9. Hukuk Dairesi 2017/10697 E. , 2019/10000 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 15/03/2011-30/05/2014 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiğini, haftanın 6 günü 07:00 ila 19:00 saatleri arasında dini ve milli bayram günleri dahil olarak çalıştığını ancak fazla mesai ve genel tatil çalışma ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerini kullanmadığını, fesihten sonra da yıllık izin ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, şirket yönetim kurulunun 14/11/2013 tarihli 113 Sayılı kararı doğrultusunda iş modelinin değiştirilmesine bazı kadrolarda daimi personel istihdam edilmek yerine kısmi süreli çalışma, çağrı üzerine çalışma şekline geçilmesine, bazı birimlerin kapatılmasına, ... Tarım bünyesinde bazı kadroların azaltılmasına karar verildiğini, toplu işçi çıkartma için İş Kurumuna başvuruda bulunulduğunu, davacının iş akdinin tüm yasal hakları ödenmek sureti ile 30/05/2014 tarihinde feshedildiğini, davacının hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacak talebinin kısmen kabulüne, fazla mesai ile yıllık izin alacak taleplerinin ise kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta hükme esas raporu hazırlayan bilirkişi, davacının fazla mesai alacağı talebini değerlendirirken, bordrolarda aylık 225 saatlik çalışmanın aşılması halinde fazla mesai tahakkuku yapıldığını ancak haftalık yasal çalışma süresinin 45 saat, aylık yasal çalışma süresinin ise 180 saat olduğu, her ay 225 saat ile 180 saat arasındaki 45 saatlik fark çalışmanın karşılığının davalı işverence ödenmediği şeklinde bir tespitte bulunarak, davacının aylık 45 saat fazla çalışma yaptığını ve bunun karşılığının ödenmediğini değerlendirerek hesap yapmış, mahkemece de ispat belgeye (bordrolara) dayalı kabul edilerek, karineye dayalı makul indirime (takdiri indirime) tabi tutulmaksızın hesaplanan miktar fazla mesai alacağı olarak hüküm altına alınmıştır. Ancak bilirkişinin ve mahkemenin bu kabulü yerinde değildir. Şöyle ki, bilindiği üzere bordrolama tekniği bakımından her ay 30 gün kabul edilmekte ve çalışılmadan ücrete hak kazanılan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ve ücretli izin günleri de gözetildiğinde günlük 7,5 saatlik çalışma üzerinden, aylık (30 gün) 225 saat karşılığı ücret tahakkuku yapılmakta olup, bu uygulama mevzuata uygundur. Yani dosyadaki aylık ücret bordrolarında 225 saatin aylık maktu ücret içerisinde, bu süreyi aşan miktarın ise fazla mesai olarak gösterilmesinde bir usulsüzlük yoktur.
O halde mahkemece yapılacak iş, davacının ispat ettiği şekliyle, davacı işçinin davalı işyerinde haftada 6 gün 07:00 ila 19:00 saatleri arasında, 1,5 saat ara dinlenmesi ile çalıştığı ve buna göre haftada 18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek, fazla mesai alacağının buna göre hesaplanıp ve ispat tanık beyanına dayandığından, hesaplanacak miktardan uygun oranda karineye dayalı makul indirim (takdiri indirim) yapılarak bulunacak fazla mesai miktarından, imzasız bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiği anlaşılan fazla mesai miktarı mahsup edilerek varsa bakiyesini hüküm altına almaktır. Ancak yeni kurulacak hükümde kararın sadece davalı tarafından temyiz edilmesi nedeniyle miktar bakımından davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hak gözden kaçırılmamalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2017/10697 E. , 2019/10000 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat