9. Hukuk Dairesi 2016/11077 E. , 2019/22273 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/11077 E. , 2019/22273 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının 05.12.2011 - 19.05.2014 tarihleri arasında davalı nezdinde ön muhasebe sorumlusu olarak, en son 2.100,00 TL net ücretle çalıştığı, iş akdinin davalı tarafından tek taraflı ve haksız olarak sona erdirildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 01. 11.2011 - 31.05.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde muhasebe bölümünde çatıştığını, davacının işyerinde şirket müdürü ile yaşadığı tartışma sonucunda işyerini terk etmek suretiyle işi terk ettiğini, son dönemlerde davacının sıklıkla muhasebe kayıtlarında hatalar yaparak davalı şirketi zarara uğrattığını, davacının bu konuda uyarıldığı, davacının hatalarının son dönemlerde telafisi imkânsız zararlara neden olduğunu, davacının iş arkadaşları ve şube müdürü ile münakaşalara girdiğini, en son müdür A.D. ile yaşadığı tartışına sonucunda hakaretlerde bulunarak bilgisayarı fırlattığını ve bu işyerinde daha fazla çalışmak istemediğini ifade ederek işyerini terk ettiğini, davalı şirket sahibinin defalarca davacıyı işe davet ettiğini, hatta evine dahi giderek kendisi ile konuştuğunu, ancak buna rağmen davacının işe geri dönmediği, açıklanan nedenlerle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, bunun dışında talep ettiği alacak kalemlerinin bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı işverenliğe ait işyerinde 05.12.2011-19.05.2014 tarihleri arasında çalıştığı, davacının en son net 2000 TL ücret aldığı, davacının iş arkadaşları ve şube müdürü ile münakaşalara girdiği, en son müdür A.D. ile yaşadığı tartışına sonucunda bu işyerinde daha fazla çalışmak istemediğini ifade ederek işyerini terk ettiği, davalı tarafından davacının işe davet edildiği ancak buna rağmen davacının işe geri dönmediği, kanaatine varıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı, davacının haftalık 47 saat çalışma yaptığı,haftalık yasal çalışma süresini aşan 2 saat için fazla çalışma ücretine hak kazandığı,davacının fazla çalışma ücret alacağının ödendiğinin davalı işverenlikçe isbatlanamadığı, davacının dini bayramlarda,resmi bayramlarda,genel tatillerde çalıştığı ve genel tatil ücretine hak kazandığı, davalı işverenliğin davacının dini bayramlarda,resmi bayramlarda,genel tatillerde çalışmadığının veya davacının bu çalışmalarının karşılığını ödediğini veya telafi ettiğini davalı işverenliğin usulüne uygun isbatlayamadığı, davacının çalıştığı dönem içinde toplam 28 gün olarak yıllık izne hak kazandığı, davacının hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırıldığını veya ücretlerinin ödendiğinin davalı işverenliğin usulüne göre isbatlayamadığı, fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, bir işçinin günlük normal çalışma süresinin üzerine sürekli olarak fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına aykırı olacağından hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtilen şekilde çalışılamayan günlerin olması kaçınılmaz olacağından fazla çalışma ücretinden de yüzde otuz oranında hakkaniyet indirim yapılması gerçek duruma uygun düşeceğinden davanın kısmen kabulüne,kabul edilen miktar yönünden davacı lehine vekalet ücretine hükmolunması,yine hakkaniyet indirimi sebebiyle davanın kısmen reddine karar verilmesi sebebiyle reddolunan miktar yönünden ise davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmamasına dair hüküm kurulduğu gerekçesi ile kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddedilmiş olması bakımından;
Dava dilekçesinde davacının iş aktinin davalı tarafından haksız son verildiği ileri sürülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, “Davacı, müvekkil şirketin muhasebe bölümünde çalışmış olup çalıştığı süre boyunca özellikle son dönemlerde sıklıkla muhasebe kayıtlarının tutulması konularında hatalar yaparak müvekkil şirketi zaman zaman zarara uğratmıştır. Bu husus muhtelif zamanlarda gündeme getirilerek davacı uyarılmıştır. Ancak çalışmanın son dönemlerinde davacının muhasebesel hataları telafisi imkânsız zararlara neden olmaya başlamıştır. Özellikle muhasebe kayıtlarının düzensiz ve profesyonellikten uzak, adeta karalama kâğıdına not düşülmek suretiyle tutulması müvekkil şirketin çalışmakta olduğu firmalara fazla ödemeler yapmasına sebebiyet vermiştir. Bu husus Sayın Mahkemece talep edilmesi halinde belgeler ile dosyaya sunulacaktır. Davacı, son dönemde artan mesleki hataları sonucunda defalarca kez uyarılmasına rağmen daha özenli çalışması gerekirken iş arkadaşları ve özellikle müvekkil şirket müdürü ile münakaşalara girmiştir. Davacı, son olarak müvekkil şirket müdürü olan A.D. ile yaşadığı tartışma sonucunda kendisine hakaretler savurarak bilgisayarı fırlatması sonucu bu firmada daha fazla çalışamayacağını dile getirerek işyerini terk etmiştir. Kaldı ki bir işçinin işyerinde çalıştığı amiri ile tartışarak kendisine hakaret etmesi Yargıtay Kararları ile işverene haklı sebeple fesih imkanı dahi tanımaktadır. Bu husus Yargıtay Kararları ile ispatlanacaktır. Kendisi birden fazla kez işe geri çağırılmasına rağmen hiçbir çağrıya yanıt vermemiş, hatta müvekkil şirket sahibi Ö.S.nin bizzat davacının evine kadar gitmesi de davacıyı bu fevri ve hatalı davranışından döndürmemiştir. (Davacı hakkında tutulan tüm tutanaklar bilahare dosyaya ibraz edilecektir.) Kaldı ki davacı müvekkil şirketin sayısız çağrısına rağmen muhasebe kayıtlarını dahi teslim etmeyerek şirketi zarar üzerine zarara uğratmıştır. Müvekkil firma halen davacının adeta bir enkaza benzeyen muhasebe kayıtlarını bir düzene sokmaya çalışmaktadır.” yönünde savunma yapmıştır.
Ayrılış bildirgesinde çıkış tarihi 31/05/2014, çıkış nedeni kod 18 olarak gösterilmiştir.
Davacı tanığı Ö.T. “Halen davalı şirkette çalıştığı, davacıyı tanıdığı” hususları belirtildikten sonra “işten bildiğim kadarıyla şirket tarafından çıkarıldı, ne zaman işten çıkartıldı tarihi bilmiyorum, sebebi olarak duyduğum kadarıyla patronumuz A. Bey ile bir tartışma bir kavga yaşanmış neler yaşanmış bilgim yok … benim belirttiğim gibi davacıyla patronumuz arasında bir tartışma ve hadiseler neden kaynaklandı sebebi nedir bilgim yok” yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı Ö.S. davalı Şirket’in sahibi olduğunu beyan ettiğinden tanık olarak dinlenmemiş, davalı vekilinin isticvap tarzında dinlenmesini talep etmesi üzerine “davacı şirketimizin muhasebecisi idi borcumuz olmadığı halde büyük miktarda paraları yatırma dediğimiz halde yanlış hesaba bir iki kez yatırdı meblağlar büyük olunca müdürle aralarında tartışma geçti, davacı eşinden ayrılmıştı stresli idi bu nedenle arada işten ayrılıp gidiyordu bende iki kez kendisi ile gidip görüştüm böyle şeyler olur gel gene devam et dedim ancak gelmedi” yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı A.D., halen davalı şirkette müdür olarak çalıştığını belirttikten sonra “davacı muhasebe hesaplarını çok düzgün tutmuyordu şirketimizden diğer firma ve şahıslara fazladan ödeme yapıldığını öğrendik hatta bir tanesi olan gelişen oto limited şirketi ile davamız devam ediyor 200000 tl fazla ödeme idi, bu konuda bir personel ile ilgili davacıyla konuşurken gergin olduğunu , bu tarz şeylerden rahatsız olduğunu , kafasını toplayamadığını, o dönemde ailevi sorunları da vardı bundan dolayı baskıyı kaldıramadığını, hesapları düzgün tutamadığını davacı bize söyledi, ben bunun böyle olmayacağını kayıtalrın düzgün tutulması gerekeceğini söyledim, 1 hafta sonra davacı evleniyordu, 2014 yılı içinde de davacı işten ayrıldı bir daha geri dönmedi, bu süreç içinde de şirket sahibi ... davacı evlendikten sonra kendisini ve ailesi ziyaret etti, işe geri dönmesi gerektiğini söyleid fakat bir netice alınmadığını biliyorum halen de şirketin muhasebe kayıtlarında da bir çok hata çıkmaya devam etmektedir … davacı tarafından şirket muhasebe kayıtlarının flash disk veya hard diske alınıp götürüldüğüne dair bilgim yoktur … olay günü şantiyede çalışan işçilerden birinin hesabıyla ilgili alacak hesabından farklı bir rakam söylendi, davacı tarafından kağıda yazılmış karalama şeklinde çıkartıldı şirketin hesaplarının bu şekilde tutulamayacağını bilgisayar kayıtlarını sorduğumda davacı bilgisayar kayıtlarını düzgün çıkaramayınca bir sürü yanlışlık yapıldığını hesapların kötü tutulduğunu bu yüzden fazla ödemeler yapıldığını şirketin zarara uğratıldığını söyleyince davacının masasının üzerinden laptop vardı kapağını hızlıca kapattı bu kadar baskı ve strese dayanamıylorum bunların sourmlusunun kendi olmadığını, özel hayatımda da stres var, siz çok üstüme geliyorsunuz gibi sözler kullanınca sert çıkıştım, yüksek sesle niye böyle oluyor dediğimde sesini yükselterek sizin aptallıklarınızla ben uğraşmak istemiyorum, ben artık bu işyerinde çalışmaktan zarar görüyorum tarzında laflar söyleyerek dükkandan çıktı, bir kaç gün işe gelmedi, daha sonra hesapları devretmesi için işyerine çağırdık, mali muşavirimiz Ömer Taşyürek ile görüştü bazı hesapları devretti bazılarını devredemedi, onlar sonra da evlilikle ilgili hazırları vardı, işe gelip gidiyordu, daha sonra işe gelmez oldu” yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı S.K. halen davalı şirkette teknik ressam olarak çalıştığını belirttikten sonra “şirket sahibimiz A.D. ile arasında tartışma olmuş, iş süreciyle ilgiliymiş daha sonra davacının evlilik durumu oldu evlilik durumundan önce de şirketten izin alarak ayrılacağını söylemişti, evlendikten sonra da bir daha şirkete gelmedi, bu sene içiydi ayını tam hatırlamıyorum … ödemelerle alakalı davacının şirket sahibi Ahmet bey ile tartışma yaşadığını davacıdan duydum, Ahmet beyle ilgili ödemeler konusunda aralarında bir tutarsızlık yaşandığnı hesaplarını tamamlayamadığını, ...’e düzgün rapor veremediğini, sözlü tartışma olduğunu davacı bana söyledi, davacı bu yaşanan tartışmadan yaklaşık 15-20 gün sonra işyerinden ayrıldı bir daha gelmedi” yönünde beyanda bulunmuştur.
Tanık beyanları birbiri ile kısmen çelişik ve soyut olup, davalı tanıklarından birinin davacının tartıştığı belirtilen kişi olduğu, her 2 davalı tanığının da davalının uzun zamandır çalışanı olduğu anlaşılmakla soyut beyanları sübuta ulaştırma konusunda yeterli değildir.
Davalı tarafından davacının işyerini terketmesi ya da devamsızlığı hakkında tutulmuş bir işyeri belgesi ya da tutanak mevcut değildir. Davacının işyerini zarara uğratması gibi savunmalara ilişkin belge de mevcut değildir.
Açıklanan nedenler ile iş aktinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu ispat yükü kendisinde olan davalının bunu ispatlayamadığı, bu nedenle kıdem tazminatına ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Yeniden kurulacak hükümde, hüküm altına alınan alacak miktarı, takdiri indirim miktarı, yeni hüküm tarihinde yürürlükte olacak mevzuat ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi göz önüne alınarak harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri tüm taraflar bakımından yeniden ele alınmalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12/12/2019 günü oybirliği ile karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön