9. Hukuk Dairesi 2015/35456 E. , 2019/5896 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/35456 E. , 2019/5896 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ



Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARI



A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirket emrinde 5901199810707 sigorta sicil nosu ile 22/03/2011 tarihinden itibaren belirsiz süreli hizmet akdi ile elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, davalı şirketin hiçbir sebep göstermeksizin 29/04/2014 tarihinde müvekkilinin iş akdini feshettiğini iddia ederek, bakiye kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının son aylık brüt ücreti ve sağlanan diğer menfaatlerin ilavesi suretiyle ödendiğini, kıdem tazminatında eksik ödeme olmadığını, fazla çalışmanın yapıldığı aylarda bordroda fazla çalışmalarının gösterildiğini ve ödemelerinin yapıldığını, işyerlerinde dini bayramlarda herhangi bir çalışma yapılmadığını, çalışma olan diğer genel tatillerde çalışanların ücretlerinin ödendiğini, davacının asgari geçim indirimi alacağına ilişkin ödemelerin yapıldığının bordro ile sabit olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçinin asgari geçim indirimi alacağının ödenip ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 37. maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
4857 sayılı Yasa'nın 32. maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, T.C. Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, işveren tarafından davacıya ait imzasız ücret bordrolarının dosyaya sunulduğu ve bordrolarda asgari geçim indirimi tahakkuku olduğu, yine mahkemece getirtilen bir kısım banka kayıtlarında davacıya asgari geçim indirimi dahil bordrolarda yazılı net tutarın ödendiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan bilirkişi kök ve ek raporları dosyadaki bordro ve banka kayıtları ile uyumlu olmadığı gibi karar gerekçesinde '..asgari geçim indirimi alacağı yönünden de davalı tarafça sunulan imzasız ücret bordrolarında sadece 2011 yılı 6 ve 7. aylar, 2012 yılı 7 ve 8. aylar ile 2013 yılı 2. ayına dair fazla çalışma tahakkuku yapılmasına rağmen banka yazı cevaplarında bu aylara ilişkin bir ödemeye rastlanılmadığından söz konusu ödemelerin yapıldığı ispatlanamamış kabul edilerek..' denilmek suretiyle kök rapora itibar edildiği belirtilmiş ancak hüküm de ek rapordaki hesaplamaya göre karar verilerek gerekçe-hüküm çelişkisi de yaratılmıştır.
Bu nedenle, mahkemece yeniden ek rapor alınarak bordrolar ve banka kayıtları incelenip asgari geçim indirimi ödemelerinin yapılıp yapılmadığı kontrol edildikten sonra talep değerlendirilmelidir. Eksik inceleme sonucunda , gerekçe-hüküm çelişkisi de yaratılarak karar verilmesi HMK.nın 298/2. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 18/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön