9. Hukuk Dairesi 2019/5872 E. , 2019/15580 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2019/5872 E. , 2019/15580 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen olumlu yetki tespitine itirazın iptali davası sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkiline ait 38 işyerinin, İşkolları Yönetmeliğinin 04 nolu “petrol, kimya, lastik ve plastik ve ilaç” işkolunda kurulu olduğunu ve işletme de çalışan toplam personel sayısının 879 olduğu bu sayıya göre yetki için gerekli sendika üye sayısının 92 den fazla olduğu, dolayısıyla davalı Bakanlığın müvekkiline ait işletmede davalı ... İş Sendikasının TİS yapmaya yetkili olduğunu belirten 10.12.2014 tarihli ve 75014829/103.02/22324 sayılı yetki tespiti işleminin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile Bakanlığın olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili, müvekkili Bakanlığın yetki tespit işleminde usul ve yasaya aykırı bulunmadığını, Bakanlık kayıtlarının incelenmesinde Petrol İş Sendikasının ... Petrol Ofisi A.Ş. işyerlerinde TİS yapmak üzere 05.12.2014 tarihinde Şirkete ait işyerlerinde toplam 190 işçinin çalıştığı ve 92 işçinin Petrol İş Sendikası üyesi olduğuna ilişkin 10.12.2014 tarihli yetki tespit yazısının taraflara tebliğ edildiğini, yapılan işlemlerde usulsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Sendika vekili, davacı Şirketin 04 nolu işkolunda bildirilmemiş işyerlerinin ve işçilerinin 6356 sayılı Yasanın 512. maddesi gereğince 04 nolu işkolundaki yetki belgesinde gösterilmesinin hukuken mümkün olamayacağını, müvekkili Bakanlığın çoğunluk tespitinin yerinde olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporlarına dayanarak bozma ilamında belirtilen 30 kişinin bakanlık yetki tespitinde hesaba katılmadığı, yetki tespit başvuru tarihi itibarı ile Sosyal Güvenlik Kurumu işyeri tescil belgeleri kapsamında aynı iş kolunda çalışan işçilerden olmadığının kabul edildiği, eksik evraklar tamamlatılarak bilirkişiden rapor aldırıldığı, bu kapsamda: yetki tespit başvuru tarihi itibarı ile Sosyal Güvenlik Kurumu işyeri tescil belgeleri kapsamında aynı işkolunda çalışan işçi sayısının 190 olduğu, bunların 92 sinin davalı sendika üyesi olduğu, davalı sendikanın davacı şirket ait işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapmak üzere 6356 sayılı Yasanın 41. maddesindeki yasal çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; dava konusu yetki tespitinde davacı şirkete ait 24 işyeri, “işletme” kapsamında birlikte değerlendirilmiş, bu işyerlerinde toplam 190 işçinin çalıştığı, 92 işçinin sendika üyesi olduğu, bu nedenle adı geçen Sendikanın işletme düzeyinde TİS yapmaya yetkili olduğu tespit edilmiş, davacı ise kendisine ait 38 işyerinin işkolu itibariyle 04 nolu “petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç” işkolunda yer aldığını, bu nedenle yetki tespiti çoğunluk hesabında, bu işyerlerinin işletme düzeyinde birlikte değerlendirilmesi gerektiğini iddia etmiştir.
Mahkemece verilen ilk kararda, yetki tespitine konu olan 24 işyerinin yanı sıra, davacıya ait 17 işyerinin daha aynı işkolunda yer aldığı, bu nedenle davacıya ait toplam 41 işyerinin “işletme düzeyinde” birlikte değerlendirilmesi gerektiği, buna göre başvuru tarihinde 41 işyerinde toplam çalışan sayısının 877 olduğu sonucuna varılmış, sendikalı sayısının ise yetki tespitinde belirtildiği gibi 92 olduğunun kabulüyle işletme için aranan %40 çoğunluğa ulaşılamadığı kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar Dairemizin 03.05.2016 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında özellikle yetki başvuru tarihi itibariyle SGK işyeri tescil belgelerinin getirtilmesi ve davacının SGK nezdinde işyerlerinin işkollarının değiştirilmesine yönelik taleplerinin bulunup bulunmadığının araştırılması ve buna ilişkin evrakların celbedilmesi istenilmiştir.
Yargılamanın geldiği bu safhada, uyuşmazlığa konu işletme düzeyinde yapılan yetki tespiti dışında kalan ve sonradan işkolu düzeltilen davacıya ait işyerlerinin işletmesel çoğunluk hesabında dahil edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak da davalı Sendikanın gerekli çoğunluğa sahip olup olmadığı meselesinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.
Bu meyanda bozma sonrası celbedilen bilgi, belge ile farklı bilirkişi ve heyetten alınan raporlardan ve bilhassa SGK Başkanlığı’nın 28.02.2018 tarihli ve 1237206 sayılı cevabî yazısı ile aynı Başkanlığın 20.01.2014 tarihli işkolu koduna ilişkin işlemler hakkındaki yazısından; davacı Şirkete ait işyerlerinin NACE kodunun öncelikle yetkili vergi dairesi tarafından verildiği, vergi dairesince verilen NACE kodunun da ticaret odası tarafından tescil edildiği, SGK Başkanlığınca da ticaret odasının verdiği NACE kodu esas alınarak tanımlama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yine davacı Şirketin yetki başvuru tarihi olan 05.12.2014 tarihinden çok önceki tarihlerde (25.05.2014, 12.05.2014 v.s.) ilgili vergi daireleri ve ticaret odalarına başvuru yaptıktan sonra sosyal güvenlik il müdürlüklerinde (18.07.2014, 22.07.2014, 23.07.2014 v.s.) NACE kodu değişiklik taleplerinin olduğu ve bu taleplerin uygun bulunup düzeltildiği görülmüştür. Nitekim SGK Başkanlığı’nın 28.02.2018 tarihli yazısında da, davacı Şirketin 1063926 sicil numaralı dosyasında işlem gören işyeri için 30.12.2014 tarihli dilekçe ile kayıtlarda hatalı görünen NACE kodunun düzeltilmesi için yaptığı başvuruda NACE kodu değişikliğinin vergi dairesi tarafından 09.05.2014 tarihi itibariyle, ticaret odası tarafından ise 02.06.2014 tarihi itibariyle düzeltildiğinin anlaşılması üzerine maddi hataya dayalı Kurum kayıtlarındaki NACE kodunun düzeltildiği bildirilmiştir.
Bu kapsamda, uyuşmazlıktaki yetki başvuru tarihi itibariyle yapılan incelemede bir kısım işyerlerinin kayıtlardaki maddi hatadan kaynaklı olarak dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır ki bu hatanın davacı işverenliğin kötüniyetinden veya kusur ve ihmalinden kaynaklandığını da ortaya koyan bir delil de bulunmamaktadır. Nitekim bu maddi hatanın düzeltilmesi için yetki başvuru tarihinden çok daha önce (09.05.2014, 02.06.2014) ilgili yerlere müracaat edildiği de ortadadır. Davalı Bakanlıkta bu düzeltmeleri 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesindeki prosedürü işleterek değil, maddi hata düzeltmesi olarak yapmıştır. Dolayısıyla sözkonusu işkolu değişikliklerinin 6356 sayılı Kanun’un 5/2. maddesi kapsamında değerlendirilip dikkate alınmaması yerinde olmayacaktır.
Buna göre de, gerek bozma öncesi alınan 05.12.2015 tarihli bilirkişi raporu, gerekse bozma sonrası farklı bilirkişi ve heyetlerden alınan 07.12.2017, 05.12.2018 ve 08.04.2019 havale tarihli raporlardan, yetki başvuru tarihinden önce yapılan müracaatlar ile maddi hata kapsamında işkolları düzeltilen işyerlerinin işletme düzeyinde çoğunluk hesabında dikkate alınması halinde davalı Sendika’nın gerekli çoğunluğu sağlayamadığı saptanmıştır. Açıklanan nedenlerle Mahkemece bu saptamaya değer verilerek davanın kabulüne karar vermesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar vermesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön