9. Hukuk Dairesi 2019/3418 E. , 2019/9716 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2019/3418 E. , 2019/9716 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
BİRLEŞEN DAVA : ... ... 23. İŞ MAHKEMESİ'NİN 2017/358 ESASLI DAVA DOSYASI.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, dava ve ek dava dilekçelerinde, ... 4. İş Mahkemesi'nin 2011/1111 Esas sayılı ilamı ile müvekkilinin işe iadesine karar verildiğini, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 2012/11452 Esas sayılı ilamı ile söz konusu kararın bozularak ortadan kaldırıldığını, Yargıtay bozma ilamında feshin haklı nedenle değil geçerli nedenle yapıldığının belirlendiğini, bu nedenle müvekkiline kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesinin gerektiğini, müvekkilinin 01/07/2009-30/06/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, toplu iş sözleşmesinin bulunduğunu belirterek, asıl dava ile ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1795 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatını, ek dava ile de kıdem tazminatı ve işlemiş faizini istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, yargılamayı gerektiren bir konuda takip yapılmasının ve dolayısıyla itirazın iptalinin talep edilmesi mümkün olmadığını, feshin geçerli ve haklı bir nedene dayanması nedeni ile kıdem ve ihbar tazminatı talep edilemeyeceğini, grevde geçen sürelerin çalışma süresinden sayılmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, ... ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1795 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından, 44.841,56 TL. kıdem tazminatı, 3.098,62 TL. ihbar tazminatı ve 14.543,42 TL. işlemiş faiz toplamı 62.483,60 TL.nin tahsili istemiyle davalı-borçlu hakkında icra takibi yapıldığı, ... 4. İş Mahkemesi'nin 2011/1111 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; iş akdinin feshi sonrası davacı tarafından açılan işe iade davasında feshin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 2012/11452 Esas sayılı ilamı ile feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmek suretiyle mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verildiği, alınan 27/02/2014 tarihli bilirkişi raporunda, davacının kıdem tazminatı alacağının net 52.298,41 TL., ihbar tazminatı alacağının net 3.643,77 TL., kıdem tazminatına işleyen faizin ise 8.665,77 TL. olduğunun belirtildiği, davacı vekilinin 05/03/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatı istemini bilirkişi raporunda belirtilen rakama artırmak suretiyle davasını ıslah ettiği, Mahkeme'nin 2013/1629 Esas sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 9.Hukuk Dairesi'nin 2016/5647 Esas sayılı ilamı ile ''davacının 06/10/1990-27/01/1991 ile 14/11/1994-23/04/1995 tarihleri arasında toplam 9 ay 2 gün süre ile grevde olduğu ve bu sürelerin hizmet süresinden sayılamayacağı gözetilmeden karar verilmesinin ve davalı yargılamada kendisini vekille temsil ettirmediği halde mahkemece davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu'' gerekçesi ile kararın bozulduğu, bozmaya uyulduğu, bozma ilamı doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre davacının grevde bulunduğu 9 ay 2 günlük süre dışlandığında, davacının hizmet süreninin 22 yıl 5 gün olduğu, bu hizmet süresine göre davacının hak ettiği net kıdem tazminatının ise 50.563,11 TL. olduğu ((2.314,46 TL X 22 Yıl) + (2.314,46 TL / 365 Gün X 5 Gün) = 50.949,82 TL. brüt kıdem tazminatından 386,71 TL. Damga Vergisi düşüldükten sonra kalan), bu rakam için fesih tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizinin işletilmesi gerektiği ancak bilirkişi raporunda yasal faiz üzerinden hesaplama yapıldığı halde, davacı vekili tarafından hesaplamaya itiraz edilmemiş olması ve bu hususun bozma kapsamı dışında kalması nedeniyle söz konusu kıdem tazminatına fesih tarihi olan 12/04/2011 tarihinden takip tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği, 672 gün ve %9 faiz oranı üzerinden işlemiş faizin 8.378,24 TL. olduğu, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 05/07/1988-12/04/2011 tarihleri arasında, en son 2.314,46 TL. giydirilmiş brüt ücretle davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işveren tarafından iş akdinin haklı nedenle feshinden sonra açılan işe iade davası neticesinde, feshin haklı değil geçerli nedene dayandığının belirlendiği, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, alınan bilirkişi raporu ve yapılan hesaplamaya göre davacının kıdem tazminatı alacağının 50.563,11 TL. olduğu, ancak takipte daha azının talep edilmesi nedeni ile talep kadarına hükmedilmesinin gerektiği, davacının ihbar tazminatı alacağının 3.098,62 TL. olduğu, kıdem tazminatına fesih tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin ise 8.378,24 TL. olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Mahkeme'nin 2016/278 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2016/30835 Esas sayılı ilamı ile; 'Mahkemece bozmaya uyularak davacının grevde geçen süresi hizmet süresinden düşülerek hesap raporu alınmadan talep konusu tazminat ve alacaklar hesaplanmış ise de varılan sonuca ne şekilde ulaşıldığı hüküm altına alınan miktarların ne şekilde tespit edildiği yönünden denetim yapılamamıştır. Bu nedenle gerekirse bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınmak suretiyle Dairemizin 24/02/2016 tarih ve 2016/5647–2016/3853 sayılı İlamı uyarınca davacının grevde geçen süre hariç hizmet süresine göre, talep konusu tazminat ve alacaklarının hesaplanması gerekirken denetime elverişli olmayan hesaplama ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.' gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamına uyulduğu, alınan 11.08.2014 tarihli bilirkişi raporunda davacının fesih tarihi itibariyle aylık brüt ücreti tutarı üzerinden yapılan hesaplamaya göre; kıdem tazminatı alacağının net 3.422,68 TL., ihbar tazminatı alacağının net 1.977,45 TL., yıllık ücretli izin alacağının net 1.120,00 TL., asgari geçim indirimi alacağının net 1.188,93 TL, bakiye ücret alacağının net 5.640,00 TL. olduğu, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının olmadığının belirtildiği, davacı vekilinin 10.09.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile alacaklarını bilirkişi raporunda belirtilen rakamlara artırmak suretiyle davasını ıslah ettiği, davalı vekilinin zamanaşımı itirazları doğrultusunda alınan 20.11.2014 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının fesih tarihi itibariyle aylık brüt ücreti tutarı üzerinden yapılan hesaplamaya göre; kıdem tazminatı alacağının net 3.422,68 TL., ihbar tazminatı alacağının net 1.977,45 TL., yıllık ücretli izin alacağının net 600,00 TL, asgari geçim indirimi alacağının net 1.188,93 TL., bakiye ücret alacağının net 5.640,00 TL. olduğu, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının olmadığının belirtildiği, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan 09.01.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının fesih tarihi itibariyle aylık brüt ücreti tutarı üzerinden yapılan hesaplamaya göre; kıdem tazminatı alacağının net 3.404,17 TL., ihbar tazminatı alacağının net 1.977,45 TL., yıllık ücretli izin alacağının net 600,00 TL, asgari geçim indirimi alacağının net 1.179,15 TL, bakiye ücret alacağının net 5.480,00 TL. olduğu, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının olmadığının belirtildiği, davacının 05/07/1988-12/04/2011 tarihleri arasında 22 yıl 9 ay 7 gün toplam hizmet süresinden grevde geçen 9 ay 2 günlük sürenin düşülmesi ile, kıdem tazminatına esas hizmet süresinin 22 yıl 5 gün olduğunun anlaşıldığı, kıdem tazminatına esas ücret miktarı bozma konusu olmadığından 2.314,46 TL ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının 44.841,56 TL, kıdem tazminatına hak kazandığı anlaşıldığı, davacı vekilinin 05/03/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatı alacağı talebinin 52.298,41 TL'ye yükseltmek suretiyle davasını kısmen ıslah ettiği, ... 23. İş Mahkemesi'nin 2017/358 Esas sayılı birleşen ek davası ile 1.735,26 TL kıdem tazminatı, 6.165,17 TL işlemiş faiz alacağının tahsili talep edildiği, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin ilgi kararına göre itirazın iptali davasında dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması mümkün olup, arttırılan kısım üzerinden tahsil davası olarak hüküm kurulması gerektiğinin belirtildiği, bu Yargıtay ilke kararına göre davacının ıslah yoluyla arttırdığı kıdem tazminatı talebi reddedilmiş olup, Mahkeme tarafından 2013/1629 Esas sayılı karar, davacı tarafından sadece icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması ve vekalet ücretine hükmedilmesi nedeni ile temyiz edilmiş olup, ıslahla arttırılan kısmın reddine karşı temyiz yoluna başvurulmadığı, Mahkeme'nin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2016/5647 Esas sayılı bozma ilamına uyarak verdiği 2016/278 Esas sayılı kararında kıdem tazminatı yönünden 44.841,56 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin karar davacı tarafından temyiz edilmediği, bu durumda davacının kıdem tazminatı alacağının 44.841,56 TL. olduğu yönündeki Mahkeme kararı kesinleşmiş olup, davalı yönünden de usuli kazanılmış hak doğurduğu, Mahkeme tarafından yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının; 05/07/1988-12/04/2011 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde çalıştığı, grevde geçen 9 ay 2 günlük sürenin düşülmesi ile kıdem tazminatına esas hizmet süresinin 22 yıl 5 gün olduğu, en son 2.314,46 TL giydirilmiş brüt ücretle davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işveren tarafından iş akdinin haklı nedenle feshinden sonra, ... 4. İş Mahkemesine açılan işe iade davasının yapılan yargılaması sonunda 30/04/2012 tarih, 2011/1111 Esas sayılı davanın kabulüne ilişkin kararı Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 28/09/2012 tarih, 2012/11452 Esas, 20367 Karar sayılı ilamı ile bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verildiği, Yargıtay bozma ilamında feshin haklı değil geçerli nedene dayandığının kabul edildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, Yargıtay bozma ilamından sonra alınan ek bilirkişi raporu davacının 05/03/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatı alacağının 52.298,41 TL.ye yükseltilmek suretiyle ıslah etmesine rağmen 44.841,56 TL. üzerinden kıdem tazminatı alacağı yönünden itirazın iptaline ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmaması nedeni ile kesinleştiği ve kesinleşen kararın davalı yönünden usuli kazanılmış hak doğurduğu, davacının grevde geçen süresinin toplam kıdem süresinden düşülmesi sonucu bulunan hizmet süresinin ihbar tazminatı alacağına herhangi bir etkisi olmadığı ve ihbar tazminatı alacağının bozma ilamına konu edilmediği anlaşıldığı gerekçesi ile davalının ... ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1795 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, 44.841,56 TL. kıdem tazminatı, 3.098,62 TL. ihbar tazminatı, 7.507,58 TL. işlemiş faiz yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, birleşen 2017/358 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, birleşen ek davanın reddi bakımından;
Mahkeme’nin 2013/1629 Esas sayılı ilk kararında kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağı hakkındaki itirazın ve işleyen faizin 8.665,77 TL. kısmına ilişkin itirazın iptaline, kalan bölüme ilişkin itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, ıslah talebi hakkında açık bir hüküm kurulmamıştır.
Dairemizin 2016/5647 Esas sayılı bozma ilamı üzerine Mahkeme tarafından verilen 2016/278 Esas sayılı kararın Mahkeme gerekçesinde kıdem tazminatı alacağının 50.563,11 TL. olduğu, ancak takip talebinde daha azının istenmesi nedeni ile taleple bağlı hüküm kurulduğu, takip tarihine kadar işlemiş faizin ise 8.378,24 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkeme’nin 2016/278 Esas sayılı kararında da ıslah talebi ile ilgili açık hüküm bulunmamaktadır. 2016/278 Esas sayılı bu karar davalı temyizi üzerine bozulmuştur.
Mahkeme’nin 2016/278 Esas sayılı kararında taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğunun açıklanması ve ıslah ile yapılan artırım hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi nedeni ile bozmadan önceki kararın ek davanın değerlendirilmesinde usuli müktesep hak oluşturduğu kanaati yerinde değildir. Mahkeme’nin usuli kazanılmış hak gerekçesi ile ek davayı reddi hatalıdır.
Ek dava hakkında işin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
Açıklanan nedenler ile ek dava hakkındaki sair temyiz itirazları iş bu temyiz aşamasında incelenmemiştir.
3-Davalı vekili Mahkeme kararları üzerine bir kısım karar harcı yatırdığını, bunun iadesine dair talebin gözetilmediğini ifade etmektedir.
Yatırılmış ve iade edilmeyen karar ilam harçları sonuç olarak hesaplanacak karar ilam harcından mahsup edilmelidir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön