10764 E. , 2019/22881 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/10764 E. , 2019/22881 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 27.07.2010-21.06.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde uluslararası tır şoförü olarak çalıştığını, aylık asgari ücret + her yurtdışı seferine karşılık gidilen ülkeye göre harcırah adı altında Türkiye'den Almanya'ya karadan yaptığı seferler için sefer başına 550 EURO, İtalya'ya yapılan seferler için sefer başına 500 EURO, İtalya'nın Trieste Limanı ile İtalya içine yapılan seferlerde sefer başına 300 EURO, İtalya Trieste Limanı ile Avrupa ülkeleri arasında sefer yaptığında sefer başına 350 EURO ücret aldığını, İtalya'dan sefer yaptığında ayda ortalama 4-5 sefer, Türkiye'den sefer yaptığında ayda ortalama 2-3 sefer yaptığını, davalı işyerinin müvekkilinin onayı olmadan tek taraflı olarak Temmuz 2011 tarihinden itibaren sefer ücretlerini eksik ödendiğini, ayrıca son 6 seferde belirlenen limitin üzerinde 300 LT fazla mazot tüketimi gerçekleştiğinden bahisle son 2 yurtdışı sefer ücretinin ödenmediğini, müvekkilinin asgari ücretinin geç ve düzensiz ödendiğini, yurtdışı seferlerine rastlayan ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını, sigorta matrahını eksik göstererek sigorta primlerini gerçek ücretinin üzerinden yatırmadığını, bu nedenlerle Bakırköy 40. Noterliğinin 21.06.2012 tarihli ihtarnamesi ile iş akdini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, sefer ücreti, asgari ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsiline ve işe girişte müvekkilinden alınan açık teminat senedinin iadesine veya iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 2012 yılı Temmuz ayı başından itibaren hiçbir haklı neden ve mazeret bildirmeksizin işe devam etmediğini, 02.07.2012 tarihinden itibaren işe devamsızlığına ilişkin olarak tutanaklar düzenlendiğini, 04.07.2012 tarihi itibariyle de işten çıkış bildirgesinin ilgili Kuruma verildiğini, müvekkili şirkette asgari ücret + sefer primi uygulamasının bulunmadığını, davacıya ödenen aylık ücretin yürürlükteki asgari ücret olduğunu, davacının işe girişinde düzenlenen açık teminat senedinin iadesi talebinde bulunduğunu ancak müvekkili şirket nezdinde böyle bir senedin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dinlenen tanıkların beyanlarına göre 2011 yılı Temmuz ayına kadar uluslararası tır şoförlerine sadece sefer primi ödendiği, 2011 yılı Temmuz ayından sonra ise asgari ücret + sefer primi esasına geçildiği, ancak sefer primlerinden indirim yoluna gidildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunduğu, yurtdışı giriş-çıkış kayıtları ve tanıkların beyanlarına göre genel tatillerde çalışıldığı ancak ücretinin ödendiğine dair yazılı belgelerin ibraz edilmediği, davacı tarafça davalının yemin teklifi üzerine yemin eda edildiği ve yemin edasında genel tatil ücretlerinin ödenmediği yolunda yemin edildiği, feshin haklı nedene dayalı olduğu ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, davalının sefer prim alacaklarının ödenmediğine dair davacıya yemin teklif ettiği, talimat yoluyla davacıya yemin eda ettirildiği ve yemin edasında ödenmemiş sefer prim alacağının bulunmadığı yönünde beyanda bulunulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi 2011 Temmuz ayı sonrasında sefer primlerinde kesintiye gidildiğini ileri sürerek, eksik ödenen primler yönünden talepte bulunmuş, Mahkemece davacının eda ettiği yeminde prim alacağı olmadığının belirtildiği gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmiştir.
Davacının yemin beyanı talimat Mahkemesince alınmış olup yemin neticesinde 2011 yılı Temmuz ayı sonrasında primlerde kesintiye gidildiği açıklanmış ancak önceki dönem sonraki dönem ayrıştırması yapılmaksızın prim alacağı olmadığı yönünde bir açıklama yemin metninde yer almıştır. Daha sonra İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı asil yeniden dinlenmiş ve 2011 Temmuz ayına kadar olan dönem için prim talebi olmadığı açıklanmış, bu tarih sonrası için yapılan kesintiler sebebiyle prim talebinde bulunulduğu belirtilmiştir. Davacının talimat Mahkemesince alınan yemin beyanı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 238. maddesinde öngörüldüğü şekilde düzenlenmemiş olup davacının yemin beyanında ısrar edip etmediği sorulmamıştır. Bu şekilde alınan yemin metni usulüne uygun olmayıp, Mahkemece yemin deliline dayanılarak sefer primi alacağının reddi hatalıdır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davalıya ait işyerinde 2011 yılı Temmuz ayına kadar salt sefer primi ödemesi yapıldığı bu tarihten sonra asgari ücrete ilaveten sefer primi ödemesi uygulanmasına başlandığı anlaşılmaktadır. Tır şoförünün ücreti sabit ücret ve sefer primi toplamından oluşmakta olup, 2011 yılı Temmuz ayında yapılan bu değişikliğin işçi aleyhine olup olmadığının belirlenmesi gerekir. İstek konusu Temmuz 2011 dönemi sonrasında davacıya ödenen net asgari ücret tutarları ile aynı dönemde yapılan sefer primi kesintileri karşılaştırılmalı, hak kazanması durumunda sefer primi talebiyle ilgili bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile sefer primi ücreti talebinin reddi hatalıdır.
3- Davacı dava dilekçesinde 500,00 TL yıllık izin, 500,00 TL ücret, 500,00 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesini talep etmiş, 20.05.2014 tarihli ıslah dilekçesinde ücret alacağına temerrüt tarihinden itibaren, yıllık ücretli izin ile ulusal bayram ve genel tatil alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunmuştur.
Davacı davadan önce gönderdiği ihtarname ile davalı işvereni miktar belirtmeksizin davaya konu ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin ve ücret alacağı açısından temerrüde düşürdüğünden ve temerrütten itibaren faiz talep ettiğinden, ücret alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren, yıllık izin alacağının 500,00 TL’sine temerrüt tarihinden, bakiyesine dava tarihinden itibaren, ulusal bayram ve genel tatil alacağının 500,00 TL’sine temerrüt tarihinden, bakiyesine ise dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken söz konusu alacaklara dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır.
4- Davacı 2012 Mayıs ve Haziran aylarına ait asgari ücrete tekabül eden sabit ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir. 05.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda, davacının mayıs ayı ve 21 günlük Haziran ayı ücreti net 1.095,32 TL olarak hesaplanmıştır.
2012 Mayıs ve Haziran bordrolarında davacının imzası bulunmamaktadır. Banka kaydı incelendiğinde en son 2012 nisan maaşının ödendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece mali müşavirden bilirkişi raporu alınmış, raporda davalının yevmiye kayıtlarında 195 sayılı hesapta 02.07.2012 tarihinde 734,07 TL, 01.08.2012 tarihinde 106,83 TL iş avansı olarak kayıt mevcut olduğu ve 335 hesaba aktarılarak maaş ödemesi olarak mahsup edildiğinin anlaşıldığı belirtilerek, defter kaydına göre hesap raporunda tespit edilen 1.095,32 TL ücret alacağından 840,90 TL’nin düşülmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi raporunda davalı tarafın ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, defter kayıtlarının muhasebe teknik ve ilkelerine uygun tutulduğu belirtilmiş ise de muhasebe fişlerinde davacının imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle 2012 Mayıs ve Haziran aylarına ait bordrolarda davacının imzasının yer almadığı ve davacının kabulünün bulunmadığı dikkate alınarak davacının talebinin kabulü gerekirken hesap raporunda tespit edilen 1.095,32 TL ücret alacağından 840,90 TL’nin düşülerek karar verilmesi hatalıdır.
5- Davacının dava dilekçesinde işe girerken alınan teminat senedinin iadesi veya iptaline ilişkin talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de HMK.nın 297/2. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön