9. Hukuk Dairesi 2016/3609 E. , 2019/13001 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/3609 E. , 2019/13001 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Asıl ve birleşen dosya davacı vekili, davacının davalı işyerinde 28/04/2008 - 09/07/2014 tarihleri arasında bölge sorumlusu olarak çalıştığını, artık kendisi ile çalışamayacaklarını belirtip iş akdini sözlü olarak fesh ettiklerini ancak davalı tarafça davacının iş akdinin performans kriterleri nedeni ile fesh edildiğinin söylendiğini ve 4 maaş ikramiye teklif edildiğini, bu teklifi kabul etmeyen davacıya 09/07/2014 tarihinde iş akdi sözlü olarak feshedilmesine rağmen 15/07/2014 tarihinde bu kez ihtarname gönderilerek iş akdinin fesh edildiğinin bildirildiğini, fesih bildiriminde davacının normal mağaza çalışanı gibi kabul edilerek bildirimin yapıldığını, davacının bölge sorumlusu olduğunu, fesih bildiriminden önce savunma istenmediğini, mağaza çalışanı olmayan davacının envanter açığı ile ilişkilendirilmesinin mümkün olmayacağını ileri sürerek asıl davada kıdem tazminatı, fazla mesai ve yıllık izin ücret alacakları ile birleşen davada ihbar tazminatı alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Asıl ve birleşen dosya davalı vekili, davacının 29/04/2008 - 15/07/2014 tarihleri arasında bölge sorumlusu olarak çalıştığını, davacının iş görme ifası en üst düzeyde olması gerekirken güven ilişkisini sarstığını, işveren bünyesinde çalıştırılmasının imkansız olduğunu, davacının sorumluluğunda olan mağazalarda raf ömrü dolan ürünler bulundurduğunu, kendisine hatırlatılmasına rağmen envanter açık oranının davalı şirket tarafından belirlenen oranın üzerinde çıktığını, bu nedenlerle iş akdinin fesh edildiğini, davacının sorumluluğundaki mağazalarda günlük ve haftalık envanter sayımının yapılmadığını, alt kadroda bulunan personele eğitim vermediğini, davacının kendi envanterinde verisel anlamda sürekli olarak limitin çok üzerinde sonuçlar çıkardığını, işyerinde süreklilik arz eden mesai uygulamasının olmadığını, işyerinde yapılan çalışmaların vardiya usulüne tabi olduğunu ve denkleştirme esasının uygulandığını, davacının fazla mesai iddiasının olduğu dönemlerde bölge sorumlusu olduğunu, davacının kendisinin ve personelinin çalışma saatlerine karar verip uygulamanın kontrolünü yapmakla yükümlü olduğunu, ayrıca davacı ile imzalanan sözleşmede ücret miktarının içinde fazla çalışma ücretinin de olduğunun belirtildiğini, davacı yanın talep ettiği yıllık izin ücretinin 2014 Temmuz ayı bordrosuna yansıtılarak ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu,davacının fazla mesai yaptığı ve karşılığı ödenmeyen ve kullandırılmayan yıllık izin alacağının bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı asıl ve birleşen dosya davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59'uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı vekili cevap dilekçesinde Temmuz ayı maaş bordrosunda izin parası adı altında ödeme yapıldığını belirterek dosya içerisine ücretli izin belgeleri ile Temmuz 2014 maaş bordrosunu sunmuştur. Maaş bordrosunda izin parası olarak 3.033,33 TL tahakkuk edilmiş olup mahkemece söz konusu bordronun imzalı olmadığı ve banka hesap ekstrelerinde en son Haziran 2014 maaş ödemesinin yer aldığı gerekçesiyle bu tahakkuk olan yıllık izin ücret bedeli dikkate alınmamıştır.
Davalı tarafca, temyiz aşamasında temyiz dilekçesi ekinde davacıya Temmuz 2014 maaş bordrosunda tahakkuk eden miktarın banka hesabına 31.07.2014 tarihinde yatırıldığına yönelik banka dekontu dosyaya ibraz edilmiştir. Ödeme olgusu itiraz mahiyetinde olduğundan yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir.
Yıllık izin ücreti yönünden ödeme belgesi mahiyetindeki dekontun değerlendirilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön