9. Hukuk Dairesi 2019/7183 E. , 2019/19337 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2019/7183 E. , 2019/19337 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı vekili özetle; davalı şirkete ait işyerinde 01.08.2005 - 06.08.2011 tarihleri arasında 09:00 - 19:99 saatleri arasında ve Cumartesi günü 09:00 - 14:00 saatleri arasında aylık net 1.000,00 $ ücret ile satış elemanı olarak çalıştığını, işten çıkartılma tarihinde 1.000,00 TL.nin 1.739,00 TL.ye karşılık geldiğini, işyerinde çalışmasının haftada birkaç gün saat 19.30’a kadar sürdüğünü, 16.07.2011 tarihinde yıllık ücretli iznini kullanması konusunda davalı işveren tarafından zorluk çıkartıldığını ve “burada izin yok, beğenmiyorsan çık git” şeklinde beyanda bulunulduğunu, yıllık izin sonrası 06.08.2011 tarihinde çalışmaya başladığını ve hafta sonu maaş ödemesi sırasında 50,00 $ (86,00 TL.) eksik ödeme yapıldığını, maaşından indirim yapılmasının nedenini sorduğunda davalı işverenin “ücretinden indirim yaptım, hatta işine de son verdim, artık işyerine gelme” şeklinde beyanda bulunarak kendisini işten kovduğunu, davalı tarafından aylık ücret ve sigorta prim ödemelerinin gerçek ücret üzerinden yapılmadığını, asgari ücret ile çalıştığı esas alınarak işlem yapıldığını, aylık ücretlerin asgari ücret kadarının işçilerin hesabına yatırıldığını, kalanının elden ödendiğini, SGK kayıtlarında ise davalı işveren tarafından çalışma dönemi içinde işe giriş ve işten ayrılış bildirimleri yapıldığının ve farklı işverenler adına bildirim yapıldığının anlaşıldığını, işyerinde resmi tatillerde çalıştığını, yıllık izinlerinin İş Yasası’nda düzenlendiği biçimde kullandırılmadığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı vekili özetle; davacının yıllık iznini kullandıktan sonra işyerine dönmediğini ve iş sözleşmesinin davacının işten ayrılması ile sona erdiğini, davacıya Beyoğlu 22.Noterliği’nin 12.08.2011 tarihli ihtarnamesi ile işe gelmesi, aksi taktirde iş sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiğini, davacının tanık olarak dinlenilmesini talep ettiği kişiler ile yeni bir işyeri kurduğundan işten ayrıldığını, davacının yıllık ücretli iznini kullandığını ve izin süresi sonunda işyerine dönmediğini, davacının işine şirket tarafından son verilmediğini, davacının yanlış adresler vererek aleyhine keşide edilen ihtarnamelerin tebliğini kötüniyetli olarak engellemeye çalıştığını, bu nedenle davacının SGK işten ayrılış işlemlerinin yapılmadığını ve davacının iş sözleşmesinin 05.12.2011 tarihinde feshedildiğini, davacının işyerinde 14.12.2007 tarihinde çalışmaya başladığını ve işyerinde asgari ücret ile çalıştığını, işyerinde aylık ücret ödemelerinin TL olarak yapıldığını, davacının eksik ödenmiş ücreti bulunmadığını, davacının fazla çalışma yapmadığı gibi tatil günlerinde de çalışmadığını, bu nedenle fazla çalışma ücret alacağı bulunmadığını, davacının kendi rızası ile işten ayrılmasına karşın şirket aleyhine dava açmasının kötüniyetli ve haksız kazanç sağlamak amacına yönelik olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili karşı davasında özetle; davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, ayrılırken ihbar sürelerine uymadığını iddia ederek, ihbar tazminatı alacağının faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen kararı tarafların temyizi üzerine, Dairemizce özetle ve sonuç olarak;
“1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgelere göre ve özellikle davacı/karşı davalı işçinin işi kendisinin bıraktığına yönelik beyanı ve bu beyanı doğrulayan davalı tanık anlatımları ile davacı/karşı davalı vekilinin, davalı/karşı davacıya gönderdiği 26/08/2011 tarihli ihtarnamede “...Müvekkil, gerek haksız, tek taraflı feshiniz gerekse eksik ücret ödemesi sebebiyle haklı fesih esaslarına göre ihbar ve kıdem tazminatı almaya hak kazanmıştır...” şeklindeki ifade, hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı karşı davalının iş akdini hakedildiği halde ödenmeyen işçilik alacakları nedeniyle kendisinin feshettiği anlaşılmaktadır. Haklı nedenle dahi olsa iş akdini fesheden taraf, ihbar tazminatına hak kazanamayacağından, ihbar tazminatı talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
3-Fazla mesai ücreti ile ilgili olarak gerekçeli kararda “..bu konuda bilirkişi raporları hesap hatalarına dayanmakla dikkate alınmamış ve hesap mahkememizce de yapılabildiğinden ... yapılan hesaplamada bulunan miktardan % 30 hakkaniyet indirimi yapılarak..” denilmek suretiyle, 2.594,37 TL. fazla mesai ücretine hükmedilmiştir. Fazla mesai ücretinde, mahkemece re’sen yapılan hesaplama, denetime elverişli olmadığı gibi, hükmedilen 2.594,37 TL.nin nasıl belirlendiği de anlaşılamamaktadır. Denetime elverişli bir hesaplama yapıldıktan sonra fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gerekmektedir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından açılan dava, belirsiz alacak davası türlerinden kısmi eda, külli tespit davası niteliğinde olduğundan dava ile istenen miktarlara dava tarihinden, arttırılan miktarlara artırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yerinde ise de, dava ve artırım tarihlerinin hükümde açıkça belirtilmemesinin ve kıdem tazminatına dair hükümde fesih tarihinin açıkça yazılmamasının infazda tereddüt yaratacağının düşünülmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve ücret alacağına dair paragrafların çıkartılarak yerlerine;
“8.782,80 TL. net kıdem tazminatı alacağının akdin fesih tarihi olan 06/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte 6.282,73 TL. net fazla çalışma ücreti alacağının 3.500,00 TL.sinin dava tarihi olan 26/10/2011 tarihinden, bakiye 2.782,73 TL.sinin talep artırım tarihi olan 31/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte 86,00 TL. net ücret alacağının dava tarihi olan 26/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine” paragraflarının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28/09/2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. Sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nispi temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 07.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön