9. Hukuk Dairesi 2019/3446 E. , 2019/9013 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 13.11.2008 tarihinde ... Bank A.Ş. ... Şubesi’nde işe başladığını, ... Bankası A.Ş. nin ... Bank A.Ş.'yi tüm hak ve alacakları ile satın alması hasebi ile 2010 yılından itibaren ... Bankası ... Şubesi’nde İşletme Portföy Biriminde çalışmaya devam ettiğini ve 30.04.2014 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarını alarak işyerinden ayrıldığını, en son ay brüt maaşının 5.300,00 TL. olduğunu, hafta içi 09.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile çalıştığını, günlük 10,00 TL olarak her iş günü için ticket yemek uygulaması olduğunu, yöneticilerin aşırı karlılığı hedefleyen tutumları nedeni ile hafta içi çalışmalarının istisnasız 21.00'a kadar sürdüğünü, haftanın 1-2 günü çıkış saatinin 21.30'u bulduğunu, yılda dört defa (Mart-Haziran-Eylül-Aralık ) yıl sonu faiz tahsilatları dönemlerinde çalışmanın 23.00-23.30'a kadar sürdüğünü, maaş periyotlarının ayda 1-2 gün fazla çalışmasının 21.30' a kadar uzadığını, hafta sonu çalışması olduğunu, her ay en az 2 pazar günü 12.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, yılda 3-4 defa ...'da yönetim toplantılarına gittiğini, fazla mesai ücretinin ödenmediğini, hamilelik döneminde çalışması gereken 7,5 saatten fazla çalışma yaptığını iddia ederek geriye dönük 5 yıllık 10.000 TL. fazla çalışma ücret alacağının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, ücret alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, fazla çalışma iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretlerinin aylık ücrete dahil olduğunu, davacının yönetici pozisyonunda olduğundan bahisle aylık ücretinin belirlendiğini, davalı Banka İnsan Kaynakları Yönetmeliği 6.2/g maddesi gereği fazla çalışma ücretlerinin aylık ücrete dahil olduğunu, ... Bank A.Ş. Fazla Çalışma Yönetmeliği 2. maddesinde fazla çalışmaların aylık ücrete dahil olduğunun belirtildiğini, bir an için fazla çalışma olduğu düşünülse dahi davacının satış primi aldığını ve satış primlerinin fazla çalışmalarının karşılığı olduğunu, yılda 270 saati aşan bir çalışma olsa dahi karşılığının satış primleri ile verildiğini, fazla çalışma yapmadığını, hafta sonları çalışmadığını, hamilelik dönemindeki çalışmalarına yönelik iddiasının kötü niyetli olduğunu, işçinin fazla çalışma yapmış olması için işverenin talimatı ile çalışmış olması gerektiğini, bunun dışındaki çalışmanın hukuken fazla çalışma olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, fazla çalışma iddiasının davacı tarafça ispatlanmasının gerektiğini, fazla çalışma ücret hesaplarında Yerleşik Yargı içtihatlarında ve öğretide kabul gören kriterlerin dikkate alınması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, bozma ilamına uyarak fazla çalışma iddiasının işçi, ücretin ödendiği yolundaki karşı iddianın da işveren tarafından ispatlanması, işin de fazla çalışmaya elverişli olması gerektiği, bu hususta davacı, tanık deliline dayanmış olup haftanın içi çalışma saatleri hususundaki tanık anlatımlarının müşterek olduğu ancak hafta sonu çalışmasının saat karşılığı ve günü ile ilgili beyanların örtüşmediği, ayrıca davacı tarafından dosyaya sunulan iç yazışmalar incelendiğinde; davacının hafta sonu çalışmasına rastlanmadığı, hafta içi bazı günlerde 20:30 saatine kadar çalıştığının tespit edildiği, bu nedenle birbiriyle örtüşen tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiği anlaşılmakla; davacının hafta içi 5 gün 09.00 - 20.30 saatleri arasında günde 11.50 saat çalıştığı, 1.50 saat ara dinlenmesi (Yargıtay İlke kararları gereğince) = 10.00 saat x 5 gün = 50.00 saat - 45.00 saat haftalık yasal çalışma süresi =5.00 saat x 52 hafta = 260.00 saat bulunmakla davacının iş sözleşmesi uyarınca yılda 270.00 saati aşan fazla çalışması bulunmadığı, ayrıca mahkememiz nezdinde davacı tanığı olarak dinlenen ...'ın; davalı iş yerinde çalışırken yaptıkları satışlara göre ayda 300 - 500 TL arası jestiyon ödemesi aldıklarını beyan ettiği, böylece davacının fazla çalışma alacağının prim olarak ödendiği anlaşılmakla; davacı, fazla çalışma ücret alacağına hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Mahkemenin verdiği bir hükmün Yargıtay tarafından bozulması ve bu bozma ilamına gerek iradi ve gerekse kanunî şekilde uyulması halinde yerel mahkemece, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır.
Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da önceki hükümden farklı yeni bir hüküm kuramaz.
Mahkemenin ilk kararı usul ve esas açısından bozulmuş, esas açısından Mahkemece kabul edilen fazla çalışma alacağının hesabında hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık 270 saatin düşülmediği izlenimi edinilmekle birlikte, raporun bu konuda denetime açık olmadığı gerekçesiyle yıllık 270 saatin fazla çalışmanın hesabından mahsup edildiğini gösterir denetime elverişli ek rapor alarak sonuca gidilmesi yönünden sınırlı bir bozma yapılmıştır.
Bozma öncesi yargılama safhasında iki farklı bilirkişiden üç rapor alınmış olup, bu raporlardan 25.03.2015 tarihli raporda ise davacının yıllık 270 saat aşan çalışmasının olmadığı, ayrıca jestiyon primi ödemesi aldığından fazla çalışmaya hak kazanmadığı değerlendirilmesine yer verilmesine karşın Mahkeme bu raporu hükme esas almamış, Dairemizce de bu yönden bir bozma yapılmamış ve böylelikle davacı lehine usulü müktesep hak oluşmuştur.
Dolayısıyla bozmaya uyan Mahkemenin 25.03.2015 tarihli rapordaki tespitleri esas alarak karar vermesi yerinde değildir.
Mahkemece yapılacak iş, bozma ilamından sonra alınan ek rapordaki yıllık 270 saatin mahsubu ile aylık 27,3 saatlik fazla mesainin hesaplandığı seçeneğin hükme esas alınıp sonuca gidilmesinden ibarettir.
Netice itibariyle, davacı lehine oluşan usulü müktesap hak gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi tekrar bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2019/3446 E. , 2019/9013 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat