9. Hukuk Dairesi 2015/30398 E. , 2019/4362 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının 31/01/2012 tarihinde davalı işverenlik bünyesinde montaj elemanı olarak çalışmaya başladığını, çalıştığı süre içinde işine gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini, 18/11/2013 Pazartesi günü işverenin kendisini arayarak kendisi ile çalışmayacaklarını bildirerek işten çıkardığını, bu olaydan sonra 20/11/2013 tarihinde işten çıkışının yapıldığını, daha sonra bilgisi dışında 01/12/2013 tarihinde tekrar işe giriş gösterildiğini ve 20/12/2013 tarihinde tekrar çıkış gösterildiğini, bu durumun davalı işverenlikte sürekli olarak tekrarlandığını, ayrıca davacıya işten çıkış belgesinin de verilmediğini, hiçbir tazminat ücret ödenmediğini, fesihten önce en son net 1.100,00 TL ücret aldığını, çalıştığı süre içinde haftanın 6 günü 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını, işlerin yoğun olduğu dönemlerde resmi ve dini bayramlarda çalıştırıldığını., fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin ödenmediğini, işe gidiş geliş yol parası ve öğlen yemeği ücretlerinin ödenmediğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının davalı şirkete haber vermeksizin defalarca mazeretsiz olarak gelmediğini, 20/11/2013 günü işe gelmeyeceğini sözlü olarak şirket yetkilisine bildirdiğini, daha sonra davalı şirket tarafından işe girişi daha doğrusu sigorta kaydı oluşturulduğunu, maaş ödemelerinin elden yapıldığını, ücretlerin eksiksiz ödendiğini, davacının iddiasının aksine her defasında kendi isteği ile işten ayrıldığını, veya mazeretsiz bir şekilde işe gelmediğini, bu durumun tutanaklar ile sabit olduğunu, davacının 02/12/2013 günü ... İstanbul'da davalı şirketin almış olduğu montaj işinde çalıştığını, 06/12/2013 günü ... Gölcük'te yine montaj işinde çalışan davacının 09/12/2013 günü ... Gebze 'de yine montaj işinde çalıştığını, 10/12/2013 günü Sinop İzmit'te çalıştığını, 13/12/2013 günü ... 'de çalıştıktan sonra 14/12/2013 günü ... adresli firmada montaj işinde çalıştığını, bu tarihten sonra davacının kendisini arayan şirket yetkilisine 15/12/2013 günü devam edeceği bildirilen montaj işine gelmeyeceğini ifade ettiğini, 18/11/2013 günü işten çıkarıldığı iddia olunan davacının 02/12/2013 - 14/12/2013 tarihleri arasında davalı şirketin montaj işlerini yapmaya devam ettiğini, fazla çalışmasının bulunmadığını, yıllık izinlerin kullandırıldığını, dini ve milli bayramlarda ve hafta tatillerinde çalışma yapılmadığını, davacının iş akdinin tek taraflı olarak davalı şirketçe feshedilmediğini, fesih tarihinden sonra davalı şirket bünyesinde çalışma yapmış olmasının bu hususun en güzel ispatı olduğunu, kendi iradesi ile işi bırakan davacının haksız olarak bu davayı açtığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı vekilinin, davacının 31/01/2012-18/11/2013 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığını ve sözlü olarak işten çıkartıldığını iddia ettiği, Kurum kayıtlarında davacının çalıştığı hizmet sürelerinde kesintiler olduğu, ancak dosya içinde bulunan davacının hakkında tutulan tutanaklarda davacının kurum kayıtlarında görülmeyen tarihlerde de işe devam etmediğine ilişkin kayıtlar bulunduğu ve yine dosya içinde bulunan 02/09/2013 tarihli tutanakta davacının 01/09/2013 tarihinde verilen görevi yerine getirmediğinin belirtildiği ve kurum kayıtlarında bu sürede de bir çalışmasının bulunmadığı görülmekle bu durumda davacının kurum kayıtlarının aksinin davalı şirket kayıtları ile belirlendiğinden davacının 31/01/2012-18/11/2013 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı, davacı vekilinin, davacının 1.100,00 TL ücret aldığını iddia ettiği, davacı tanıklarının beyanları davacı iddiasını doğruladığı, dosyadaki emsal ücret bilgisi de asgari ücretin üzerinde olduğu, bu durumda davacının iddiasının tanık beyanları ve emsal ücret bilgisi ile de doğrulanmış olduğu ve davacının aylık 1.100,00 TL net ücret ile çalıştığı kanısına varıldığı, davacı tanığı N.Ç.nin beyanında şirket sahibinin kendisine oğlunu işten çıkarttıklarını söylediğini, diğer davacı tanığı da davacının işten çıkarttığını duyduğunu beyan ettiği, dosyada her ne kadar davacının işe devam etmediğine ilişkin tutanaklar tutulmuş ise de dinlenen tanık anlatımlarına göre ve dosyadaki tüm belgeler bir arada değerlendirildiğinde davacının hiç bir sebep yokken işten ayrılmasının olanaklı olmadığı bu nedenle davacının sözlü olarak işten çıkartılmasından sonra tutulmuş olan tutanaklara itibar edilemeyeceği her ne kadar davalı tanık beyanlarında davacının işe gelmediği belirtilmiş ise de davacı tanığı M.N.nin davacıyı şahsen tanımadığı ve davalı iş yerinde de çalışmadığı, diğer tanık Y.Y.nin da davacının babasından duyduğunu ilettiği, kaldı ki söz konusu davacının işe gelmeyeceğini belirttiği tarihlerin hangi döneme ilişkin olduğu da belli olmadığı, bu yönü ile davalı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği ve tüm bu nedenlerle davalı iş veren tarafından davacının sözlü olarak haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan işten çıkartılarak iş akdinin feshedildiği kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacı tanıklarının beyanlarında iddia edilen sabah 06:00-08:00 ve akşam 20:00-21:00 saatleri arasındaki çalışma davacı iddiasının da üzerinde olduğu, davalı tanığı M.B.nin 10 saatlik günlük çalışma olduğunu belirttiği, davacı taraf ise günlük 12 saat çalışıldığını iddia ettiği, bu durumda gerek davacı gerek davalı tanıklarının beyanı dikkate alındığında beyanların ortalaması alınarak davacının iş yerinde günlük en az 11 saatlik çalışma yaptığı ve dosya kapsamında ücretin ödendiğine ilişkin somut bilgi ve belge olmadığından ödenmemiş olduğu kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplama mahkememizce dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun bulunmuş ve davacının çalıştığı süre içinde raporlu ve izinli olduğu ve özel nedenler ile işe gitmediği günler bulunma ihtimali dikkate alınarak yapılan hesaplamadan %30 hakkaniyet indirimi yapılmasının uygun olacağı kanısına varıldığı, davacı tanık beyanlarında resmi tatil ve bayramlarda çalışıldığı ve ücretlerin ödenmediği ve davacı tanığı A.B.nin beyanında dini bayramlarda çalışmadıkları beyan edildiği, davalı tanık beyanlarında ise dini bayramlarda çalışılmadığı resmi tatil ve bayramlarda iş varsa çalışıldığı beyan edildiği, bu durumda davacı ve davalı tanık beyanları dikkate alındığında davacının dini bayramlarda çalışmadığı ve resmi tatil ve bayramlarda çalıştığı ve dosya kapsamında ücretin ödendiğine ilişkin somut bilgi ve belge bulunmadığından ödenmemiş olduğu kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplama mahkememizce dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun bulunmuş ve davacının çalıştığı süre içinde raporlu ve izinli olduğu ve özel nedenler ile işe gitmediği günler bulunma ihtimali dikkate alınarak yapılan hesaplamadan %20 hakkaniyet indirimi yapılmasının uygun olacağı, davalı taraf dosyaya yıllık izin defteri sunmadığı, bu durumda davacının hizmet süresine göre 14 günlük yıllık izin hakkını kullanmadığı kanaatine varıldığı, davalı tarafça ücretin ödendiğine ilişkin dosyaya ödeme belgesi somut delil sunulmadığı, bu durumda davacının Kasım ayı ücretinin ödenmediği, davacının 31/01/2012-18/11/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı ve davalı tarafından davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedene dayandırılmadan fesih edildiği ve dolayısı ile kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ve davacının ödenmeyen fazla çalışma, genel tatil, yıllık izin ve ücret alacaklarının bulunduğu, hakkaniyet indirimi yapıldığı gerekçesi ile hafta tatili haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına esas hizmet süresi bakımından;
Davacının çok fazla miktarda doktor raporlu günlerin bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu süreler fazla mesai ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti hesabında gözetilmiş ise de kıdem ve ihbar tazminatına etkisi irdelenmemiştir.
Mahkeme tarafından yapılacak iş, davacının doktor raporlu olması nedeni ile fiilen çalışamadığı günleri tespit etmek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 55/a maddesi delaleti ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/I-b maddesine göre kıdem ve ihbar tazminatına esas hizmet süresine bu doktor raporlu günlerin etkisine göre kıdem ve ihbar tazminatı hesabına esas hizmet süresi belirlenerek hesaplanacak kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2015/30398 E. , 2019/4362 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat