9. Hukuk Dairesi 2019/4835 E. , 2019/15076 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 24.06.2004 tarihinde işe başladığını, garson olarak çalışan müvekkilinin en son aylık net 1.000,00 TL. ücret almasına rağmen SGK'na asgari ücretten bildirerek ileride emekli maaşının düşük olmasına neden olduğunu, müvekkilinin Cumartesi dahil haftanın 6 günü, 07:00-21:00 (zaman zaman 22:00'ye kadar) saatleri arası, milli bayramlar dahil, dini bayramlarda ise 1. gün dışında sürekli çalıştırılmasına rağmen fazla mesailerinin verilmediği gibi her ay 2 Pazar dışında diğer Pazar günleri de çalıştırılmış ise de iş bu çalışmalarına karşılık ücret ödenmediğini, 8 yıla yakın işyerinde çalışan müvekkilinin rahatsızlanınca daha hafif işte çalışmasını veya bu güne kadar verilmeyen fazla mesai ücretleri, Pazar, bayram çalışmalarının ödenmesi ve aldığı 1.000,00 TL. net ücretin SGK'na aynen bildirilmesi talebine karşılık, müvekkiline işyerine gelmemesinin söylendiğini, 07.02.2012 tarihinde çıkışının verildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının son olarak asgari ücret üzerinden maaş almakta ve aldığı maaşın ...'nda bulunan hesaplarına yattığını, bu durumu da ... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/4 sorgu numaralı dosyasında vermiş olduğu ifadede 680,00 TL. gelire sahip olduğunu beyan ettiğini, davacının çalışmış olduğu dönem içerisinde bazı dönemler kısa süreli olarak fazla mesai yaptığını ancak yapmış olduğu fazla mesainin takip eden haftalardaki düşük saatli çalışmaları ile telafi edildiğini, davacının ramazan ayı boyunca bir aylık süre zarfında herhangi bir çalışma da yapmadığını, davacının çalıştığı dönem içerisinde lokantada garsonluk görevi haricinde iş yerinden saat 15:30-16:00 saatleri sırasında ayrılarak taksicilik ve kayınpederi ... adlı kişinin lokantasında çalıştığını, bu nedenle sabah 07:00'den akşam 21:00 ve hatta 22:00'ye kadar çalıştığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, fazla mesai alacağının bulunmadığını, fazla mesai alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacının çalıştığı süre zarfının son dönemindeki eski eşi ile yaşamış olduğu sıkıntılar nedeniyle kavga ettiğini, olayın adli mercilere yansıması üzerine 06.02.2012 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildiğini, bu kavga nedeniyle eski eşinin yakınları tarafından hasım olarak görüldüğünü ve artık can güvenliğinin kalmaması nedeniyle ... ilçesini terk edeceğini belirterek tarafına ait işyerinde artık çalışmayacağını tutuklu olduğu dönem içerisinde kendisini arayarak 07.02.2012 tarihinde arayarak beyan ettiğini ve kendi isteği ile işten ayrıldığını, dava dilekçesinde belirttiği hususların gerçeği yansıtmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, mahkeme tarafından davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin verilen karar yapılan temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2018/15884 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma ilamına uyulduğu, tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davanın işçi ve işveren ilişkisine dayanan alacak davası olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2018/15884 Karar sayılı ilamına uyularak her ne kadar taraf tanıkları davacının kendi isteği ile işten ayrıldığı yönünde beyanda bulunmuş iseler de davacının işten çıktığı tarihte tutuklu olduğu, çıkış nedeni olarak da tutuklamaya bağlı işveren feshi olduğu, buna göre iş sözleşmesinin davalı tarafça tazminata hak kazanacak şekilde feshedildiği kanaatine varıldığı gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, sair talepler hakkında hüküm kurulmamıştır.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi,
Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada Mahkemece HMK.nun 297. maddesinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, bozma sonrasında sadece kıdem tazmiatı talebi hakkında karar verilmiştir. Mahkeme tarafından kıdem tazminatı hakkında verilen karara ilaveten Dairemizin 2017/8744 Esas sayılı bozma ilamı kapsamı dışında kalan fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti talepleri hakkında da usuli müktesep haklara uygun olarak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2019/4835 E. , 2019/15076 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 153 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat