9. Hukuk Dairesi 2017/23541 E. , 2019/15123 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2017/23541 E. , 2019/15123 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı ... ve babası ... tarafından ticari işletme şeklinde işletilen ve davalı ... adına kayıtlı ... plakalı ticari takside şoför olarak 20/08/2009 tarihinden 07/03/2014 tarihine kadar fiilen çalıştığını, müvekkilinin ısrarları üzerine davalının 12/09/2011 tarihinde sigorta yaptığını, müvekkilinin 09/01/2013 tarihinde sigortadan çıkışının yapıldığını fakat müvekkilinin çalışmaya devam ettiğini, davalının müvekkiline baskı uygulayarak ibraname imzalattığını, ancak davalı tarafından ibranameye ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin 09/03/2013 tarihinde sigorta girişinin tekrar yapıldığını, davacı müvekkilinin en son günlük 100 TL. sabit yevmiye almakta olduğunu, yemeğin davalı tarafından karşılandığım, müvekkilinin haftanın 5 günü öğleden sonra 15:00’dan gece saat 03:00’a kadar çalıştığım, 6 gün ise hiç uyumadan 24 saat çalıştığını, müvekkilinin tüm çalışma dönemi boyunca dini, resmi bayram ve genel tatil günlerinin tamamında çalıştığım fakat ücretlerin kendisine ödenmediğini, tüm çalışma dönemi boyunca asgari geçim indirimlerinin kendisine ödenmediğini, müvekkilinin 1 hafta yıllık izin kullandığını, bunun dışında yıllık izin kullanmadığını ve ücretinin ödenmediğini, davalının neden göstermeksizin müvekkilinin iş akdine son verdiğini iddia ederek, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, resmi, dini bayram ve genel tatil alacağı, asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, görev itirazında bulunduklarını, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin işçi- işveren ilişkisinden kaynaklanan bir ilişki olmayıp, aralarındaki ilişkinin bir kiralama sözleşmesi olduğunu, işçinin esnaf niteliğindeki işyerinde çalışması ve bu işyerinde çalışan işçi sayısının 3 ve daha az olması durumunda işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesinde değil, görevli hukuk mahkemesinde çözülmesi gerektiğini, davacının müvekkilinin taksisinin kiracısı olduğunu, davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin hizmet sözleşmesinin unsurlarını içermediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece dava konusu ticari takside 2 çalışanın bulunduğu, toplam çalışan sayısının 3'ü aşmaması halinde, 6100 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince davaya genel yetkili mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemelerinde bakılması gerektiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle; “Dosya kapsamından, davalının bedeni gücü ile çalışmasının bulunmadığı, bu nedenle esnaf statüsünde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda İş Mahkemelerinin görevli olacağı açıktır. Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinin görev yönünden reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleri belirtilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Fazla mesai ve bayram ve genel tatil alacaklarından % 30 oranında karineye dayalı makul indirim yapılmasına karşın karar gerekçesinde % 39 oranında indirim yapıldığının belirtilmesi ve ayrıca, dava tarihi 03.04.2014 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 17.05.2016 tarihinin yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Taraflar arasında bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı ihtilaflıdır.
Mahkemenin ilk kararı davacının temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili 03.10.2016 harç tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini artırmış, Mahkemece ıslaha değer verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK.’nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu'nun 45/5. maddesi “İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı” hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu'nun 45/5. maddesi karşısında “Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1E. 2016/1 K. sayılı kararına göre bozmadan sonra yapılan ıslaha değer verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön