9. Hukuk Dairesi 2019/4984 E. , 2019/13693 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : Davacı, kıdem tazminatı fark alacağı, kıdem teşvik primi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yerel mahkeme kararının vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 16.01.2019 gün, 2015/32042 Esas ve 2019/1337 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar Yargıtay 9. H.D. tarafından davacı işçinin işe giriş tarihi 04/12/1995 olarak baz alınmış, bu haliyle 18 yıl 5 ay 11 gün çalışma süresi olduğu ve öncesinde ... A.Ş.'de geçen süre ile askerlik borçlanmasının teşvik primi hesabına katılmasının doğru olmadığı belirtilmiş ise de, emsal işçiler tarafından açılan dava dosyalarında yapılan yargılama sonucu ... A.Ş.nin, belediye kuruluşu olduğunun kabul edildiği ve bu dönemden de davalı tarafın sorumlu olduğuna karar verildiği, kararların Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek kesinleştiği için ... A.Ş.'de geçen sürenin de hesaba katılması gerektiği, bu haliyle davacının işe giriş tarihi 15/12/1993 olarak kabul edildiği, sözleşmenin fesih tarihi olan 14/05/2014 tarihinde davacının 20 yıl 5 ay 29 günlük çalışması olduğu, askerlik borçlanmasının eklenmemesi halinde dahi 20 yıllık kıdem süresinin dolduğu, dolayısıyla kıdem teşvik primi alacağına hak kazandığı gerekçesi ile bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davalı vekilince temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı Kanunun 45. maddesi ile eklenen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici dördüncü maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Dairemizin “… Davacının davalı nezdinde geçen hizmet süresi 18 yıl 5 ay 11 gün olup, daha önce ... A.Ş.'de geçen 10 ay 10 gün eklendiğinde 20 yıllık kıdem şartı oluşmamaktadır. Borçlanılan askerlik süresi olan 1 yıl 6 aylık sürenin işyerinde geçen kıdem süresine eklenerek kıdemli işçiyi teşvik primi hesabı doğru olmaz. Borçlanılan askerlik süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması 1475 sayılı Kanun'un 14/4.maddesinden kaynaklanmakta olup, askerlik süresinin davalı işyerinde geçen süreye ilavesi ile toplu iş sözleşmesi ile getirilen kıdem teşvik priminden yararlanması mümkün değildir. Davacının davalı işyeri ve devreden işyerinde geçen toplam fiili çalışma süresi 20 yıldan az olduğundan toplu iş sözleşmesinin 34.maddesinde öngörülen 35 günlük teşvik priminin koşulları oluşmamıştır. Bu yöndeki talebin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile verilen bozma ilamına karşı Yerel Mahkemece “Her ne kadar Yargıtay 9. H.D. Tarafından davacı işçinin işe giriş tarihi 04/12/1995 olarak baz alınmış, bu haliyle 18 yıl 5 ay 11 gün çalışma süresi olduğu ve öncesinde İzaydaş A.Ş.'de geçen süre ile askerlik borçlanmasının teşvik primi hesabına katılmasının doğru olmadığı belirtilmiş ise de, Emsal işçiler tarafından açılan dava dosyalarında yapılan yargılama sonucu ... A.Ş.nin, belediye kuruluşu olduğunun kabul edildiği ve bu dönemden de davalı tarafın sorumlu olduğuna karar verilmiş, karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek kesinleşmiş olduğundan, ... A.Ş.'de geçen sürenin de hesaba katılması gerekmektedir. Bu haliyle davacının işe giriş tarihi 15/12/1993 olarak kabul edilmiştir. Sözleşmenin fesih tarihi olan 14/05/2014 tarihinde davacının 20 yıl 5 ay 29 günlük çalışması olduğu, askerlik borçlanmasının eklenmemesi halinde dahi 20 yıllık kıdem süresinin dolduğu, dolayısıyla kıdem teşvik primi alacağına hak kazandığı” gerekçesi ile direnilmiş olup, davacının ... A.Ş.'de işe girişinin 15/12/1993 tarihi olduğuna ilişkin iddiasının dosya içeriğindeki belgelerle ispatlandığı ve bu tarihe göre de askerlik borçlanma süresi hariç kıdem teşvik prim alacağı için gereken 20 yıllık kıdem şartının gerçekleştiği, bu nedenle direnmenin doğru olduğu, Yerel Mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2019/4984 E. , 2019/13693 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 128 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 44 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 112 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 52 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat