9. Hukuk Dairesi 2015/35368 E. , 2019/7192 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/35368 E. , 2019/7192 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ



Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI


A) Davacı-karşı davalı isteminin özeti:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin 14/06/2011-31/05/2014 tarihleri arasında davalı ... Gözetim şirketinde enspektör olarak çalıştığını, diğer davalının bu şirketin üst işvereni olduğunu, müvekkilinin aylık ücretinin 1.400 olduğunu, ücretsiz yemek hizmetinden yararlandığını ve kendisine araç tahsis edildiğini, müvekkilinin çalışma saatlerinin 08-17 arasında olduğunu ancak günlük çalışmasına ek olarak her gün 3 saat fazla mesai yaptığını, dini bayramların 1. günü hariç diğer günlerinde ve milli bayram ve resmi tatillerde çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı-karşı davacı ... Gözetim Ve Transit İşleri Ltd. Şti. vekili, davacının alacaklarını hesaplayabilir nitelikte olduğunu, bu nedenle belirsiz alacak davası açamayacağını, davacının 14/06/2011-31/05/2014 tarihleri arasında puantör olarak çalıştığını, davacının mayıs ayının sonuna kadar istifa edeceğini beyan ettiğini, 18/05/2014 tarihinde sabaha karşı habersiz ve izinsiz olarak işyerinden almış olduğu araç ile şirketin faaliyet alanı dışında kaza yaptığını, 2 gün kendisine ulaşılamadığını, karakoldan gelen telefon sonucunda olaydan haberdar olduklarını, davacıya ihtarname gönderilerek iş akdinin feshedildiğini, davacının net ücretinin 1.238,01 TL olduğunu, haftanın 6 günü saat 08:30-17:30 saatleri arasında çalıştığını, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinden hiçbir alacağının bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini, davacının izinsiz olarak işyerinden alarak şirket aracıyla yapmış olduğu kaza neticesinde araçtaki ağır hasar nedeniyle değerinin altında satılmış olmasından dolayı uğradıkları zarara ilişkin tazminat alacağını istemiştir.
Davalı SGS Şirketi vekili, davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalı arasındaki sözleşmenin davacının işe başlamasından çok sonra yani 01/08/2012 tarihinde bağıtlandığını, müvekkiline husumet düşmediğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı işverenin davacının şirketin aracına zarar verdiğinden bahisle iş akdini feshettiği, burada önemli olan hususun 4857 sayılı Yasa'nın 26. maddesindeki 6 günlük sürenin hangi tarihte başlayacağı ve buna göre davacının iş akdinin haksız olarak sonlandırılıp sonlandırılmadığının tespiti olduğu, davacı işçinin davalı işverene ait olana ve kendisine tahsis edilen araca haksız olarak 18.05.2014 tarihinde duran araca çarpmak suretiyle zarar verdiği ve kaza sonra kaza yerini terk ettiği işverene bunu haber vermediği, davacının 20.05.2014 tarihinde emniyete ifade verdiği kaza tutanaklarının 21.05.2014 tarihinde davacı işçi tarafından alındığının sübut bulduğu, davacının iş akdi ise 31.05.2014 tarihinde sonlandırıldığı, davalı işveren zarar miktarının net olarak tespit edilmesinden sonra davacı işçinin iş akdinin sonlandırıldığını beyan etmiş olup kaza tarihi ile iş akdinin fesih tarihi arasındaki sürenin kısalığı bu süre zarfında işverenin zararın miktarını net olarak tespit etmesinin güçlüğü, kazanın işçi tarafından işverene haber verilmemesi dolayısıyla 6 günlük sürenin yani zararın öğrenilme tarihinin ispatının artık davacı işçide olduğu, iş akdinin bu sürede sonlandırıldığının da işçi tarafından ispatlanamadığı dikkate alınarak davalı işverenin iş akdini haklı olarak fesh ettiği kabul edilerek davacının ihbar ve kıdem tazminatına ilişkin davanın reddedildiği, davacının işçi yıllık izin ücreti talep etmiş olup ispat yükü kendisinde olan işvereni davacının yıllık izinlerinin kullandırıldığı veya karşılığının ödendiğini ispatlayamadığından bilirkişi raporu doğrultusunda davacının bu alacak kalemine ilişkin davası kabul edildiği, işveren tüm çalışma dönemi itibariyle puantaj kaydı vb belge sunmadığından kayıt sunulmayan dönem itibariyle tanık beyanlarına itibar edilerek davacının dini bayramlar hariç genel tatillerde çalıştığı, tahakkuk olmayan aylar itibariyle hesaplama yapan bilirkişi raporunda belirlenen miktarlardan hakkaniyet indirimi de yapılarak hüküm altına alındığı, davalı işverenin işe giriş çıkış saatlerini gösterir puantaj kaydı sunmadığı, tanık beyanları itibariyle sonuca gidilmiş olup tanık beyanlarından davacının ayın üç haftası 12 saat diğer hafta ise 8-17 saatleri arası çalıştığ kabul edilerek davacının bu alacak kalemine ilişkin davası da hakkaniyet indirimi yapılarak kabul edildiği, davalı SGS şirketinin üst işveren olup olmadığı bakımından; tanık anlatımları SGS firması ile diğer davalı arasında yapılan sözleşme dikkate alındığında bu ki firma arasındaki ilişkinin bir nevi bayilik ilişkisi olduğu alt üst işveren ilişkisinin olmadığı kabul edilerek bu şirkete karşı açılan davanın reddedildiği, karşı dava da davalı işveren iş akdinin feshine sebep araç itibariyle zararın tazminini istediği, kazaya karışan araç satılmış olup bilirkişiden kazadan önceki fiyatı ve kazalı fiyatı arasındaki değerine ilişkin rapor alınarak aradaki fark tazminat olarak davalıya verilerek hüküm tesis edildiği gerekçesi ile davacı -karşı davalı işçinin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, diğer taleplerinin kabulüne, davalı-karşı davacı Bandırma Şirketi'nin tazminat talebinin kabulüne, davalı SGS Şirketi yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı-karşı davacı Bandırma Şirketi vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, kıdem ve ihbar tazminatı talepleri bakımından;
Dava dilekçesinden ve cevap dilekçesinden davacının 31/05/2014 tarihinden sonra işe devam etmediği sabittir. Davalının iş aktinin feshine dair Noterlik ihatının tarihi 06/06/2014 olup, her ne kadar ayrılış bildirgesinde çıkış tarihi 31/05/2014 olarak belirtilmiş ise de ayrılış bildirgesinin kuruma bildirildiği tarih de 06/06/2014 tarihidir. Dosya kapsamından davalının, davacının davalıya ait araç ile yaptığı kazayı en geç 21/05/2014 tarihinde öğrendiği de sabittir. Fesih tarihi 31/05/2014 olarak kabul dahi edilse kazanın öğrenildiği tarih olan 21/05/2014 tarihinden itibaren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 26. maddesinde belirtilen 6 iş günlük hak düşürücü süre 31/05/2014 tarihinden önce dolmuştur. Kaza ve dolayısı ile aracın hasar gördüğü 21/05/2014 tarihinde davalı tarafından öğrenildiği için zarar miktarının tespiti 6 iş günlük sürenin işlemesine engel olmayacağı gibi dosya kapsamında davalının hasar tespiti yapmak için giriştiği herhangi bir işleme ilişkin bir belge de mevcut değildir. Bu durum, hasarın ancak satışla öğrenilmiş olabileceği sonucuna da götürmez.
Neticeten, davalı, davacının iş akdini kazayı ve aracın gördüğü hasarı öğrendiği tarihten itibaren 6 iş günlük hak düşüren süre içinde feshetmediğinden, davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Davalı SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri A.Ş. hakkında davanın husumet yokluğu nedeni ile reddedilmesi bakımından;
Mahkeme gerekçesinde davalılar arasında bir nevi bayilik ilişkisi olduğu, asıl-alt işveren ilişkisi olmadığı belirtilmiş ise de davalılar arasındaki sözleşmenin kapsamı ve tanık ifadeleri göz önüne alındığında davalılar arasında asıl-alt işverenlik ilişkisi bulunduğu, davalının SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri A.Ş.'nin asıl işveren, davalı Bandırma Şirketi’nin ise alt işveren olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın davalı SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri A.Ş. yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddi hatalı olup, SGS Şirketi işçilik alacaklarından diğer davalı ile birlikte müşterek müteselsil sorumlu tutulmalıdır.
Ancak, SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri A.Ş.'nin, diğer davalı ile sözleşmesinin 01/08/2012 tarihinde yapıldığı yönündeki savunması irdelenmeli, yani, davalı SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri A.Ş.'nin davalı-karşı davacı Bandırma Gözetim Ve Transit İşleri Ltd. Şti. ile olan iş ilişkisinin ne zaman başladığı, davalıların bu ilişkisinin davacının hizmet süresini tamamen kapsayıp kapsamadığı taraflardan sorulmalı, gerekirse davacı asıl duruşmaya bizzat celbedilerek bu husus açıklatılmalı, var ise ilgili sair sözleşme ve diğer belgeler celbedilmeli, gerekirse tüm tanıklar bu konuda yeniden dinlenmeli ve bu araştırma neticesine göre davacının işçilik alacaklarından davalı SGS Supervise Gözetme Etüd Kontrol Servisleri A.Ş.'nin diğer davalı ile birlikte müşterek müteselsil sorumlu olduğu miktarlar tespit edilerek sonuca gidilmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 29/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön